Buradasınız
Vampirin Doymayan Açlığı
diğer yazarlar
UİD-DER Bostancı temsilciliğinde, İşçi Hakları ve İşçi Güvenliği kolunca hazırlanan “Vardiya Sistemi” konulu etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çok sayıda kadın ve erkek işçi katıldı. İki bölümden oluşan ekinlikte önce sunum ve slaytlar eşliğinde anlatım yapıldı, sonraysa konu hakkında bir tartışma, sohbet gerçekleştirildi.
Sunumda vardiya sisteminin ne olduğu, kapitalistlerin buna neden ihtiyaç duyduğu, neler kazandıkları, işçi sınıfının üzerinde yarattığı maddi ve manevi zararlar ve ne yapmamız gerektiği anlatıldı. Vardiya sistemi özünde kapitalist vampirin doymayan açlığını gidermek içindir. Vardiya sistemi daha fazla kâr elde etmenin bir aracıdır. Vardiyalı çalışma sayesinde kapitalist bir koyup üç kazanıyor. Bir fabrika üç fabrikaymışçasına kazandırıyor. Kârları burjuvazi alırken işçi sınıfı büyüttüğü sermayenin altında eziliyor.
İkinci bölümde çeşitli fabrikalardan gelen, sendikalı ve sendikasız kadın ve erkek işçilerle tartışma ve sohbet yapıldı. Bir iplik işçisi kadın arkadaşımız, gece çalışmasının zararlarından bahsetti ve sendikalı bir işyerinde çalışıyor olmasına rağmen sendikacıların sorunlarıyla ilgilenmediklerinden, sıkıntılarını anlattıklarında komik öneriler yapabildiklerinden (örneğin gece vardiyasında uzun süre ayakta durmaktan dolayı bacaklarında ödem oluşmuş bir işçinin şikayetine karşılık “bir müddet ayağını dik tut” gibi öneriler yapıldığından) bahsetti. Vardiyalı çalışan işçi sayısının gün geçtikçe arttığını, sağlık, eğitim, ulaşım dâhil tüm sektörlerde vardiya sistemine geçildiğini sözlerine ekledi. Metal işkolunda çalışan bir başka arkadaşımız da vardiya nedeniyle sağlıklı bir sendikal örgütlenme dahi yapmakta zorlandıklarını anlattı. Bu toplantıya dahi gece vardiyası nedeniyle gelmek istedikleri halde gelemeyen işçiler olduğunu söyledi. Kendi vücudunda vardiyalı çalışma nedeniyle baş gösteren rahatsızlıklara değinerek sistemin sağlıksızlığını anlattı. Bir eğitim işçisi de vardiya sistemi gibi insanlık dışı bir çalışma sistemini kapitalizmin insanlara nasıl dayattığını ve kabullendirdiğini anlattı. Söz alan bir tekstil işçisiyse elindeki gazete kupürünü göstererek vardiya sisteminin bizden önce Avrupa gibi sanayileşmiş ülkelerde başladığını ve hâlâ bu sistemin tüm acımazsızlığıyla devam ettiğini anlattı. Bir genç işçi, var olan işlerin tüm işçi ve işsizler arasında paylaştırılmasıyla günlük çalışma süresinin 3,5 saate düşürülerek vardiya sistemine son verileceğini anlattı. Bir başka fabrika işçisi ise vardiya sistemine karşı yapılması gereken tek şeyin örgütlenmek olduğunu, işçi sınıfının ancak örgütlü bir gücü varsa kendini koruyacağını dile getirdi.
Örgütlenmek kelimesi katılan işçiler arasında “nasıl” sorusunu gündeme getirdi. Birçok işçi UİD-DER çatısı altında, bağımsız sınıf çıkarları temelinde fabrikalarda ve sendikalarda örgütlenmek gerektiğini dile getirdi. İşçi sınıfının örgütlerinin tek hedefinin, işçi sınıfının hak ve çıkarlarını korumak ve yükseltmek uğruna militan bir sınıf mücadelesini vermek olması gerektiği dile getirildi. Vardiyalı çalışma da dâhil sınıfımızın sosyal, sendikal ve siyasal kazanımlarının tek güvencesi devrimci örgütlenmelerdir. Matbaa işçisi bir arkadaşımızın, sınıf mücadelesinin tarihsel örneklerini hatırlatarak vardiya sitemi de dâhil olmak üzere bu tür sorunlardan işçi sınıfının nasıl kurtulacağını anlatması son derece etkili oldu. Paris Komünü ve Ekim Devrimi ilk elden gece vardiyasını yasaklayarak, bu ve benzeri sorunların hangi koşullarda çözülebileceğini göstermiş oldular dedi.
Vardiyalı veya vardiyasız, kapitalizm var olduğu sürece işçi sınıfı insanca bir hayat süremeyecek. Yapılması gereken kapitalizme ve onun tüm kötülüklerine karşı sınıf mücadelesini yükseltmektir. Eğer işçi sınıfı devrimci mücadelesinde kararlı adımlarla yürüyorsa yeni kazanımlar elde edilebilir ve bugünkü kazanımlarını da koruyabilir.
Gebze’de 300 İşçi Gıdadan Zehirlendi
Aydınlı’da Nazım Hikmet’i Andık
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
Son Eklenenler
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...