Buradasınız
Zam %100, İndirim %10!
Gebze’den bir metal işçisi

Enflasyonla topyekûn mücadele kampanyası son sürat devam ediyor. “Müjde, indirim kampanyası başladı, vatandaşın yüzü gülüyor”, “Bütün ürünlerde indirim sezonu başladı”, “Vatandaş rahat etsin diye %10 indirim yapıldı, hem de bir gün değil tam iki ay.” Gazeteler, haber kanalları, köşelerinden yazanlar, siyasi iktidarın sözcüleri bu sözleri ağızlarından düşürmüyorlar. “Daha ne yapalım vatandaşın mutluluğu için çalışıyoruz” diyorlar. Bir aydır, büyük market vitrinleri, mağazalar, reklam panoları indirim kampanyası ilanlarından geçilmiyor. Krizi iliklerimize kadar yaşayanlar olarak %10 indirim derdimize çare oldu mu peki? Tüketim malzemelerine %50-100 zam yapıyorlar, “büyük indirim yaptık” diyerek bizim aklımızla oynuyorlar. Temel gıdalara yumurtaya, ekmeğe, peynire, zeytine, patatese, domatese bu zamana kadar neredeyse %100’e varan zamlar yapıldı. Şimdi “enflasyonla mücadeleye tam destek hatta ekstra destek” diyerek %10 indirim yapıyorlar. Dün 15 lira olan bir ürün bugün 30 lira olurken, indirim var diyerek 28 liraya satıyorlar. Yesinler sizin enflasyonla mücadelenizi!
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Kongre Merkezi’nde “Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programını” açıklamıştı. Enflasyonla mücadele kapsamında, firmalarla ürünlerde yüzde 10 indirim yapmaları konusunda anlaşmaya vardıklarını söylemişti. Albayrak’ın açıklamalarını dinleyen patron örgütleri temsilcileri inanılmaz mutlu oldular. Elleri patlayana kadar alkış tuttular açıklamalara. “Bakanı destekliyoruz, ona güveniyoruz, inanıyoruz” dediler. Patron örgütlerinden çeşitli açıklamalar da geldi. MÜSİAD, “Derneğimiz üzerine düşen görevi yapmaya hazırdır. Ekonomi yönetimimizi enflasyonla topyekûn mücadelede sonuna kadar desteklediğimizi ifade ediyoruz” dedi. TÜSİAD, “Enflasyonla Mücadele Programı, zorlu dönemden çıkışın en önemli hamlesidir. İş dünyası olarak bu programın başarısı için fazlasıyla sorumluluk almaya, görevimizi yerine getirmeye hazırız” dedi. Ardından yüzlerce şirket bu koroya dâhil oldu. Üstelik hepsinin tek bir derdi vardı. Tabi ki de “vatandaşın mutluluğu!” Ama yemezler, sermaye sahiplerinin, yaşadığımız kriz sürecinde, ilk yaptıkları, “çok sevdikleri” işçileri kapı önüne koymak oldu. Pek çok fabrikada işçiler ücretsiz izinde. Patronlara teşvikler yapılıyor, emekçilerin iliği kurutuluyor!
Büyük indirim, başta gıda olmak üzere ilk etapta belirlenen 50 üründe yapıldı. Bir de bu indirimi yapanlar yerli logoları ürünlere yapıştıracaklardı. Tüh ya! Keşke elektriğe, suya, doğalgaza, benzine de indirim olsaydı. O zaman değme keyfimize. Elektrik ve doğalgazda indirim yok ama “küresel olarak bir değişim süreci” olmazsa yıl sonuna kadar zam da yokmuş diyor Berat Albayrak. Gerçekten de içimiz rahatladı. Yıl sonuna kadar zam yok! Tam sevinmiştik ki yıl sonuna iki aydan az bir zaman kaldığı geliverdi akıllara. Bizimle dalga geçiyorlar belli ki. 2018 yılının Ocak ayından bu zamana dek elektrik %43,64 zamlandı, doğalgaza ise %41,2 zam yapıldı. Hadi bu da benden size kıyak. İki ay bu temel kaleme zam olmayabilirmiş. Bundan sonra her şey çok daha güzel olacakmış, şaha kalkacakmışız. “Büyük indirim günleri” diyerek toplumda suni bir ferahlama dönemi hissettirmeye çalışanların gerçek niyetinin ne olduğu ortadadır. Amaç yıl sonu enflasyon oranının düşük çıkartılmasıdır.
Krizin sonuçlarını en ağır biz işçiler yaşıyoruz. Madem kriz mriz yok, alayı manipülasyon, O zaman açıklanan bu programlar da neyin nesi? Bunun açıklaması nedir? Tüm bunlar psikolojik mi yoksa? Bizim kafamız yerinde değil de markete, pazara, alışverişe giderken bu nedenle hep ellerimiz boş ve mutsuz dönüyoruz evlerimize? Patronlar için, sermaye için hazırlanan tedbir programlarıyla patronların sermayesi garanti altına alınıyor. Patronların yüzü gülüyor. Peki ya biz işçilerin? Patronların çıkarlarının korunması demek bizim daha fazla hak kaybına uğramamız, ekmeğimizin küçülmesi, işsiz kalmamız demek. Biz işçilerin yüzleri ancak kendi birliğimizi güçlendirirsek, ayrı gayrıya düşmeden hareket edebilirsek gülmeye başlayacaktır.
Şiddetin Her Türlüsü Son Bulsun
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
Son Eklenenler
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...