Buradasınız
Yalanlara Rağmen İşsizlik Artmaya Devam Ediyor
AKP hükümetinin işsizliğin tespit yönteminde yaptığı değişiklikler ve başvurduğu oyunlar, doğal olarak işsizliğin tırmanmasını ve bunun toplumsal hayata yansımasını engelleyemiyor. Söz konusu değişiklikle birlikte AKP hükümeti, resmi olarak kâğıt üzerinde işsizlik rakamlarını düşük göstermeye başladı, ancak gerçeklik bambaşka. TÜİK tarafından açıklanan Hane Halkı İşgücü Anketi Temmuz 2014 dönem sonuçlarını değerlendiren DİSK-AR, Temmuza ayı işsizlik oranının %9,8 değil, gerçekte %18,8 olduğunu ortaya koydu. İşsiz sayısı ise 2 milyon 867 bin değil, 5 milyon 446 bindir. İşsizlik, DİSK-AR’ın raporuna şu şekilde yansıdı:
Türkiye ekonomisinde büyüme oranlarında yaşanan düşüş işsizlik verilerine de yansıyor. Nisan-Mayıs-Haziran ayları için Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla bir önceki yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 2’lik bir artış göstermişti. Bu oran ikinci çeyrek dönem verileri üzerinden bakıldığında kriz yılı olan 2009 yılı hariç tutulursa son 12 yılın en kötü performansı. Söz konusu durum mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik verilerini iki haneli rakamlara taşıdı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki aya göre yüzde 0,4 puan artış gösterdi. Ve yüzde 10,4’e ulaştı. Mevsim etkilerinden arındırılmış resmi işsiz sayısı ise yine 2014 serisi dikkate alındığında kriz dönemi olan 2009 yılı hariç tutulursa ilk defa 3 milyon kişinin üzerine çıktı.
Temmuz 2014 döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar (umutsuzlar) dâhil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 9,8 değil, yüzde 18,8, işsiz sayısı da 2 milyon 867 bin değil, 5 milyon 446 bin kişi olarak gerçekleşti. Eksik ve yetersiz istihdam edilen kadınlar dâhil edildiğinde bu oran yüzde 31 seviyesine yükseliyor. Geniş tanımlı işsizlik kadınlar için ise yüzde 28,2 gibi çok yüksek bir seviyede gerçekleşti.
Kendine uygun tam zamanlı bir iş bulamadığı için çeşitli işlerde 1 saatliğine bile olsun çalışıyor görünenler ile çalıştığı işten memnun olmayıp değiştirmek isteyen çaresizlerin sayısı ise 1 milyon 25 bin oldu. Çaresizler, umutsuzlar ve resmi işsizlerin toplam sayısı 6 milyon 471 bin kişiye ulaştı. Geniş istihdam içinde umutsuzların, çaresizlerin ve resmi işsizlerin payı yüzde 22,3 düzeyinde gerçekleşti.
Kadınlar resmi işsizlerin yüzde 37’sini oluştururken, işsizlik kapsamı dışında tutulan umutsuz ve diğer işsizlerin yüzde 62’si kadınlar oldu. İşsizlik oranındaki artış kadınlarda daha fazla gerçekleşti. Lise ve üzeri eğitim düzeyine sahip kadınlardaki resmi işsizlik oranı yüzde 17,9 iken erkeklerde yüzde 8,8 seviyesinde kaldı. Eğitimli kadın işsizlik gerçeğini daha ağır bir biçimde yaşadı.
Yüksek öğretim mezunları arasında işsiz sayısı 657 bine ulaştı. Bu işsizlerin çoğunluğunu (yüzde 54) kadınlar oluşturdu. Toplam işsizlerin yüzde 22,95’i yüksek öğretim mezunu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam verilerine göre inşaat ve sanayi sektöründe istihdam şubat dönemine göre daraldı. Daralma inşaat sektöründe 218 bin, sanayi sektöründe 116 bin kişi oldu. Bu da söz konusu sektörler için istihdamda krize işaret ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu Şubat 2014 dönemiyle birlikte yeni bir hesaplama yöntemi ve seri kullanmaya başladı. Uluslararası norm ve standartlar dikkate alınarak veri derleme araçları zenginleştirildi. Ancak aynı zamanda resmi olarak işsiz sayılanların kapsamı da daraltıldı. Önceki uygulamada, referans dönemi içinde “son üç ay” içerisinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişiler “işsiz” olarak değerlendiriliyordu. Yeni uygulamada ise yalnızca “son dört hafta” içerisinde iş arama kanallarından en az birini kullanan ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişiler “işsiz” olarak ele alınıyor. Yani 1,5-2 ay önce iş başvurusu yapmış olan ve işe başlamaya hazır bir kişi işsiz kategorisi dışına çıkartıldı. Bu kişiler “işgücüne dâhil olmayanlar” başlığında, “İş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar” kategorisinde “diğer” sınıflandırmasında değerlendirildi. Özellikle iş bulma konusunda sıkıntı çeken kadınların yöntem değişikliği nedeni ile işsizlik kapsamı dışına atıldığı söylenebilir.
TÜİK yeni serisinde daha önceki seride olan ve anket soru formunda yer alan işin sürekliliği ile ilgili verileri açıklamaktan vazgeçmiştir. Geçici çalışanların sayısındaki gelişim istihdamın niteliği açısından son derece önemli bir değişkendir. Bu verinin artık paylaşılmaması büyük bir eksikliktir.
Sonuç
Türkiye haftalık çalışma sürelerinin emsallerine göre çok daha yüksek olduğu bir ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında haftalık çalışma sürelerindeki fark 12 saati bulmaktadır. Buna göre Türkiye’de 5 kişinin yapacağı işi 4 kişi yapmaktadır. Bir yandan işgücüne katılım oranlarını yükseltirken, öte yandan işsizlik verileri ile mücadele etmenin yegâne yolu, gelir kaybına yol açmaksızın haftalık çalışma sürelerini azaltmaktan geçmektedir. Buna karşın hükümet ve sermaye çevreleri işsizlik verilerindeki artışı, istihdam yapısının niteliğini bozarak, yani yoğun çalışma koşulları altında, daha esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırarak durdurmanın reçetelerini topluma sunmaktadır. Hükümet işveren çevrelerinin taleplerini Ulusal İstihdam Strateji Belgesi ile programlaştırmıştır. Ucuz işgücü için, taşeron çalışmayı yaygınlaştırmayı, kıdem tazminatını fona devrederek ortadan kaldırmayı, kölelik bürolarını hayata geçirmeyi hedefleyen bu belge hükümetin uygulama açısından gündemindedir. Nitekim Orta Vadeli Program’da (2015-2017) istihdam başlığında yer alan hususlar bu tespiti doğrulamaktadır.
İşsizlikle mücadeleyi, çalışma koşullarını kötüleştirerek, ücretleri düşürerek çözmeye çalışan bu anlayışa karşı durulmalıdır. Bu stratejinin sonuçları Soma’da, Mecidiyeköy’de ve Türkiye’nin dört bir yanında acı bir biçimde görülmektedir. Bu strateji işsizliğin “ne iş olsa yaparım” başlığı altında gizlenmesi, işletmelerin kârını insanların yaşamının önüne alma stratejisidir. İşsizlikle gerçek mücadele için;
Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir.
Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
Barış
Maden İşçisine Patron-AKP Şantajı
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Öğretmenler Ülke Genelinde Şiddete Karşı İş Bırakarak Eylem Yaptı
- Ebe ve Hemşirelerden Hastane Önünde Eylem
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
Son Eklenenler
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...