Buradasınız
İş Yasası ve İşçi Hakları
İşçinin yasal çalışma süresi ne kadardır?
Çalışma süresi İş Yasasının 63. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. 45 saatlik çalışma süresi aksi kararlaştırılmamışsa haftanın günlerine eşit olarak bölünmelidir. Örneğin bu süre, hafta içi 8 saatten 5 gün, Cumartesi yarım gün şeklinde olabileceği gibi, hafta içi 9 saat üzerinden 5 gün şeklinde de tamamlanabilir.
Yasada düzenlenen başka bir uygulama da denkleştirme yöntemidir. Buna göre, 45 saatlik haftalık çalışma süresi günde 11 saati aşmayacak şekilde haftanın günlerine bölünebilir. Denkleştirme süresi yasada 2 ay şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda günde 11 saat çalışılması halinde 2 ay sonunda çalışma süresinin haftalık 45 saati aşmaması gerekmektedir. Yasa bu uygulamada tarafların (işçi-işveren) anlaşması şartını koymuştur. Yani denkleştirme tek taraflı bir şekilde işverenin işçilere dayatabileceği bir uygulama değildir.
Çalışılmış sayılan günler ve ücreti
İşçinin çalışmış sayılarak hak ettiği ücret en başta hafta tatili ücretidir. Hafta tatili ücreti işçinin maaşına dahildir. Yine ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de işçi çalışmadığı halde ücretini tam olarak alacaktır. İşçinin evlenmesi halinde 3 gün, anne, baba, kardeş ve çocuklarının ölümü halinde 3 güne kadar verilen izinlerin ücreti de çalışılmış gibi işçiye ödenir.
İşveren işçiyi molasız çalıştırabilir mi?
İşçiler molasız çalıştırılamazlar. Yasada işin süresine göre mola süreleri belirlenmiştir. İşçilere, 4 saate kadar olan işlerde 15 dakika, 4 saatten fazla 7,5 saatten az süren işlerde yarım saat, 7,5 saatten fazla süren işlerde 1 saat ara dinlenmesi verilmesi, ayrıca bu sürelerin bölünmeden işçiye kullandırılması gerekmektedir. Kullanılan bu ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.
İşçi deneme süresinde sigortasız ve ücretsiz çalıştırılabilir mi?
İşverenlerin çoğunluğu, yasayı istedikleri gibi yorumlayarak işçileri deneme süresinde sigortalı yapmamakta ve ücretlerinin ne kadar olduğunu söylememekte, hatta bu sürelerde ücretsiz çalıştırmaya bile başvurmaktadırlar. İşçilerin çoğunluğu da bu uygulamayı kanıksamışlardır. Oysa yasal düzenlemelere göre uyulması gereken kurallar tam tersidir.
Yasalar deneme süresini hem işçiye hem de işverene tanımaktadır. Bu süre en çok iki aydır. Fakat toplu sözleşmelerle bu sürenin 4 aya kadar uzatılabileceği belirtilmektedir. Deneme süresi, işçiye ve işverene bu süre sonunda bildirimde bulunmadan (tazminatsız) iş ilişkisini bitirme (fesih) hakkını vermektedir. Ancak işçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer tüm hakları verilmek zorundadır.
İşçi işe başladığından itibaren sigortası yapılmak zorundadır. Yine işçinin iş sözleşmesi bir yıl ve üzerindeyse işçinin çalışma koşulları, ücreti vb. konuları içeren sözleşme yazılı olarak yapılmak zorundadır. Ancak böyle bir sözleşme yapılmadan işe başlayan işçiye, işveren en geç iki ay içinde, çalışma koşullarını, ücret ve diğer ödemeleri, çalışma süresi belliyse süreyi vb. belirten bir belge vermekle yükümlüdür.
Ücretin zamanında ödenme zorunluluğu
Hemen her işyerinde sıkça rastlanan sorunlardan biri de işçi ücretlerinin ödenmesinde yaşanan gecikmelerdir. Bazı durumlarda, aylık ücret uygulaması olan işyerlerinde işçi ücretleri taksitler halinde ödenmektedir.
Oysa İş Yasasının 32. maddesine göre, aylık ücret uygulaması olan işyerlerinde ücretin en geç ayda bir ödenmesi gerekmektedir. Toplu sözleşmeler ve iş sözleşmeleriyle ücret ödeme süresi bir haftaya kadar düşürülebilir.
