Buradasınız
Adana’da UİD-DER’in İlk Etkinliğini Gerçekleştirdik
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Günler öncesinden başladı bu güzel telaş. Ne de olsa yeni bir kentte, Adana’da UİD-DER’in ilk etkinliğini gerçekleştirecektik. Yoğun bir gayretle tek tek ulaşmaya çalıştık işçi arkadaşlara. Etkinliğimize davet ettik. UİD-DER’i ve mücadelesini anlattık onlara. Heyecanlı bir gayretle yaptık çalışmalarımızı.
Ne var ki etkinlik günü şanssızlıklar da yakamızı bırakmadı. Etkinliği yapacağımız SES Adana Şubesine hazırlıkları yapmak için gittiğimizde, o bölgede, trafo çalışması yüzünden, gün boyu elektriklerin kesik kalacağını öğrendik. Üstelik alternatif olabilecek sendika şubesi de aynı bölge içerisindeydi. Ve dört bir koldan çareler aramaya başladık. Her şeye rağmen ilk etkinliğimizi en güzel şekliyle gerçekleştirebilmek için Adana sokaklarında hızlı bir koşuşturmaca içine girdik. Neyse ki çabalarımız sonuç verdi, etkinliğimizi başka bir bölgede bulunan Eğitim-Sen Adana Şubesinde gerçekleştirmek için yönetici arkadaşları telefon trafiği ile ikna edebildik. Etkinliğe katılacak arkadaşları oraya yönlendirdik. O birkaç saatlik zaman diliminde akıttığımız ter, gösterdiğimiz çaba gerçekten etkinliğimizi en iyi şekilde gerçekleştirebilme arzumuzdan geliyordu.
Etkinliğimiz bir arkadaşımızın derneğimizi tanıtmasıyla, sınıf mücadelesi içinde verdiğimiz çabaları anlatmasıyla başladı. Derneğimizin tanıtım videosunu işçi arkadaşlarımızla hep birlikte izledik. Sonra 2010 yılı içinde başlayan ve sınıf mücadelesi için önemli deneyimler kazanmamızı sağlayan Akkardan, Çelmer ve UPS direnişlerinin mücadele süreçlerini, eksikliklerini ve olumlu yanlarını bu mücadeleyi yürüten direnişçi işçilerin görüntüleri eşliğinde ele alan seminerimize başladık. Semineri veren arkadaşımız bizlere bu mücadelelerin öncesini, sonrasını, örnek alınması gereken yanlarını ve ders çıkarılması gereken yanlarını vurgulayarak bu direnişler üzerinden işçilerin nasıl bir mücadele çizgisini benimsemeleri gerektiğini anlattı.
Adana’dan etkinliğimize Yol-İş üyesi Karayolları işçileri, sağlık işçileri, inşaat işçileri, İtfaiye işçileri, UPS’ten ve Tekel direnişinden işçiler katıldılar. İlgiyle ve coşkuyla gördüklerini kafalarında şekillendiriyorlardı, duydukları karşısında ne kadar da benzer koşullarla yüz yüze geldiklerini düşünüyorlardı.
Seminer sonrası söz sırası işçi arkadaşlara geldiğinde onların da söyleyecekleri çok şey vardı:
Tekel işçisi: Adana’da birtakım direnişlerde eylemlerde bulunduk. Şimdi hepsinin yeni yeni farkına varıyoruz, çünkü yeterli eylemlilikleri gerçekleştiremiyorduk… Sendikaların olması gerekiyor ama günümüz sendikacılığı yeterli gelmiyor… İşçilerin her zaman komitesinin olması gerekiyor, Ankara’da biz bunu başaramadık, çünkü sendika bürokratlarının sözünü dinleyen bir sürü işçi vardı ve biz onlarla baş edemiyorduk. Bu yüzden kurduğumuz komiteler yetersiz kaldı ve bu işi olduramadık. Son sözüm sendikaların tutumu ne olursa olsun burada direnişçi işçilerin söylediği gibi komitelerin olması gerekiyor.
Eski bir Çukobirlik işçisi: Ben anlatılanların çok daha ötesini Çukobirlik’te yaşadım. Çukobirlik’te 3 ay sonra kadro verilmeye başlanıyordu, dolayısıyla sendikaya üye olamıyorduk. 500 kişi işe alınmıştı ve daha 3 aylarını doldurmadan işten atılmışlardı. 3 vardiya çalıştığımız işyerinde biz de ulaşabildiğimiz insanlarla eylem örgütlemiştik. Hemen bir komite oluşturarak iş bırakma eylemi yaptık. Şalterler indiğinde ilk dönem sendika bizden yanaymış gibi davrandı. O ara mevsimlik çalışan işçilerin bazılarını sendikası yöneticileri toplamış, gelin sizi başkanımızla görüştüreceğim demiş. İşçi arkadaşlar beni de götürdüler. Beni fark etmeyen başkan işçilere, “siz bunlara destek veriyorsunuz ama, jandarma kapıda, zaten bunları gelip alacak, siz de işinizden olacaksınız, gelin sizi başmüdürle konuşturayım, sizi kadroya aldırayım” dedi. Derken benim tepki göstermem üzerine suratı mosmor oldu. Ancak buradan bu sendikalarla hiçbir hak alamayız sonucunu çıkarmamalıyız. Bu adamlar böyle yapıyorlarsa biz orada olmadığımız içindir, hakkımızı savunamadığımız içindir, örgütlenemediğimiz içindir.
Bir Karayolları işçisi: Ben kamu işçisiyim, Karayolları’nda Yol-İş’te örgütlü bir işçiyim. Sizin anlattığınız şekilde bugün pek çok profesyonel sendikacı kendi içlerinde müthiş bir şekilde örgütlenmişler. Bunlar kendi durumlarının, kendi çıkarlarının yükselmesi için hükümetlerle pazarlık yapıyorlar, kendilerine yetecek kadar talepte bulunuyorlar. Devlet diyor ki kamu işçilerini biz finanse edelim, onlar da sizi finanse etsin. Ama devletin yaptığı özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya karşı sendikalar da devletten yana olsun. İşçilerin birlikte olduğu her platform işçilerin sorunlarını gündeme alarak çözümler üretmeye çalışmaktadır. Ancak bizim çalıştığımız yerde de yoğun bir şekilde yaşanan taşeron işçilerin örgütlenmesi sorunu nasıl çözülecek? Bunun için kadrolu işçiler olarak bir şeyler yapmaya başladık. Bizim de baskımızla Yol-İş’e üye yaptığımız taşeron işçilere ve bizlere sürgünler ve baskılar yoğun bir şekilde artmaya başladı. Son olarak çıkarılan yasalarla her işin taşeronlaştırıldığı günümüzde bu işçileri örgütlemek için mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Etkinliğimizde büro işçileri, sağlık işçileri de söz aldılar. Etkinliğimizi, işçi hareketini güçlendirmenin yolunun işyeri temelli çalışmalarla mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışının etkili kılınmasından geçtiğini, bunun için de mücadele etmek isteyen işçilerin UİD-DER’de örgütlenmesi gerektiğini vurgulayarak bitirdik. Etkinliğimizin sona ermesinin ardından işçi dostlarımızla çaylarımızı yudumlarken, derneğimiz üzerine sohbetlerimizi sürdürdük. Atılan bu ilk adımın onların desteğiyle büyüyeceğini ifade ederek işçi arkadaşlarla bir dahaki etkinlikte hep birlikte buluşmak üzere vedalaştık.
Umut Filizleniyor Yeni Baştan
Saybolt’da Grev Sona Erdi
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
Son Eklenenler
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...