Buradasınız
Yıllık İzinler Hakkında Yargıtay Kararları
Yıllık ücretli izinler işçilerin, işçi örgütlerinin geçmişte yürüttüğü mücadeleler sonucunda bir hak olarak yasalarda yerini aldı. Yıllık iznini kullanan işçi dinlenir, ailesine vakit ayırır, olanakları ölçüsünde tatile çıkar. İşçiler sendikal sözleşmelerle yıllık izin sürelerini arttırmaya çalışırken, patronlar, işçilerin yıllık izin sürelerini kısaltmak, bölmek veya işçiye kullandırtmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yıllık izin süreleri işçilerle patronlar arasında mücadele konusu olmaya devam ediyor.
Yargıtay geçtiğimiz günlerde işçilerin yıllık izinlerinin kullanımıyla ilgili emsal olacak yeni bir karar açıkladı. Yargıtay’ın verdiği bu karara göre, yıllık izin kullandırılmayan ve ücreti ödenen işçinin yıllık izin hakları saklı kalabilecek.
İş Kanununun 54. maddesine göre, yıllık ücretli izin hakkı için işçinin aynı patronun bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin toplamı dikkate alınır. Bir işçinin yıllık izne çıkabilmesi için bir yıl boyunca aynı işyerinde sürekli olarak çalışmış olması yeterlidir. Aralıksız aynı işyerinde bir yıl boyunca çalışan işçi, bir yılın sonunda iki hafta boyunca yıllık izin hakkından yararlanabilecektir. Yasa ayrıca belirtmektedir ki işçi yıllık izin hakkından feragat edemez ve yıllık izin hakkını paraya çeviremez.
Ayrıca Yargıtay, işçinin daha önce aynı patronun bir ya da farklı işyerlerinde çalışmasının, yıllık izne hak kazanması ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerektiğine karar verdi. Yargıtay’ın bu kararına göre, işçinin aralıklı olarak aynı patrona ait işyerinde çalışması halinde, kıdem tazminatı ödenerek sözleşmesinin feshedilmiş olması izin sürelerinin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Aynı patronun farklı işyerlerinde çalışan işçi, tek bir işyerinde çalışmış gibi yıllık izin kullanmayı hak etmiştir. Bu durumda, örneğin 6 ay Koç Şirketler Grubuna bağlı Arçelik’te çalışan bir işçi, sonrasında 6 ay yine aynı gruba bağlı Ford’ta çalışırsa bir yıllık işçi gibi yıllık izin hakkını elde etmiş olur.
Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. Örneğin işyerinde 4 yıl çalışmış ve tazminatları ve kullanmadığı yıllık izin hakları ödenerek, iş sözleşmesi feshedilen işçinin yeniden işe alınması halinde 1 yıllık çalışma süresinin sonunda kazanacağı izin hakkı yasa gereği 20 gün olacaktır.
Bu kararla birlikte yıllık izni patron tarafından kullandırılmayıp yerine ücreti ödenmiş dahi olsa işçi, işten ayrıldığında bu döneme ait izin ücretini yine talep edebilecek. Karara göre, çalışma sürerken yıllık iznin kullandırılması yerine ücretinin ödenmesi yıllık izin hakkını ortadan kaldırmıyor. Çalışma devam ederken yıllık ücretli izin paraya çevrilemiyor. Yıllık izin, özünde bir dinlenme hakkı sağlar ve aralıklı çalışmalarda önceki dönemin zaman aşımına uğramaması gerekir.
Çoğu işyerinde işçiler yıllık izinlerinin tamamını kullanamamaktır. Yargıtay’ın vermiş olduğu bu emsal karar tüm işçileri yakından ilgilendirmektedir ve işçiler dinlenme haklarına, yıllık izin haklarına sahip çıkmalıdırlar.
Vardiyalı Çalışmaya HAYIR!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...