Buradasınız
1 Mayıs Alanlarında Yerimizi Almalıyız
Tuzla’dan bir otomotiv işçisi
1 Mayıs yaklaşıyor. Türkiye ve dünya işçi sınıfı açısından zor bir dönemden geçiyoruz. Ülke içinde ve dışında yaşananlara karşı işçi ve emekçilerin 1 Mayıs alanlarında olması büyük önem taşıyor.
1 Mayıs alanlarında yerimizi almalıyız. Çünkü başkanlık hayalleriyle yanıp tutuşan Erdoğan ülkeyi tam bir savaş cehennemine sürüklüyor. Kürt illerinde süren haksız savaş devam ediyor. Ankara’da, İstanbul’da, Suruç’ta, Diyarbakır’da bombalar patlatılarak yüzlerce kişi katledildi. Patlatılan bombalarla kitleler korkutulmaya, sindirilmeye çalışılıyor. En ufak bir hak aramak yasak ilan ediliyor. İfade ve basın özgürlüğü kısıtlanıyor. Her şeyin “yerli ve milli olması” istendiği için farklı kültürler, diller, dinler yok sayılıyor, tek tipleştiriliyoruz. Antidemokratik uygulamalara, baskılara, emperyalist savaşa ve giderek tırmanan faşizme karşı öfkemizi yükseltmeliyiz.
1 Mayıs alanlarında yerimizi almalıyız. Çünkü emperyalist savaş nedeniyle halklar birbirine düşürülüyor. Milliyetçilik, ırkçılık ve mezhepsel ayrımlar işçi sınıfını kutuplaştırmak için egemenler tarafından sürekli olarak kullanılıyor. Hükümet “terörle mücadele” adı altında, emperyalist güçler ise “uluslararası terörizme karşı mücadele” adıyla savaş yürütüyor. “Terörle mücadele” emperyalistlerin çıkarlarını, niyetlerini gizlemek için kullandıkları argümanlarından birisidir. Bu argümanla 2000’li yılların başından bu yana Ortadoğu başta olmak üzere Asya’da, Afrika’da akan kan hiç kurumadı. Halklar sürekli olarak birbirine kırdırıldı, kırdırılıyor. Savaş nedeniyle yüz binlerce insan yerinden yurdundan oldu, hayatını kaybetti. Dünyamızı kana bulayan, halkları katleden, onları denizlerde boğduran egemenlere karşı sesimizi yükseltmeliyiz.
Tüm bu nedenlerle işçiler 1 Mayıs’a coşkulu, kitlesel ve örgütlü bir şekilde katılmalıdır. Çünkü işçi sınıfının bu duruşu burjuvazinin saldırılarına, savaşlarına, sömürüsüne karşı verilecek en iyi cevaptır. Bu nedenle birleşik ve kitlesel bir 1 Mayıs kutlanılmasına odaklanılmalıdır. İşçi sınıfının mücadele örgütleri olan sendikalar da 1 Mayıs’ı alan tartışmalarından çıkararak işçilerin birlikte ve güçlü bir şekilde taleplerini haykırabileceği bir 1 Mayıs için çalışmalıdırlar. Yaratılan kutuplaştırmaya sendikalar alet olmamalıdır. Sendikalar A ya da B partisinin arka bahçesi olmamalı, işçi sınıfının çıkarlarını savunmalı ve onun mücadele örgütleri olmalıdır. İşçi sınıfının mücadelesini örmek ve güçlendirmek tüm yıl boyunca yapılan örgütlenme çalışmalarıyla mümkündür. Gün işçi sınıfının gücünü ortaya çıkarma günüdür. Gün tırmanan faşizme karşı mücadeleyi yükseltme ve yayma günüdür.
Her yıl yasaklamalarla, korkutmalarla, çarpıtmalarla ve alan tartışmaları yüzünden 1 Mayıslarda işçi ve emekçiler kitlesel bir şekilde sesini yükseltemiyor. Unutulmamalıdır ki işçi sınıfı örgütlü olduğunda milyonların alamayacağı, zapt edemeyeceği meydan yoktur.
Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği!
Kadına Şiddet: Gerçek Sorumlu Kim?
Gün Mücadele ve Birlik Olma Günüdür
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...
- Yıllık ücretli izinler çalıştığımız her bir yılın karşılığında biz işçilere tanınmış yasal bir haktır. Bu hakkı bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için genelde yaz aylarında kullanmayı tercih ederiz. Kimimiz köyüne gider ailesine yardımcı olmak için...
- Fernas Madencilik işçileri direnişin 30. gününde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Madenciler TBMM açıldığında Ankara’da haklı taleplerini bir kez daha duyurmayı planlıyorlar. CHP yönetimindeki Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evleri’nde taşeron şirket...
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin 2023 yılı istatistiklerini 4 Eylülde açıkladı. SGK’nın açıkladığı veriler ilk kez, İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti sayısını aştı. İSİG Meclisi verilerine göre...
- Sevgili işçi kardeşlerim ve işçi çocukları, söyleyeceklerimi bizim mahalledeki çocukların kendi ifadeleriyle yani olduğu gibi anlatacağım. Bu çocuklar yani benim onlara seslenişimle gençlerin istek ve taleplerini aşağıda okuyacaksınız. Gençlerle...
- Farklı sektörlerde çalışan bir grup genç UİD-DER’li işçi “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adıyla bir mini belgesel hazırlamış, belgesel UİD-DER Web TV’de yayınlamıştı. UİD-DER, filmleri belgesele konu olan işçi sınıfının...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 25 Eylülde İstanbul Saraçhane Parkında gerçekleşen işçi buluşmasına DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK yönetim kurulu...
- Türkiye’de işçi mücadelelerine yenileri eklenirken kazanımla sonuçlanan grev ve direnişler de oluyor. Bursa Kemalpaşa’da Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 3 işçi 23 Eylülde fabrika önünde direnişe...
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi neticesinde yoksulluğun pençesindeki işçi ve emekçilerin öfkesi büyüyor. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar Orta Vadeli Programlarla işçi ve emekçilerin üzerindeki sömürüyü arttırıyor....