Buradasınız
Suç İşçide mi, Makinede mi, Yoksa Patronda mı?
Tuzla’dan bir metal işçisi

Temmuz ayında iş kazalarında ölen işçi sayısı 110’a ulaşmış durumda. Neredeyse günde 3-4 işçi arkadaşımızı iş cinayetlerinde kaybeder hale geldik. İş cinayetlerinin durmadan arttığı şu günlerde bu yaşananlar bizlerden hiç de uzak değil. Geçtiğimiz hafta metal sektöründe çalışan bir arkadaşımız sağ elinin başparmağını kaybetti.
Metal sektöründe iş kazaları daha sık yaşanıyor. Makinelerin iş güvenliği aparatları çıkartılarak, çalışma temposu artırılarak, işçilerin can güvenliği hiçe sayılıyor. TAYSAD’da bulunan bir metal fabrikasında “idari personel” olarak nitelendirilen bir bölümde çalışıyorum. Müdürlerin üretimi artırmak adına neler yaptıklarına, neler planladıklarına bire bir şahit oluyorum. Örneğin, üretilen ürün sayısını artırmak için montaj bölümünde kullanılan pres makinelerindeki el kontrol düğmelerini kaldırılıp ayak pedalları takılmıştı. Günlük üretilen sayıyı arttırmak için de sürekli işçilerin başında süre tutuyorlardı. Bir ay içerisinde bu pres makinesinde 3 işçi arkadaşımız parmaklarını prese kaptırdı. Bir arkadaşımız suçun kendinde olduğunu ifade ediyor: “Dikkatsiz davrandım, bir anlık dalgınlıkla parmağımı kaptırdım” diyor. Peki, bu sıcaklarda biz işçiler mi suçluyuz, yoksa herhangi bir güvenlik önlemi almayan ve işi hızlandırmak için pres düğmelerini söken patronlar mı suçlu? Neden iş güvenliği önlemlerini almadan biz işçileri o makinelerde çalıştırıyorlar?
Montajda kullanılan preslerin tonajının düşük olması sebebi ile işçi arkadaşlarımız parmaklarını kaybetmediler. Başka fabrikalarda da bu tür uygulamalar yapılıyor. Ve birçok işçi arkadaşımız parmaklarını kaybediyor. Hemen her sektörde daha fazla kâr etmek için bu ve benzeri uygulamalar yapılıyor. Bizim fabrikamızda yöneticiler bu şekilde üretimi artırma işini “yalın üretim” diye adlandırıyorlar. Ama bu pres makineleri kasapların kıyma makineleri gibi çalışıyor.
“Bu iş cinayetleri neden artıyor?” sorusunun cevaplarını ben kendi fabrikamda buluyorum. Patronların kârı biz işçilerin hayatlarına mal oluyor. Daha genç yaşlarda parmaksız, sakat kalıyoruz veya ölüyoruz. Peki, neden durduramıyoruz bu iş cinayetlerini? Daha kaç işçi arkadaşımızı bu cinayetlere kurban edeceğiz? İş cinayetlerini durdurmak ve daha sağlıklı ortamlarda çalışmak için tek seçeneğimiz bir araya gelmek ve örgütlenmektir.
TOGO İşçilerinden Mektup Var!
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...