Buradasınız
Zam İsterken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
Tuzla’dan bir metal işçisi

Almanya merkezli bir yayın kuruluşunun “Maaş zammı isterken nelere dikkat edilmeli” isimli bir videosunu izledim. Videoda bir çalışanın işvereninden zam isterken nelere dikkat etmesi ve hangi taktikleri izlemesi gerektiği anlatılıyor. Öncelikle patronumuzdan zam isterken doğru zamanı seçmemiz gerektiği söyleniyor. Şirketin durumu nasıl, işler yolunda mı buna göre zam istemeliymişiz. İşyerinde işler yolundaysa yani patronumuzun kazancı gayet iyiyse o zaman zam isteyebilirmişiz. Hatta patronun veya onun temsilcisinin ruh halini de dikkate almalıymışız. Yani videoya göre istediğimiz zammı alabilmemiz için patronun eşref saatini yakalamamız önemli.
Videoda özetle deniyor ki çok çalışırsanız, doğru zamanda doğru şekilde zam isterseniz istediğiniz ücreti alabilirsiniz. En başta söylemek gerekiyor ki bu kuyruklu bir yalandır. Biz işçilerin bu gibi haberlere, videolara karşı son derece uyanık olmamız gerekiyor. İlk soruyu esastan soralım. Bu video neden şimdi yayınlanıyor? Çünkü Almanya dâhil olmak üzere tüm dünyada enflasyon yükseliyor, hayat pahalılığı artıyor ve işçiler geçinemiyorlar. Uidder.org’dan takip ettiğimiz üzere buna karşı işçiler de her yerde eylemler yapıyorlar. Video sinsice işçileri sınıf kardeşleriyle birlikte mücadele etmek yerine, bireysel taktiklerle sorunlarını çözmeye yönlendiriyor.
Videonun bu sinsi amacına ulaşmak için ortaya attığı iddiaları ele alalım. Mesela, “zam istemek için önce çok çalışarak bunu hak etmelisin” iddiasına bakalım. Hangimiz az çalışıyoruz? En iyi durumda günde sekiz saat çalışma şansına sahip olanlarımız bile nefes almadan çalışıyor neredeyse. Üstelik çoğu yerde çalışma saatleri daha uzun olduğu gibi, geçinemediğimiz için fazla mesaiye kalarak ay sonunu getirmeye çalışıyoruz. Biz bu ağır çalışma koşullarına karşın geçinemezken, patronlar sınıfı bizim sırtımızdan devasa kârlar sağlıyor, servetlerine servet katıyorlar.
Ama açgözlü sermaye sınıfına bu da yetmiyor. İnsanüstü bir performans göstererek hep daha fazla çalışmamızı bekliyorlar. Bu çalışmamızın doğal sonucu almamız gereken ücreti ise burjuvaların bir lütfu gibi algılamamızı istiyorlar. Ücreti patronun lütfu olarak algılayan işçi doğal olarak ücretine zam isterken çekinir. Veya en doğal hakkını rica minnet ister.
Bu videoyla işçilere “Bu düzenin kurallarını biz koyuyoruz, siz de bu kurallara uymalısınız” mesajı veriliyor. Bu mesajın izleyici tarafından kabul edilmesi için her cümle, her kare çok özenle seçilerek bir kurgu yapılmış. Gerçekler çarpıtılarak biz işçilere patronlar sınıfının iradesi dışında bir irade olmadığı yalanı dayatılmak isteniyor. Gerçekte ise işçi sınıfının geçmişten bu yana bir araya gelerek hakkını aradığı, sendikalaşarak, grevlerle, direnişlerle birlik olduğu muazzam bir sınıf tarihimiz var. Patronlar sınıfı biz işçileri mümkün olduğunca en düşük ücretlerle çalıştırmak ister. Biz işçiler ise buna karşı bir araya gelerek, sendikalaşarak patronlar karşısında tek başımıza değil de toplu bir pazarlıkla ücret ve sosyal hak talebinde bulunuruz. Ve böylece örgütlü olmanın verdiği güçle patronun keyfine kalmayız. Biz işçilerin zam isterken dikkat etmesi gereken patronun keyfi değil, sendikalı veya sendikasız her işyerinde işçi arkadaşlarımızla ne kadar birlik içinde olduğumuzdur.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...