İşçi ücretleri ücret ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ödenmezse işçinin çalışmama hakkı vardır. İşçilerin mahkemeye başvurması halinde işveren gününde ödemediği ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulaması cezasına çarptırılacaktır.
İşçi işten atıldığında ya da emekli olduğunda, hak ettiği tüm ücret ve para ile ölçülebilen haklarının tamamının peşin olarak ödenmesi gerekmektedir.
İşverenden herhangi bir ücret alacağı olan bir işçi, bu alacağını 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak talep etme hakkına sahiptir. 5 yıl geçirildiği takdirde ise alacak hakkından vazgeçmiş sayılmaktadır.
46. Yılında Kavel Destanı
Okumak
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
Son Eklenenler
- Amerikan Senaristler Birliği WGA’nın çağrısıyla 2 Mayısta başlayan 11 bin 500 Hollywood senaristinin grevi 5 aydır devam ediyordu. Temmuz ayında 160 bin oyuncunun da greve katılmasıyla senaristler ve oyuncular sektörlerinin tarihindeki en büyük...
- Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. İşyerinde bir işçi arkadaşıma halini hatırını sordum, o ise özet olarak, “özgürlüğe hasret bir kuş gibiyim” dedi. Ben de “o zaman kafesleri kıralım” dedim. Arkadaşım “ellerimiz kollarımız bağlı, nasıl kıralım...
- Agrobay Seracılık’ta işçiler sadece ve sadece sendikaya üye oldular diye başlarına gelmeyen kalmadı. İşten atıldılar, polis ve jandarma zulmüne maruz kaldılar, mahkeme kararıyla sendikacıların fabrikaya yaklaşması engellendi, işçileri taşıyan servis...
- Devlet, işçi ve emekçilerin vergilerini, emeklilik primlerini peşin peşin alıyor, sonra emekli olmak için aylarca kapıda sıra bekletiyor. Aylardır mağdur olan, üç kuruş emekli parası alamayan yüz binlerce emekçi olarak sesimizi yükseltmeli bu...
- İngiltere’de düşük ücret dayatmasına ve ağırlaşan çalışma koşullarına karşı farklı sektörlerden işçilerin grevleri devam ediyor.
- Siyasi iktidar ekonomik krizin bedelini işçilere ödetmeye kararlı. Kıdem tazminatımızı ortadan kaldırma politikası tekrar gündeme geldi.
- Baskılar karşısında geri adım atmayan ve mücadeleyi büyüten direnişçi Trendyol işçileri, DGD-SEN ve PTT-SEN öncülüğünde 26 Eylülde bir kez daha “Ya Saygın Bir Uzlaşma Ya da Tavizsiz Direniş” diyerek Trendyol Genel Merkezi önünde eylem yaptılar....
- Japonya’da mücadeleci sendikalar ve demokratik kitle örgütleri 19 Kasımda savaş politikalarına ve işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı bir miting gerçekleştirecekler. Japon Demiryolu İşçileri Sendikası Doro-Çiba, Japon İnşaat ve Taşımacılık...
- Yunanistan’da binlerce işçi iş kanununun değiştirilmesine karşı 21 Eylülde greve çıktı. Yunanistan Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonunun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen greve toplu taşıma işçileri, doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve daha...
- Geçenlerde sosyal medyada bir habere denk geldim. Tavuk üreten bir fabrikada yumurtaların civciv olma süreci bekleniyor. Yumurtalardan çıkan civcivler erkek ve dişi olarak ayrılıyor. Ayrılan erkek civcivler toplu halde öldürülüyor. Bunun sebebiyse...
- Merhaba. Uzun yıllardır devam eden ekonomik krizin sonuçları artık kendini iyiden iyiye gösteriyor. Ücretlerimizin düşmesi, kıdem tazminatımızın kuşa döndürülmesi, fiyatların astronomik biçimde yukarı fırlaması neticesinde en doğal hakkımız olan bir...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 24 Eylülde Kartal Meydanında “Emekliler Buluşması” düzenledi. “Emeklilikte Adalet! Emeklilikte İnsanca Yaşam!” başlığıyla düzenlenen eyleme sendikalar, emekliler ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) üyesi iş güvenliği uzmanları, 24 Eylülde, Ankara Ulus Meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Çeşitli illerden iş güvenliği uzmanlarının katıldığı eylemde “İş Güvenliği Uzmanları...