Buradasınız
Yine Bir İş Kazası Örtbas Edilerek Patrona Kıyak Geçildi
Kocaeli’den bir kadın metal işçisi
Bir gün öncesinde, gece vardiyasında çalışırken sabaha karşı önümdeki makinede çalışan arkadaşım bir telaşla yerinden kalktı, fakat ne olduğunu söylemeden dolanmaya başladı. Ben olayı görmediğim için malzeme almaya gittiğini zannettim. Yine de dikkat çekiyordu çünkü tuhaf davranıyordu.
Arkadaşımız makine aparatına malzemeyi koyarken, makineye bağlı pedaldan kaynaklı, parmağına iki kez basıyor ve işaret parmağı tırnağından çatlıyor. Yerine gelip oturduğunda parmağı kanıyordu. Ne olduğunu sordum. O da yukarıda belirttiğim şekilde kazanın nasıl olduğunu anlattı. Hemen yanımıza vardiya amiri geldi ve arkadaşı yanımızdan uzaklaştırdı. Bir an önce acısının giderilmesini isteyen arkadaşımız, maalesef ki bir iş kazası geçirdiğini ve yasal olarak iş kazası tutanağının tutulması gerektiğini bilmediği için, güvenlik görevlisi tarafından hastaneye götürüldü. Böyle bir durumda etrafıma baktığımda herkes işçi kardeşimize acımaktan başka bir şey düşünmüyordu.
Gerçekleşen bu kazayı iş kazası olarak yazdırması hem sağlığı için gerekli hem de yasal olarak gerekliydi. Yerimden kalkıp hemen yakın arkadaşından numarasını aldım ve kendisini aradım. Arkadaşımız henüz yoldaydı. Ben de başına gelen olayın iş kazası olduğunu ve mutlaka doktora yazdırması gerektiğini söyledim. Ve mutlaka bir devlet hastanesinde tedavi olması gerektiğini ve diğer yasal uyarıları arkadaşıma anlattım. Ben anlatmasına anlattım fakat işyerindeki uyanıklar tutanak yazmadıkları için doktor da üstüne düşmüyor ve parmağını sarıp, iki günlük raporla geri gönderiyorlar. Ben sonucu merak edip tekrar arkadaşımı aradım, bunun iş kazası olduğunu ve tutanağın böyle düzenlenmesi gerektiğini söyledim. Ayrıca da sendika temsilcimize bunu bildirmelisin dedim. Temsilcinin de tutanak yazdırıp 3 gün içinde SGK’ya bildirmesi gerektiğini anlattım. Arkadaşımız yasal haklarımızdan bihaber olduğu için telaşa kapıldı ve hemen panikle “sakın ortalığı velveleye verme, olan oldu zaten yapacak bir şey yok” diyerek daha başından pes etmiş oldu. Oysa bizlerin işyerlerinde yaşadığımız tüm haksızlıklara karşı yasal süreçte hak ve taleplerimizi nasıl takip etmemiz gerektiğini öğrenmemiz gerekiyor.
Dostlar, kendi sağlığımız ve güvenliğimiz için bu tür durumlarda ne yapmamız gerektiğini öğrenelim. Görüyorsunuz ki patronun ve onun vekillerinin canına minnet. Eğer biz haklarımızı öğrenip bilincimize çıkarmakta geç kalırsak, başımıza daha büyük felâketlerin gelmesi hiç kuşkusuz kaçınılmaz olacaktır. Bu konularda da bilinçli olmak, bir işçinin hem kendine hem gelecek nesillere aktarabilmesi için omuzlarında taşıması gereken zorunlu bir yüktür. Haydi, dostlar, hayatımızı karartan iş kazaları ve patronların adaletsiz saldırıları daha fazla can almadan öğrenelim, öğretelim ve daha büyük güce sahip olmak için örgütlenelim.
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.