Buradasınız
Taşeron Sistemi: Patronlara Ekonomik Büyüme, İşçilere Yoksulluk ve Örgütsüzlük!
Hacettepe Hastanesinden UİD-DER’li işçiler
Taşeronlaştırma ve esnek çalışma uygulamalarıyla dünya çapında işçilerin kazanılmış hakları ellerinden alınıyor. Taşeron sistemi, bir işyerinde işin tamamının veya bir kısmının belli bir süre ile asıl işveren tarafından alt işverene verilmesi anlamına gelir. Yani asıl işveren bunu maliyeti düşürmek için yapar. Taşeron firma ise işçilere daha az ücret vererek, daha uzun süreler çalıştırarak kâr eder. Çünkü asıl işverenin derdi de taşeronun derdi de daha fazla kazanmaktır.
Peki, taşeron sistemi işçilerin yaşamına nasıl yansıyor?
Taşeron işçilere kısa süreli vasıfsız işler yaptırıldığı bahanesi ile düşük ücret dayatılıyor. Oysa hem kamu hem de özel sektörde teknoloji ve uzmanlık gerektiren asıl işler de taşeron işçilere yaptırılıyor. Ayrıca aynı işi yapan kadrolu işçilerin ücretleri taşeron işçisinin iki katı olabiliyor.
Yasada çalışma saati 8 saat olmasına rağmen taşeron işçisi, denetim yapılmaması ve güvencesizlik düşüncesi ile 16 saate varan çalışma saatlerini kabul etmek zorunda kalıyor. Ayrıca aldığı ücretin yetmemesi sonucu ya mesaiye kalıyor ya da ek işler yaparak fiili olarak çalışma saatini uzatıyor.
Türkiye’de son 10 yılda 10 binden fazla işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Bununla beraber taşeronda çalışan işçi sayısı 387 binden 1 milyon 600 bine çıktı. Bu iki veri bize gösteriyor ki, taşeron çalışma sistemi ile iş kazalarının arasında bir paralellik var. Taşeron işveren daha fazla kâr elde etmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almıyor. Aynı zamanda işçinin uzun saatler çalışması iş kazalarına davetiye çıkarıyor.
Taşeronlaştırmanın amaçlarından birisi de örgütsüzleştirmek olarak karşımıza çıkıyor. Taşeron işçilerin iş güvencesinin olmaması nedeniyle işten atılma korkusu sendikalaşmanın önüne geçiyor. Ayrıca aynı şirketin işçileri farklı bölgelerde çalıştıkları için bir araya gelmeleri, işyeri barajını aşmaları ve örgütlenmeleri çok zor oluyor. Öte yandan asıl işveren taşeron şirketin sözleşmesini iptal ederek birleşen işçilerden bir çırpıda kurtulup, işyerine başka bir taşeronu sokabiliyor. Zaten asıl işverenle taşeron arasında belirli süreli sözleşmeler düzenlendiği için sözleşmenin süresi dolduğunda sözleşmeyi yenilemeyerek örgütlülüğü fiilen boşa çıkarabiliyor.
İşçilere reva görülen tüm bu koşulların sonucunda Türkiye ekonomisi büyüyor, dünyada 17’inci sıraya yükseliyor. Peki, bu büyümeden işçilerin payına ne düşüyor?
Asgari ücretin alım gücü son 13 yılda yüzde 52 oranında düştü. Son 10 yılda aile içi şiddet vakaları 15, intihar vakaları 30 kat arttı. Her ay en az 100 işçi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Tüm bunlar işçilerin yaşamının belirsizliğine, sosyal yaşamın yok olmasına neden oluyor.
Peki taşeronluk sisteminin dayattığı bu koşullar karşısında işçiler çaresiz mi?
Taşeron çalışma biçiminde işçilerin örgütlenmesi zordur ama imkânsız değildir. Kargo, liman, tekstil, deri, sağlık gibi pek çok sektörde taşeron işçiler verdikleri mücadeleler sayesinde kendilerine yapılan saldırılara karşı durup pek çok hak elde etmişlerdir. Taşeron işçilerin yaşadıkları sıkıntılar karşısında örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka seçenekleri yoktur.
Toplu Sözleşmeye Patron Hazırlığı
Denizli’de ve Kocaeli’de İş Cinayeti!
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...