Buradasınız
Üç Yara Bandı, Bir Yağlı Bez!
Pendik’ten bir işçi
Merhaba işçi ve emekçi kardeşler. Fabrikalarda iş kazaları her geçen gün artıyor. Nedeni de patronların kâr düşkünlüğünden dolayı iş kazalarına karşı yeterli derecede önlem almamalarıdır. Patronlar daha fazla kâr etmek için biz işçileri en insanlık dışı koşullarda çalıştırıyorlar. Biz işçileri insan olarak değil bir alet, makinenin bir parçası gibi görüyorlar. Hatta makinenin bir vidasından bile değersiz görüyorlar. Çünkü vida kırıldığında yenisini almak için ceplerinden para çıkıyor ve bu yüzden de vida daha değerli onlar açısından. Biz onlar için hiç değerli değiliz. Çünkü biz işe yaramaz hale geldiğimizde ne bizim için ne de yedeğimizi almak için patronların cebinden para çıkmadığı için hiçbir değerimiz yok. Ama bunların daha kötüsü de işçi arkadaşlarımızın iş kazalarını artık sıradan görüp kazalardan sonra hastaneye gitmek yerine, ilk yardımı kendi yöntemleriyle yapmaya çalışmalarıdır.
Geçtiğimiz hafta fabrikada çalışırken diğer bölümden arkadaşımız gelip yara bandı istemişti. Ne olduğunu sorduğumda “kaynak bölümünden bir arkadaşın kolu yaralandı” demişti. Ben de yara bandı istediğine göre basit bir yaralanma veya bir sıyrık filan diye düşünmüştüm. Mesai saati olduğu için kolu kesilen arkadaşın yanına gidememiştim. Bir işçi arkadaşım iş kazası geçirmişti ve ben o an yanına gidemediğim için zaten içime yeterince dert olmuştu.
Ertesi gün malzeme almak için onların bölümüne gittiğimde ustabaşını makine başında görünce şaşırdım. Yanına doğru giderken içimden “herhalde hastaneye götürdüler, gerekli pansuman filan yapıldı. Demek ki ciddi bir şey değilmiş” diye düşünüyordum. Diğer bölüme gittiğimde iş kazası geçiren arkadaşın kolundaki yaranın derin olduğunu önce anlamadım. Ancak yanına gidince anladım. O halde çalışıyordu. Kolunun kesiğini üç yara bandı ve bir yağlı, kirli bezle sarmıştı. Herhalde hastaneye gidip pansuman veya dikiş atılmış olabilir diye düşündüm. Endişemi biraz da olsa hafifletmişti.
Kaza günü yanına gidip geçmiş olsun bile diyemediğim için yanına çekinerek yaklaşıp durumunu sordum. Sanki tuhaf ve yanlış bir şey söylemişim gibi bana dönüp bir an baktı. O an içimden “acaba kaza günü yanına gidip bir geçmiş olsun demedim diye mi böyle baktı” diye düşündüm. Sonra kolunun nasıl olduğunu sorduğumda ne sorduğumu anlamıştı. “Ha yok bir şey, iyi” diyerek koluna sarılmış yağlı bezi kaldırıp kesik bölgeyi gösterdi. Kolunun kesilen yerine sarılan beyaz bez öyle kirlenmiş ve yağlanmıştı ki düşündüğüm gibi hastaneye götürülmediğini veya doğru dürüst bir pansuman yapılmadığını anladım. Doktora gidip gitmediğini, kesiğin derin olduğunu, neden dikiş attırmadığını sorduğumda önemsiz bir tavırla cevap verdi: “Gerek yok, sadece bir çizik”. Yağlı bezden mikrop kapmayacağını da söyleyip işine koyulmuştu. O çizik dediği yaradan enfeksiyon kapıp neler olabileceğini hiç düşünmemiş ve patronun kârı için kanını döküp, sağlığını hiçe sayıp çalışmaya devam etmişti. Bunun gibi örneklere şahit olmak beni gerçekten üzmüştü. Bu gibi örneklerle karşılaşmamak için bilinçlenip örgütlenmemiz gerektiğine inanıyorum. Emeğimizin karşılığını bile vermeyenler için kanımızı akıtmayalım.
Yarın
Melek Gibi Çocuklarımıza!
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...