Buradasınız
12 Eylül’ün Hesabı Daha Kapanmadı!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
12 Eylülde referanduma sunulan anayasa değişikliği paketi yüzde 58 oyla kabul edildi. 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin 30. yılına denk gelen halk oylaması vesilesiyle emekçi kitleler darbe anayasasına tepkilerini dile getirdiler.
AKP’nin ve sermaye kesimlerinin niyetlerinden bağımsız olarak, emekçi kitleler gerçekte demokratik hak ve özgürlüklerin önünün açılmasından yana olduklarını göstermişlerdir.
Ancak yapılan değişiklikler kısmı demokratik haklar içerse de, işçi sınıfının örgütlenmesinin önündeki engeller hâlâ ortada duruyor.
12 Eylül faşist rejiminin koyduğu anayasa hâlâ toptan çöpe atılmış değildir.
Dolayısıyla da 12 Eylül’ün hesabını sorma ve onunla hesaplaşma hâlâ işçi sınıfının önünde bir görev olarak duruyor!
12 Eylül 1980’de işçi sınıfının örgütlülüğüne saldıran darbeci generaller, sermayenin hizmetindeki eli kanlı diktatörlerdi. Generalleri iş başına çağıran patronlar sınıfının amacı, işçi sınıfının yükselen örgütlü mücadelesini ezmek ve kazanılmış haklarını gasp etmekti. 12 Eylül’de kurulan faşist diktatörlük işçi sınıfının sendikal ve tüm siyasal örgütlerini ezip grev ve eylemleri yasakladığında, sermaye sahipleri şöyle diyorlardı: “Bugüne kadar işçiler güldü, artık gülme sırası bizde.” Askeri faşist rejim yüz binlerce insanı tutukladı, işkenceden geçirdi, on binlerce insanı yurt dışına kaçmak zorunda bıraktı, binlerce işçiyi kara listeye aldı ve bu işçiler iş bulamadı, aralarında gencecik fidanların da olduğu onlarca insanı ise darağaçlarında katletti. Yani toplum ağır bir baskı altına alındı ve sindirildi. Darbenin bir amacı da mücadelenin aktarma kayışlarını koparmak, yeni yetişen işçi kuşağının hafızasını silmek ve böylece darbe öncesinde yükselen işçi mücadelesini örnek almasını engellemekti. Böylesi bir ortamda yetişen genç işçi kuşakları, hak aramadan da mücadeleden de sınıf dayanışmasından da uzak kaldılar.
Bugün yapılan kısmi değişikliklere rağmen 12 Eylül askeri faşist rejiminin koyduğu anayasa toptan çöpe atılabilmiş değil.
İşçi sınıfının örgütlenmesinin önündeki engeller duruyor.
Toplanma ve basın özgürlüğü kısıtlanıyor.
Bizler sendikal ve siyasal yasakları kaldıran, basın ve toplanma özgürlüğünü garanti altına alan bir anayasa istiyoruz.
12 Eylül faşist anayasası baştan aşağıya değişsin, işçi sınıfının örgütlenmesinin önü açılsın!
Sendikaların önüne konan %10 işkolu barajı ve %50 işyeri barajı kaldırılsın!
İşçilerin sendikaya üye olmasında noter şartı kaldırılsın!
İşçinin üretimden gelen gücünü kullanmasının önündeki engellere son!
Siyasal grevin, dayanışma grevinin ve genel grevin önündeki tüm engeller kaldırılsın, yasak olmaktan çıkartılsın!
“Memur” statüsünde çalışan tüm kamu emekçilerine grevli toplu sözleşme hakkı! Emeklilere ve öğrenci gençlere sendika kurma hakkı!
İşçiler ve “memur” statüsünde çalışan kamu emekçileri istedikleri sendikaya üye olabilsin!
İşyerinde referandum hakkı yasallaşsın!
İşçilerin sendikadan istifa etmesi için baskı yapan patronlar yargılanıp cezalandırılsın!
Basın ve toplanma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın, sınırsız basın ve toplanma özgürlüğü!
Ancak bilmeliyiz ki, bu taleplerimizi sermaye hükümetleri kendiliğinden yerine getirmeyecektir. Bu taleplerimizi hayata geçirebilmek için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. İşçi sınıfı birleşirse güçlüdür. Esnek çalıştırmaya, taşeronlaştırmaya, iş saatlerinin uzatılmasına, düşük ücretlere, iş cinayetlerine karşı mücadelenin yanına demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini de eklememiz gerekiyor. Demokratik taleplerimizi kabul ettirecek ve sermayenin saldırılarına dur diyecek olan işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir.
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
Son Eklenenler
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...