Buradasınız
Zonguldak’da Göçük: Kâr Düzeni İşçilerin Canını Almaya Devam Ediyor
Zonguldak’ta, kaçak işletilen kömür ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan 33 yaşındaki maden işçisi Şenel Biçici’nin cansız bedenine 40 saat sonra ulaşıldı.
Kaçak madendeki göçük, 21 Ocak günü saat 21.00 sıralarında meydana geldi. Şenel Biçici’nin günde 50 liraya çalıştığı bu kaçak maden ocağının girişi branda ile örtülmüş ve garaj süsü verilmiş. Kilimli Beldesi’ndeki madenin patronu olayın duyulmaması için, önce diğer işçilerin arkadaşlarını kurtarmasını bekledi. İşçilerin çabaları yeterli olmayınca özel maden ocaklarından kurtarma ekibi istendi. Bu da yeterli olmadı. TTK Karadon Müessesesi Tahliye Ekibi geldi ama yanlarında ekipmanları olmadan. Artık çok geçti, aradan tam 40 saat geçmişti. Evli ve iki çocuk babası 10 yıllık maden işçisi Şenel Biçici’nin cansız bedeni yakınları tarafından tam 40 saat sonra göçükten çıkartıldı.
Madenin önünde bekletilen Şenel Biçici’nin yakınları öfke ve çaresizlik içindeydi. Şenel Biçici’nin yeğeni Ufuk Yiğit, acı ve öfkeyle şöyle konuştu: “TTK’daki adamlar bizi içeriye sokmadı. Benim içeride öz dayım var. Ben çocukluğumdan bu yana ocaktayım. Ama yine dayımı biz aldık. Az bir şey su var diye içeriye girmiyorlar, ufak bir taş düşse geri kaçıyorlar. Korkudan bir şey yapamadılar. Benim dayım 7’den beri ‘beni kurtarın’ diye bağırmış. Ocak sahibi çekmiş gitmiş, neredeler şimdi?”
TTK’dan gelen ekibin yanında gerekli malzemelerin olmaması, Biçici’nin yakınlarının gecenin ikisinde testere aramak zorunda bırakılması öfkeyi daha da arttırdı. Ekipmansız gelen ekibe tepki gösteren aile, en sonunda ocağa inmek zorunda kaldı. Biçici’nin o saate kadar ocağa yaklaşmalarına izin verilmeyen yakınlarına iş işten geçtikten sonra “ne yaparsanız yapın” denilmesi ve işçinin cansız bedeninin yine yakınları tarafından göçükten çıkarılması işçilerin canının patronların da devletin de umurunda olmadığını gösteriyor.
Şenel Biçici’nin işçi arkadaşlarına ulaşan son sözleri “İki çocuğum var. Beni kurtarın” olmuş. Fakat ne yazık ki Şenel Biçici de diğer yüzlerce madenci gibi patronların aşırı kârları uğruna kurban edildi. Kâr düzeni işçilerin canını almaya devam ediyor. Ama bilelim ki, iş cinayetleri kader değil. Patronların kuralsız, kayıtsız işçi çalıştırmasına karşı tek seçenek var: O da işçilerin örgütlenmesi. İşçiler ya örgütlenip birlikte mücadele edecek, ya da patronların cinayet kuyularında can verecek!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...