Buradasınız
Ümitsizlik Fareleri Öldürür, Peki Ya İnsanları?
Kocaeli’den bir kadın işçi
Bilim insanları, insanların duygu ve davranışlarını, çeşitli durumlar karşısında aldıkları tutumları anlamak için çok çeşitli gözlemler, deneyler yapmışlar yüz yıllar boyunca. Nasıl ki üretilen ilaçlar insanlardan önce fareler üzerinde test edilmişse insan psikolojisini anlamak için de farelere nice deney uygulanmış. Misal, bir bilim insanı bir grup fareyi iki gruba ayırarak karmaşık bir düzenek kurmuş ve umudun ya da umutsuzluğun nasıl güçlü bir duygu olduğunu ortaya çıkarmış.
Sadeleştirerek anlatırsak ilk gruptaki fareleri teker teker su dolu bir havuza bırakmış. Fareler 15 dakika kadar çırpındıktan sonra ümitsizliğe kapılarak bir tür intihar dalışı yapmışlar, kendilerini suyun dibine bırakıp canlarına kıymışlar. İkinci gruptaki farelerse suyun içinde 5 dakika çırpındıktan sonra kurtarılıp bir kutuya konulmuş, 5 dakika bekletilip yeniden suya atılmış. Bu durum birkaç kere tekrarlanmış. En son suya atıldıklarında da artık çıkarılmamışlar. Bu gruptaki fareler diğerleri gibi 15 dakikada pes etmemişler, suda ortalama 60 saat mücadele etmişler. Yani hafızalarında kutuya çıkarılma deneyimi olduğu müddetçe, sudan kurtulma umudu olduğu müddetçe fareler mücadele etmişler. Aksi durumdaysa yani hafızalarında sudan kurtulma deneyimi yoksa çok çabuk pes etmişler. Yani kurtulma ümidi onları hayatta, ayakta tutmuş. Teşbihte hata olmaz derler; tüm canlılar için olduğu gibi biz insanlar için de geçerli değil midir bu?
O halde bu hikâyeden kıssamızı çıkaralım: Egemenler bilim insanlarının fareler üzerinde uyguladığı yöntemi bizim üzerimizde uyguluyorlar. İşçi sınıfı olarak birlik ve dayanışma içinde olduğumuz dönemleri, o dönemlerde elde ettiğimiz kazanımları unutturup bizi ümitsizliğe sevk ediyorlar. Konserleri, festivalleri, kalabalık eylemleri yasaklayarak duygu birliği yakalamamızı, değişim isteğimizi, direncimizi ortaya koymamızı, onlardan hesap sormamızı engellemek istiyorlar. İstiyorlar ki hafızalarımızda, ruhumuzda birlik duygusunun verdiği güç, güven ve cesaret olmasın. Birlikte ses vermenin güzelliğini, ortak bir duyguda birleşmenin güzelliğini unutalım istiyorlar. Yani ümitsiz, moralsiz olalım, yalnızlık ve korku kuyusunda debelenelim istiyorlar. Kendimize, birbirimize inancımızı kaybedelim istiyorlar.
Ama biz fare değil insanız, işçi sınıfıyız. Yalanlara kulak tıkamayı, umutla direnmeyi, örgütlenmeyi, güçlenmeyi seçebiliriz. Suyun dibine dalıp boğulmamızı isteyenlere inat gözümüzü gökyüzüne dikebiliriz.
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...