Buradasınız
14. Vicdan ve Adalet Nöbeti

Aileler adına yapılan basın açıklamasında, geçtiğimiz yıl boyunca en az 878 işçinin, Aralık ayındaysa en az 76 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği hatırlatıldı ve “iş cinayetleri azgınlaşmış bir halde devam ediyor. Biz de adalet arayışımıza ve nöbetimize devam ediyoruz” denildi.
Açıklamanın devamında, sorumluların yargılanması ve yeni işçilerin acı çekmemesi için adalet mücadelesine devam edileceği vurgulandı. Adalet isteklerine onlarca engel çıkarıldığı ve yasal hakların, ailelerin mağduriyeti suiistimal edilerek görmezden gelindiği dile getirildi ve “Engel sadece işveren kaynaklı değil ki... Yargı ve idari kurumlarda da benzer tutumlara tanık olmaktayız” denildi. Ailelerin mücadeleleri boyunca karşılaştıkları engellere dair çarpıcı örnekler verildi:Ekim 2012’de İstanbul Ümraniye’de 4 işçinin ölümünden sonra şirket, ailelere haklarını aramaktan vazgeçmeleri şartıyla ibraname imzalatarak tazminat vermeyi teklif etmesi,
Van Depremi’nde yıkılan Bayram Otel davasında, savcılığın görevlendirdiği bilirkişinin raporunda, hasar tespiti yapmayan Van Valisi ve AFAD yetkililerinin sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen, yargılanmanın önüne geçilmesi için türlü engeller çıkarılması,
Arka Sıradakiler dizi setinde çalışırken hayatını kaybeden Selin Erdem davasında, keşif ve olay yeri incelemesi yapılmadan 4 gün içinde dava açılması ve olayın iş kazası sayılmasına rağmen, yargının patronların sorumluluğunu soruşturma konusu etmemesi,
Meslek hastalıklarına yakalanan işçilerin, hastalıklarının nedeninin çalıştıkları iş olduğunun belgelenmemesi için engeller çıkarılması, belgelenmesi durumunda bile yaşadıkları sorunlar...
Açıklamadan sonra, Radikal Gazetesi muhabiri Elif İnce, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden işçilerin aileleri ve meslek hastalıklarına maruz kalan işçilerle sokak röportajı gerçekleştirdi. İlk röportajı Selin Erdem’in annesi Hatice Erdem’le gerçekleştirdi. Hatice Erdem, dava sürecinde yaşadıkları sıkıntıları, film şirketi ve yemek şirketine soruşturma bile açılmadığını, davaya müdahil olmak isteyen Sine-Sen avukatının başvurusunun kabul edilmediğini anlattı ve “Bir şeylerin üzeri örtülmek isteniyor. Adil yargılama yapılmıyor” dedi.
Elif İnce, Erdem ailesinden sonra mikrofonu sırasıyla Van depreminde yıkılan Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in babası Mehmet Emir’e; MELSAN Ofis Malzemeleri fabrikasında daktilo şeridi temizliğinde kullanılan asit nedeniyle ellerinde morarma ve kemik erimesi meydana gelen Hatice Karakuş'a ve Şişecam’da çalışırken omzunda kas yırtılması ve bel fıtığı oluşan Serkan Demiröz’e mikrofonu uzattı. Hatice Karakuş’un oğlu Seyit Karakuş, annesinin yaşadığı sıkıntıları anlattı. 83-90 yılları arasında MELSAN’da çalıştığı süre içinde ilk üç yıl hiçbir şey hissetmemiş fakat daha sonra ellerinde ve yüzünde morarma meydana gelmiş. Yapılan muayeneler sonucunda hazırlanan raporda “yüzde 100 çalışamaz” denmesi üzerine malulen emekli edildi. Doktorlar kendisine 16 yıl ömür biçti. Aradan yirmi yıl geçtikten sonra “sağlığı yerinde” denilerek çalışamaz raporu iptal edildi. Karakuş’tan 15 bin lira para yatırması ve 1,5 yıl daha çalışması isteniyor. Hatice Karakuş da çalıştıkları fabrikada havalandırma olmadığını, meslek hastalığından dolayı ellerini kullanamadığını anlattı.
Hatice Karakuş’tan sonra, solvent meslek hastalığı ve Karakuş’un iş göremez raporunun nasıl “çalışabilir” raporu haline getirildiğini anlatmak üzere, iş güvenliği uzmanı Ayfer Çalışkan’a söz verildi. Ayfer Çalışkan, Türkiye’de meslek hastalıklarına yaklaşım ve solvent kullanımından dolayı meslek hastalığına yakalanan işçilerin yaşadıkları sorunlar konusunda açıklamalarda bulundu.Şişecam işçisi Serkan Demiröz de, meslek hastalığına yakalandığını tesadüfen öğrendiğini anlattı. Meslek hastalığı raporu çıkarıldıktan sonra fabrikada farklı bir işe verilmesini isteyen Demiröz’ün isteği, daha ağır bir işe verilerek yanıtlanıyor. Demiröz, işten çıkarılmamak için çalışmaya devam ettiğini ve fakat her geçen gün rahatsızlıklarının arttığını anlattı. Çakmak alevini avucunun içine tutarak elinin hissizleştiğini gösterdi. Şişecam işçisi, fabrikalarının kapatılması üzerine yaşanan süreç konusunda da sorulan soru üzerine açıklamalarda bulundu. Şişecam fabrikasının kapatılmasıyla işçilerin daha ucuza çalıştırılmasının amaçlandığını söyledi.
Son olarak Birumut Derneği’nden Erbay Yucak’a söz verildi. Yucak’ın konuşmasının ardından Vicdan ve Adalet Nöbeti sona erdi.
Şişecam İşçilerinin Mücadelesi Sürüyor!
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
Son Eklenenler
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...