Buradasınız
Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, enflasyon karşısında işçi ücretlerinin eridiğini, TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçekçi olmadığının tüm kamuoyu tarafından bilindiğini söyledi. 20 yıllık ağır sanayi işçisine 20-30 bin ücret ödeyen patronun bu ücreti fazla bulduğunu, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Üç konfederasyon olarak işçilerin temel sorunlarına çözüm önerileri üretmek için bir araya geldiklerini söyleyen Atalay’ın ardından söz Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan aldı.
Arslan, sendikaları bir araya getiren temel nedenlerin ekonomi büyüdüğü halde işçilerin milli gelirden aldığı payın azalması, asgari ücrete çalışanların oranının artması, iş kazalarının sık yaşanması ve ölümlü kazaların oranlarının yüksekliği, vergi sistemindeki adaletsizlik olduğunu vurguladı. 31 Mart sonrası seçilen belediye başkanlarının ilk iş olarak işçi çıkardıklarını söyleyen Arslan, işten çıkarılan işçilerin sayısının 5 bin civarında olduğunu belirtti.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise konuşmasında Türkiye’de bugün işçi ve emekçiler için yaşanan olumsuz tablonun siyasi iktidarın siyasal ve sınıfsal tercihlerinin sonucu olduğunu söyledi. Bu tablonun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle daha fazla derinleştiğini belirten Çerkezoğlu, başta işçi ve emekçiler olmak üzere toplumun tüm kesimleri sadece 5 yılda bir seçim zamanlarında değil, her zaman, hayatın her alanında söz sahibi olduğunda bu sorunların çözülebileceğini ifade etti.
Arzu Çerkezoğlu üç konfederasyon adına hazırlanan ortak talepleri şu başlıklar altında sıraladı:
- Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
- Enflasyonla mücadele ücretleri düşük tutarak sağlanamaz.
- Asgari ücret acilen arttırılmalıdır.
- Kamuda ücret dengesizliğine son verilmelidir.
- En düşük emekli aylığı asgari ücret tutarında olmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- 696 sayılı KHK kapsamı dışında bırakılan kamu taşeron işçileri daimi kadroya geçirilmelidir.
- Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın.
- İnsan onuruna yakışır bir iş için çalışma ortamı ve koşullarını iyileştiren, ölümlü iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltan ve süreç içerisinde ortadan kaldırmayı hedefleyen bir yaklaşım esas alınmalıdır.
- Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır. İLO’nun 190 sayılı şiddet ve taciz sözleşmesi ülkemiz tarafından da onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...