Buradasınız
Neyin Fedakârlığı Bu?
Kıraç’tan bir kadın işçi
Merhaba arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi gündemimizde ekonomik darboğaz var. Patronlar sınıfı bu krizin faturasını biz işçilere, emekçilere kesmeye uğraşıyorlar. Hepimiz aynı gemideyiz yalanıyla bizleri kandırıyorlar. Nedense gemide işler tıkırındayken kimse dönüp yüzümüze bakmazken, gemi su almaya başlayınca hepimiz aynı gemide oluyoruz. Doğrusu duygulanmamak elde değil! Biz işçileri bu kriz karşısında çaresiz bırakmak istiyorlar. Sanki kriz biz işçilerin suçuymuş gibi bizden fedakârlık istiyorlar. Benim çalıştığım fabrikada çok mesailer oluyordu ama birden kestiler mesaileri. Sonra fabrikada dedikodu dolanmaya başladı işten çıkarma olacakmış diye. Bütün işçilerin yüreklerine bir korku girdi, “acaba beni de işten atarlar mı?” diye. Gel zaman git zaman derken müdür toplantı yapacağını duyurdu, herkes toplansın dediler. Hepimiz yemekhaneye toplandık, meraklı bakışlarla müdürü bekliyorduk. Müdür şöyle başladı konuşmasına: “Arkadaşlar hepiniz biliyorsunuz kriz var, sizler aklı başında insanlarsınız gündemi takip ediyorsunuz ve Türkiye’nin durumu çok kötü o yüzden sizlerden fedakârlık etmenizi istiyoruz. Çay saatlerinden beşer dakika ve yemek saatinden 10 dakika alınacak, paydos saatleri altı iken altı buçuk olacak herkesin bilgisine!”
Yemekhanede işçilerin sesleri birbirine girdi, “neyimiz var ki fedakârlık yapalım?” dediler. Bu homurdanmalar üzerine müdür bağırdı “herkes işinin başına geçsin” diye. İşçiler olarak toplandık, saat altı deyince kesinlikle paydos edeceğiz diye karar aldık. Tekrar toplantı yaptılar bu sefer ustabaşı konuşma yaptı: “Arkadaşlar aslında patronumuz sizleri zor durumda bırakmamak için böyle bir teklifte bulundu, siz bilirsiniz, bana talimat geldi, kesinlikle işe bir dakika geç gelmek yok! İşten kaytaranı görürsem hemen tutanağı tutarım. O zaman da ağlamayın.” Resmen tehditler havada uçuştu. İşçilerin hepsi tehdit edildiğinin farkındaydı. Müdür tekrar gelerek sert bir şekilde “herkes işbaşı yapsın, siz böyle yaptınız biz de böyle yapacağız, işinize gelirse” dedi. Bizleri büyük bir öfke sardı. Bizim 50 dakikamızı alacaksın, fedakârlık isteyeceksin sonra biz hayır deyince bir dakika bile geç kalmayacaksınız diye tehdit edeceksin! Biz işçiler birlikte hareket ettiğimiz için patron geri adım atmak zorunda kaldı. Önümüzdeki süreçte bunlar çok yaşanacak. Birlik olmaktan başka şansımız yok! Patronlar hep örgütlü bir şekilde davranıyorlar, biz de öyle yapmalıyız. Şu soruyu sormadan geçemeyeceğim, bu krizin bedelini biz işçiler mi ödeyeceğiz yoksa patronlara mı ödeteceğiz?
“Yerli ve Milli” Yalanlar!
Eğitim Sistemi ve Çocuklarımız
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...