Buradasınız
Taşeron Belasının Götürdükleri
Ankara’dan bir işçi
Ben inşaat sektöründe, taşeron firmada çalışan bir işçiyim. İki aydır ücretlerimiz ödenmiyor. Mesailerimiz eksik yatırılıyor. Çalıştığım şantiyede birçok taşeron firma var. Hatta bir iki ay öncesine kadar taşeron şirketlerin altında da alt taşeronlar vardı. Çalıştığım şirket önceden taşeron bir firmanın alt taşeronu olarak iş yürütüyordu. Şimdi ise taşeron olarak çalışıyor. Bu geçiş aşamasında 100 işçiden 50’sinin kıdem tazminatı hakkı vardı. Alt taşerondan taşerona geçen patron, taşeron firmanın tazminatları kendilerinden kestiğini söyleyerek işçilerin hesabına yatan paraları tehditlerle geri istedi. “Tazminatları vermezseniz işten çıkartırım” tehdidiyle yüz yüze kalan işçiler ise bir muhatap bulamayarak alın terleri olan tazminatlarını vermek zorunda kaldılar. Bunlardan birkaçı tazminatlarını alıp çıktılar. Ama 45 işçi tazminatlarını bıraktı. Patron da işçilerden aldığı parayla altına Mercedes araba çekti. Her gün baka baka sövüyoruz!
Yıllarca işçileri kadro yalanıyla kandıran AKP hükümeti belediyelerden hastanelere kadar, gerek kamu gerekse özel işyerlerinde taşeronluk sistemini yaygınlaştırdı. Sonra da Cumhurbaşkanı meydanlarda “taşeron bitti” dedi. Bizler elbette taşeronun bitmediğini yaşayarak görüyoruz. Taşeron demek patronlar için ucuz işgücü ve daha fazla kâr demektir. Biz işçiler için ise düşük ücretler ve güvencesiz çalışma demektir. Bu yüzden de taşeron işçilik gün geçtikçe yaygınlaşıyor ya da koşulları taşeron çalışma biçiminden bile kötü olan başka esnek çalışma biçimlerine dönüşüyor.
Karşılarında biz işçileri örgütsüz, dağınık ve bilinçsiz gören patronların saldırıları bitmiyor. Bizler bu sorunlarımızı ne tek başımıza, ne de devlet, hükümet ve sermaye üçlüsünden medet umarak çözebiliriz. Aramızdaki bütün yapay ayrımları bir kenara koyup, birleşip örgütlü olursak bu sömürü düzeninden kurtulabiliriz.
Umudumuzun Çiçekleridir Onlar…
Peyzajda Güvenlik de İsteriz Başkan!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...