Buradasınız
Toroslar’da Köylülerin Zaferi: HES İptal Oldu
Antalya Manavgat’tan bir işçi

Ahmetler köylüleri olarak HES’e karşı verdiğimiz mücadelemizi kazandık. Neredeyse bir yılı aşkın bir süredir direnişimizi ve hukuksal mücadelemizi sürdürüyorduk. İki gün önce Antalya 2’inci İdare Mahkemesi daha önce firma tarafından çıkarılan “ÇED gerekli değildir” raporunu iptal ederek kanyonda yapılması planlanan regülatörü ve HES projesini durdurdu. Mahkeme ilk olarak 4 Eylül’de kanyonda yapılacak HES ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ardından iptal kararının gelmesi bizleri sevindirdi.
Mahkeme bilirkişinin, “Projenin çevresel etkilerinin yeterince incelenmediği, projenin gerçekleştirilmesi durumunda doğal hayatın sürekliliği ve bölgedeki ekoturizm potansiyelinin olumsuz etkilenebileceği, bölge halkının su kullanım haklarının ihlal edilebileceği düşünüldüğünden, ÇED raporu hazırlanması gerektiği’ raporu doğrultusunda HES’in yapılmasının iptalini verdi. Aslında bu karar daha en başından bu yana belliydi. Şirket köylülerin susup sessiz kalacağını, kabulleneceklerini zannediyordu. Fakat umduğunu bulamadı. Paralı özel güvenlik görevlileriyle, jandarmayla, polisle yıldıracağını düşünüyordu onu da başaramadı.
Ahmetler köylüleri olarak kanyonda yapılması planlanan regülatör ve HES için susmadık ve mücadele ettik. Daha fazla kâr için doğayı katletmek isteyen patronlara ve hükümete karşı mücadelemizi çeşitli yollarla sürdürdük. Birçok kez protesto eylemleri ve basın açıklamaları yaptık. Santrali yapmak için gelen firmaya, kadın, erkek, genç, yaşlı demeden birlik içinde karşı koymaya çalıştık. Direndik. Firmanın her girişiminde kendimizi iş makinelerinin önüne siper ederek çalışmayı durdurduk. Kanyona kurduğumuz direniş çadırımızda gece gündüz, kar kış demeden firmanın bizden habersiz herhangi bir fiili hareketine karşı kanyonu bekledik. Ayrıca imza kampanyası da başlatarak duyarlı olan herkesi kanyonun katline karşı mücadeleye çağırdık. Kanyonumuza sahip çıktık.
Kanyona HES’in yapılması yaklaşık 10 köyün suyunun kuruması, doğal yaşamın bozulması ve yürüyüş, tırmanış ve rafting de yapılabilen bu doğa harikasının yeryüzünden yok olması demekti. Yıllardır geçimimizi sağladığımız ve su kaynağımız olan ırmağın kuruması demekti. Doğayı ve onun güzelliklerini kâr için katledenlere karşı öfkemiz büyük. Kâr için soluduğumuz havanın kirletildiği, suyumuzun, derelerimizin önüne setler dikildiği, ağaçların kesildiği, hem insanı hem de doğanın katledildiği bir düzen bu! Adına kapitalizm denen bu düzen yıkılmadıkça ne doğa ne de insanlık zulümden kurtulmayacak! Temiz, yenilenebilir ve doğa dostu enerji üretimini ancak biz işçi ve emekçiler mücadele edersek yapabiliriz.
Türkiye’de Stajyer İşçi Olmak!
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...