Buradasınız
Tasarrufu Biz İşçiler mi Yapmalıyız?
Tuzla’dan bir işçi

Ekonomik krizle birlikte siyasi iktidardan ve patronlar sınıfından tasarruf yapmamız gerektiği yönünde söylemleri sıklıkla duyar olduk. “Kriz var tasarrufa önem vermeliyiz”, “paranızı dikkatli harcayın” benzeri söylemler… İktidar bir yandan kriz gerçeğinin üzerini örtmeye çalışıp “büyüyen ekonomi”den bahsederek kitleleri uyutmaya çalışırken, diğer yandan da işçi sınıfına sürekli tasarruf yapmasını tembihliyor. Peki, biz işçiler ayda bir elimize geçen maaşımız dışında bir gelirimiz yokken nasıl tasarruf yapacağız?
Ekonomik krizle birlikte siyasi iktidardan ve patronlar sınıfından tasarruf yapmamız gerektiği yönünde söylemleri sıklıkla duyar olduk. “Kriz var tasarrufa önem vermeliyiz”, “paranızı dikkatli harcayın” benzeri söylemler… İktidar bir yandan kriz gerçeğinin üzerini örtmeye çalışıp “büyüyen ekonomi”den bahsederek kitleleri uyutmaya çalışırken, diğer yandan da işçi sınıfına sürekli tasarruf yapmasını tembihliyor. Peki, biz işçiler ayda bir elimize geçen maaşımız dışında bir gelirimiz yokken nasıl tasarruf yapacağız?
Ücretlerimiz artan fiyatlar karşısında eridikçe eriyor. Yeni yılla birlikte jet hızıyla yapılan zamlar canımızı yakıyor. İşçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar devam ediyor. İktidar emekli olmak için prim gün sayısını doldurduğu halde yaşı bekleyen işçilerin bu haklı talebine kulak tıkamaya devam ediyor. Yoksulluk sınırı 6 bin 328 lira iken asgari ücrete yapılan zam, asgari ücreti yine yoksulluk uçurumunun diplerinde bıraktı. Yani anlayacağımız tüm bu saldırılarla burjuvazi krizin faturasını tek bir sınıfın sırtına yıkıyor, biz işçi sınıfının. Burjuvazi işçi sınıfına dayattığı faturanın ne kadar ağır olduğunun farkında. Bu nedenle de birlik olup hakkımızı aramak yerine, verilene razı olup halimize şükretmemiz için biz işçileri kandırmaya çalışıyor. “Aman ha yapılan zamlar karşısında ücretlerinize zam istemeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin, tasarruf yapın”. “Aman ha Fransa’daki işçiler gibi sokağa çıkıp zamların geri çekilmesini istemeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin, tasarruf yapın, tutumlu olun”. “Geçinebilmek için hak aramayın çünkü ülkede zinhar kriz falan yok ama ekonominin gerçekleri var, tasarruf yapın” deyip duruyorlar bize.
Peki, fabrikaları, bankaları, koca koca gökdelenleri yani yeryüzünün tüm nimetlerini elinde tutan patronlar sınıfı iken biz neyle ve nasıl tasarruf yapacağız? Yatlarımız, katlarımız bolluk içinde bir hayatımız var da bizim mi haberimiz yok? Ben asgari ücretli bir işçi olarak düşünüyorum, biz işçiler zaten aldığımız ücretle ay sonunu getiremiyorken nasıl tasarruf yapalım? Patronlar sınıfı zenginliklerinden, lükslerinden ve kârlarından zerre kadar ödün vermek istemiyorlar. Tasarruf yapın derken, ortada bir kriz var, bu krizi biz yarattık ama bedelini siz ödeyin, biz tatlı kârlarımızdan olmayalım, açlıktan ölmek pahasına da olsa siz bedel ödeyin demeye getiriyorlar bize. Hâlbuki lüks içinde saraylarda yaşayanlar onlar, kriz varken dolar milyarderleri listelerine eklenenler onlar, tüm serveti kasalarında biriktiren onlar, hal böyleyken tasarruf yapması gereken ise biz işçiler miyiz?
Burjuvazi kendi servetinden zerre kadar ödün vermezken elinde avucunda hiç bir şeyi olmayan biz işçi-emekçilere “kriz var, bedelini size ödetiyoruz, sessizce razı olun” diyor. Biz işçi sınıfı olarak bir araya gelip bize ödetmek istedikleri bu faturaya hayır demeliyiz. Zaten içinden çıkılmaz durumda olan yaşam koşullarımızın daha da kötüleşmesine izin vermemeliyiz. Haklarımızın elimizden alınmasına izin vermemeliyiz. Bunun için de biz işçiler burjuvazinin söylemlerine inanmak yerine bir araya gelip bize dayattıkları tüm bu saldırılara karşı örgütlenmeliyiz.
Borç Borçla Kapanır mı?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...