Buradasınız
Tekstil Fabrikasında İş Kazası!
Gebze’den bir metal işçisi
Hepimizin kışı hafiften hissettiği şu dönemde, küçük bir kesim sonbaharın şiirsel hüznünü yaşasa da, büyük bir kısmımız okul, kömür, artan doğalgaz faturaları ve kışlık giyeceklerimizi düşünüyoruz. Maalesef bazıları için yaşamdan yeni tat ve renkler anlamına gelen sonbaharın, biz işçi sınıfının çocukları için ne ifade ettiği ortada.
Dün duyduğumda bütün hıncımın ciğerlerimi yaktığı bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerle. Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşla konuştuğum esnada nerede çalıştığını sordum. Şimdi adını hatırlayamadığım bir tekstil firmasında çalışıyormuş. Daha önce çalıştığı firma olan Bisse’den neden ayrıldığını sorduğumda, örgütsüzlük koşullarında sınıfımıza reva görülen şu ibretlik olayı anlattı.
Yaklaşık bir sene önce Bisse’de çalışırken arkadaşın o günkü dikkatsizliği sonucu bir parti mal hatalı üretiliyor. Bunu duyan patron bütün siniriyle üretime iniyor. Onlarca işçinin gözleri önünde belinden çıkardığı silahın kabzası ile işçi arkadaşın kafasına vuruyor. Arkadaşım alnından aşağı akan kanla birlikte bütün işçilerin gözü önünde revire gidiyor. “Ağabey” dedi, “anlayacağın benim yerim değildi orası. Diğer çalıştığım işyerlerine göre daha iyi idi ama ben o stresle orada daha fazla çalışamadım”.
Dostlarım, sınıf kardeşlerim, nereden geliyor bu cüret, bu güç, bu zorbalık? Bir sınıf olarak koskoca dünyayı tekrar tekrar üreten biz işçi sınıfı, okyanuslar aşan gemileri yapan, yerin kilometrelerce derininden kor ateşleri çıkaran, kentler inşa eden biz işçi sınıfı, neden örgütlenip bu bezirgân saltanatını yıkmayalım? Biz mücadeleye atıldığımızda mücadeleye atılacak, bu onurlu mücadelede yanımızda saf tutacak sınıf kardeşlerimize, bize akıtılan teri biz de akıttığımızda, zafer mücadele eden sınıfımızın olacaktır.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Vergilerimiz Nereye Gidiyor?
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
Son Eklenenler
- Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türk-İş, 20 Ağustosta Türkiye genelinde bölge temsilcilikleri önünde ve kent meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdi. Basın açıklamalarına Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyesi...
- Antep’te Akcanlar Tekstil’de vergi kesintileri ve 7’li vardiya sistemine geçilmesi nedeniyle 17 Ağustosta iş bırakan işçilerin direnişi sürüyor. CarrefourSA’nın İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda 12 Ağustosta başlayan direniş devam ediyor....
- KESK ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa ve Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte “Sefalete Teslim Olmayacağız!” eylemleri gerçekleştirildi. Ankara ve İstanbul’daki...
- Siyasi iktidarın vergi politikası doğrudan emekçileri hedef alıyor. Hemen her şeye yapılan fahiş zamlar yetmiyormuş gibi bir de durmaksızın vergi ödemek zorunda bırakılıyoruz. Açlık sınırındaki ücretlerle geçim mücadelesi verenleri vergi rekortmeni...
- Dükkânda televizyon açıktı ve haber bülteninde “Kenya’da halk sokaklarda” haberi dönüyordü. O sırada içeri giren bir müşteri bir süre televizyona baktıktan sonra “Ya abi! Şu Kenyalılar bile sokağa çıkıyor, biz halen sesimizi çıkaramıyoruz” dedi ve...
- İzmir, Aydın, Bolu, Uşak, Manisa ve Karabük’te toplam 8 ayrı bölgede çıkan yangınlar nedeniyle ormanlar yine küle döndü. Günlerdir süren orman yangınları, müdahalenin de gecikmesiyle birlikte yerleşim yerlerine sıçradı; çok sayıda ev ve sanayi...
- “Sağlıkta dönüşüm” adı altında gerçekleştirilen saldırı politikalarının sonucu olarak sağlıkta özelleştirmenin önü alabildiğine açıldı. Zamanla kamu hastanelerinde verilen sağlık hizmeti niteliksiz ve yetersiz hale getirildi. Böylelikle iktidarın...
- 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçti. Marmara depremi bu toprakların gördüğü en büyük felaketlerden biriydi. Deprem kuşağında olduğu bilinen Türkiye’de egemenler yine emekçilerin canını hiçe saymıştı. ‘99 depremine kadar irili...
- UİD-DER, 15-16 Haziran Genel Direnişinin 54. yılında adına yaraşır bir anma gerçekleştirmişti. Ben de o salonu dolduran ve yüreği mücadele için atan işçilerle aynı heyecanı yaşamıştım. Etkinlik sonrasında her yaştan UİD-DER’li işçilerin sohbetlerini...
- Bursa’da Gemlik Gübre Sanayi A.Ş’de çalışan 6 işçi DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atıldı. Lastik-İş Sendikası, işverenin işçilerin sendikalı çalışma hakkına saldırarak işçi atmasını ve içeride baskıyı arttırmasını...
- Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar.
- Bizim için bu filmin bir anlamı da filmi göçmen bir işçi arkadaşımızla beraber izlememiz oldu. Arkadaşımız filmde yalın bir dille anlatılan gerçeklerin benzerlerini yaşadığını aktardı. Filmdeki bir sahne önemliydi. Filmin ana karakterlerinden biri...
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...