Buradasınız
“Yerli ve Milli” Yalanlar!
Eyüp’ten bir işçi

Yandaş medyada, tüm dünya Türkiye’ye karşı birleşmiş, ekonomik olarak Türkiye’yi yıkmak istiyor havası yaratılmakta. Güya Amerika Türkiye’yi yıkmak için bilinçli olarak doların değerini arttırıyor. Medya “bu ekonomik kriz hep dış güçlerin oyunu” diyerek gerçeği çarpıtıyor. Bu tür çarpık ve yalan haberlerle biz işçilerin kafasını bulandırmaya çalışıyor. İşçi ve emekçileri “milli-yerli” söylemleriyle kandırıyorlar, kendi ekonomik krizlerine ortak etmeye çalışıyorlar.
Ekonomik krizle beraber her şey daha da pahalılaşmaya, alım gücü düşmeye başladı. Dolayısıyla ülkeyi yönetenler veya medya ne derse desin insanlar krizi köküne kadar hissediyorlar. Bu yüzden işyerindeki işçi arkadaşlarım her gün memleketi krizden kurtarmak için yeni yeni önerilerle geliyorlar. Arkadaşlardan biri Coca Cola’yı boykot etmekle başladı, Rusya ile Türk lirası üzerinden ticaret yapmakla devam etti, Amerika’ya savaş açıp yenmekle bitirdi. Bir diğer arkadaşın, doların yükselişi nedeniyle malzemeciden malzeme alamayan patronu “Amerika”ya kafa tutmak kolay mı? Olsun bu da geçer sıkarız dişimizi” diyerek teselli vermeye çalışıyor. Bir başka işçi kardeşimiz ise bu ekonomik krizlerin hep İsrail lobisinin başının altından çıktığını söyleyerek, yerli ve milli olursak daha da zenginleşeceğimizi söylüyor. İşin trajikomik yanı, ekonomik krizin sorumluları biz işçilermişiz gibi oturup çözümler üretmeye çalışıyoruz kendimizce. Büyük sermaye sahipleri kendi ekonomik çıkışsızlıklarını, kendi milyon dolar borçlarını biz işçilerin sırtına yıkmaya çalışıyor. Milyon dolar borç alırken biz işçilere sormayan, zenginliklerine zenginlik katan patronlar, sıra bu borcu ödemeye gelince bir anda bizi de işin içine katıveriyorlar.
Biz işçiler “yerli ve milli” yalanlarla kandırılıyoruz. Ekonomik krizleri çıkaran bu sistemin ta kendisidir. Bu çürümüş, kokuşmuş kapitalist sistem devam ettikçe ekonomik krizler de devam edecektir. Biz işçi ve emekçiler ekonomik krizden patronları nasıl kurtarırız diye düşünmek yerine, bizi bu bataklığa iten, açlığa, sefalete, savaşlara, yıkıma sürükleyen patronlardan nasıl kurtuluruz diye düşünmeliyiz.
Yatırım Risklerinizi Doğru Yönetin!
Neyin Fedakârlığı Bu?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...