Buradasınız
Türk Solu Neden Gelişmiyormuş Biliyor musunuz?
Esenler’den bir işçi
UİD-DER olarak “12 Eylül Darbecileri Yargılansın” mitingine katıldık. Saflarını mücadeleci işçilerden oluşturan kortejimiz her zamanki disipliniyle miting alanında yer aldı. Kortej disiplinini bozmamak için kortej içinden, yaşlılar ve gerçekten mutlaka geçmesi gerekenler hariç geçmek isteyenlere, rica ederek disiplinimizi bozmamalarını söyledik. Bu ricamızı birçok kişi saygıyla karşıladı. Biraz bekleyerek geçtikten sonra ya da birkaç adım atarak kortejin etrafında dolaştılar. Ben kortejin en dış halkasını oluşturanlardandım. Saygıyla karşılayanlarla karşılıklı gülümsedik. Fakat bir de zorla geçmek isteyenler vardı ki, bunların söylediklerini defalarca düşünmek gerekiyor. Çünkü alenen patronların düşüncelerini savunduklarının farkında bile değillerdi. Bu zorla geçmek isteyenlerden biriyle geçen diyalogu aktarmak istiyorum:
Ben: Kortej içinden lütfen geçmeyelim.
Geçmek isteyen kişi: Karşıya geçeceğim.
Ben: Kenardan geçebilirsiniz.
Geçmek isteyen kişi: Neden geçmeme izin vermiyorsunuz?
Ben: Rica ederim kenardan geçin!
Geçmek isteyen kişi: Yahu ne var bunda?
Ben: Lütfen! Bakın sizden rica ettim. Kenardan geçin!
Geçmek isteyen kişi: İşte Türk solu sizin gibiler yüzünden gelişmiyor!
O kişi bu kadar laf ettikten sonra kenardan geçti. Oysa ilk ricamda geçseydi, ne kendi vakit kaybedecekti, ne de benim o kadar söz söylemem gerekecekti. Sadece karşılıklı gülümseyecektik.
O ettiği son cümle beni epeyce düşündürdü. Türk solu derken galiba mücadeleci işçilerin birliğinden bahsediyordu. Gelişmekten kastettiği ise mücadeleci işçilerin sayısının artması olabilir. Fakat ben tam tersini düşünüyorum. Örgütlenmeden mücadeleci işçilerin sayısı artmaz. Örgütlenme ise disiplinsiz olmaz. O kişi benden disiplinsiz davranmamı istiyor. Yani, kısaca örgütlü davranma diyor. Bana diyor ki, “Bırakınız geçsinler! Bırakınız yapsınlar!”.
Gerçekten sınıf olarak örgütlülüğün bu kadar zayıfladığı bir dönemde patronların düşünceleri örgütsüz işçilerin ağızlarından hiç düşmüyor. Bunların tek tek ne anlama geldiğini örgütsüz işçilere ancak örgütlü işçiler anlatabilir. UİD-DER mücadeleci işçilerin kurduğu bir dernektir. Örgütsüz olan işçileri UİD-DER altında örgütlenmeye çağırıyorum. Çünkü örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şeyiz! O zaman “Türk solu” da gelişir. İşçilerin yaşam koşulları da gelişir. Hatta her işçinin özlem duyduğu sömüren ve sömürüleni olmayan bir dünya da kurabiliriz. Yeter ki, işçi sınıfının disiplinini elden bırakmayarak örgütlenelim.
18 Yaşlarında Gelen Ölümler
Mutaş Direnişçilerini Ziyaret Ettik
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...