Buradasınız
İngiltere’de 2 Milyon Kamu İşçisi Greve Gitti
Hükümet, kriz bahanesiyle emeklilik yaşını 66’dan 67’e çıkarmayı, emeklilik aylığını düşürmeyi ve kamu sektöründe çalışan işçilerden emeklilik fonuna daha fazla kesinti yapmayı planlıyor. İngiliz işçileriyse hükümetin planlarını “daha yaşlı emekli olmaya, daha fazla ödemeye hayır” diyerek geri püskürtmeye çalışıyor.
Birmingham’da yürüyüşe katılan eylemciler şöyle diyor: “Bugün milyonlar sokakta, çalışmıyor. Emeklilik hakkımızı ve sosyal haklarımızı korumak için, geleceğimiz için mücadele ediyoruz. Bugün biz milyonlarca işçi, mücadelemizle kazanabileceğimizin güçlü bir mesajını veriyoruz.” Bir kadın işçi: “Bu kesintiler bakıma muhtaç insanların, örneğin Alzheimer hastası ve yaşlı insanların bakım hakkını da yok ediyor. Bugün bütün şehri kapattık. Hükümet bizim gücümüzün farkına varmalı.” Başka bir eylemci: “Ben 20 yıldır çalışıyorum. Patronlar bizi motor gibi görüyor. Her geçen gün daha hızlı ve daha fazla çalışmamızı istiyorlar. Ben daha çok çalışıyorum ama elime geçen, 20 yıl boyunca neredeyse aynı ücret.”15 bin kişinin yürüyüşe katıldığı Edinburgh’da bir öğretmen şöyle diyor: “Önümüzdeki dört yıl içerisinde maaşımın %22’si kesilecek. Öfkeliyim.” Bir hemşire, “12 saat süren vardiyalarımız var. İnsanlar bu işi neden sevsin ki? Bugüne kadar çektiğimizden daha fazla acı çektirmek istiyorlar. Ücretlerimizin dondurulmasını istemiyoruz. Artık yeter. Biz onlara bize çektirdikleri acıyı çektirmek istiyoruz” diyor. Başka bir işçi: “Bugün dayanışmanın, birlikte hareket etmenin ve yeni bir mücadele inşa etmenin telaşındayız. Hepimiz tek ses olduk. İngiltere’de işçi sınıfının yeniden doğuşunu kutluyoruz. Sendikalara sesleniyoruz. Daha fazla grev yapalım, ta ki onlar bu planlarından vazgeçinceye kadar.” Londra’da Homerton hastanesinde grev gözcülerinden Bambi: “Ağlayacak gibiyim. Bütün meslektaşlarım burada. Sabahın beşinde yollara düşüp bugünkü grev gözcülüğü görevimizi yerine getirmek için geldik.”
Tüm bu öfkenin kaynağında hükümetin aylar öncesinden başlattığı bir dizi saldırı var. Emeklilik hakkına yapılan bu saldırıdan önce ücretler dondurulmuştu. Mart ayından itibaren yerel yönetimler, 100 binden fazla işçiyi işten çıkarmış ve çalışma şartlarını kötüleştirmişti. Krizin geldiği boyut devletin 2. Dünya Savaşı döneminde uyguladığı kamu kesintilerini yeniden gündeme getirdi.İngiltere’de ekonomik eşitsizlik almış başını gidiyor. Enflasyon oranı %5 seviyesine yükselirken birçok sektörde ücretler %4 ile %11 arasında azaltıldı. Öte yandan üst düzey yöneticilerin maaşları yaklaşık %15 oranında arttırıldı. Bugün üst düzey yöneticiler, ortalama bir işçi maaşından 145 kat fazla kazanıyorlar. İşsizlik rakamları 17 yaş ve üstü gençler için tarihin en yüksek kayıtlarını gösteriyor. 16-24 yaş arası her beş gençten biri işsiz. İş göremezlik ve hastalık ödeneklerini içine alan sosyal yardımların da büyük oranda kısılması planlanıyor. Ulusal Sağlık Servisi çökmenin eşiğine geldi. Eğitim harcamalarında önümüzdeki 4 yılda %15 kesinti yapılacak. Fonların yetersiz olduğunu iddia eden devletin gittiği kesintiler işsizliği arttırıyor ve borç yükünü işçi ailelerinin sırtına yıkıyor. Patronlar tüm bu saldırılarının yanı sıra sendikal mücadeleyle kazanılan toplu sözleşmeleri de yok sayma arayışına giriyorlar. Oysa 2008 yılından bu yana bankalara kıt olduğu söylenen kamu fonlarından para devrediliyor. Yalnızca geçtiğimiz ay İngiliz Bankası’na 75 milyar avro aktaran hükümet, işçilere hiçbir taviz vermeyeceğini açıklıyor.
Tüm bu gerçeklerin farkına varan İngiliz emekçileri greve giderek krizin faturasını ödemek istemediklerini haykırıyorlar. 30 yıl aradan sonra en büyük grevin gerçekleşmiş olması oldukça önemlidir. Avrupa’nın bir dönemine damgasını basan “sosyal devlet” çökeli çok oluyor ve bu anlamıyla Avrupa’da işçi hareketinde bir dönem geride kalmıştır. Avrupa’da yükselen mücadele ve İngiltere’de gerçekleşen kitlesel grev bunun bir başka somut ifadesidir.
Her yerde hazır ve nazır
Reklâmlarda İşçiler
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...