Buradasınız
Adana’daki UİD-DER Etkinliğinin Düşündürdükleri
Adana’dan İşçi Dayanışması okuru bir belediye işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bir dostum işçilerle ilgili onları bilgilendirecek bir seminer yapılacağını söyledi bana ve gelir misin diye de sordu. Ben de beraber gideriz diye cevap verdim. Aslında gitmek pek de aklımda değildi. Fakat sevdiğim bir dostum olduğu için kırmak da içimden geçmiyordu. Daha önce de benzer panellere, etkinliklere defalarca katıldığım için biliyordum. Yine boş ve slogan dolu bir panel dinleyip çekip geleceğiz diye düşündüm. Sadece görüntü kurtulmuş olacaktı. Bizim bildiğimiz panellerde (özellikle dar çevre ve grupların yaptığı panelleri kastediyorum) sunum yapacak arkadaşlar genellikle konu hakkında yeterli materyalleri toplayamadığı için, yüzeysel bilgilere dayanan, kulaktan dolma, hiçbir araştırma yapılmadan edinilmiş “bilgilerle”, bilimsellik konusunda fakir, neticede kaba sloganlara hapsolmuş bir sunum yaparlardı. Sunum temennilerle sona erer, katılanlar da bir daha görüşmemek üzere oradan ayrılırlardı. Sonra falanca dergide şurada şu panel yapıldı, şu kadar insan katıldı diye haber çıkardı. Ama katılan insanlarda ciddi bir bilinç değişikliği oluşmazdı.
Kendi içimden bir yandan bunları düşünüp bir yandan da, “ne yapalım arkadaşlarımıza söz verdik, katılacağız” deyip seminer gününü bekledik. Seminer günü geldiğinde dolmuşa binmek için caddeye çıkıp dolmuş beklemeye başladım. Mahallemizde her gün karşılaştığımız sorun olan ulaşım sorunu o gün de beni pas geçmedi. Neyse ki dolmuşa binmeyi başardım. Seminerin yapılacağı salona geldiğimde bir sürpriz ile karşılaştım. Seminerin yapılacağı sendikanın bulunduğu bölgede elektrik kesintisi olduğundan etkinlik başka bir yerde yapılacakmış. Telefonla arkadaşla görüştükten sonra salonun yerini tespit edip yürümeye başladım. Merdivenlerden yukarı çıktığımda kalabalık göründü. Sohbet ediyorlardı. Salonun kapısından içeri girdiğimde burnuma taze çay kokusu çarptı. Mutfakta arkadaşlar çay doldurmuşlardı. Bir demli çay da ben aldım. Dinlenip bir sigara içtikten sonra kalabalık yavaş yavaş salona geçmeye başladı. Ben de salonda köşe duvarın dibindeki sandalyeye oturup sunumu bekledim.
Salonda sinevizyon gösterisi için bir sahne hazırlanmıştı. Sunum yapan arkadaş işçi sınıfının mücadelesinden deneyimlerinin aktarılmasının öneminden, Akkardan, Çelmer ve UPS direnişlerinden bahsetti. Özellikle Çelmer direnişi ile ilgili görüntüler beni çok etkiledi. Beyazperdede yorgun ama yılgın olmayan işçilerin sesleri haykırmaya başladığında, Çelmer işçilerinin vinçlerin üzerindeki görüntüleri ekrana düştüğünde içimde sınıf kardeşlerime karşı bir sevgi ve heyecan duydum. Arkasından da UPS direnişinin görüntüleri ekrana getirildi. Hayatı mücadelelerle geçmek zorunda olan işçilerin yaşamından bir kesit daha vardı karşımızda. Patronun insanlıktan çıkmış kâr hırsı ve insanca yaşamak isteyen, aç ve açıkta kalmak istemeyen, çocuklarının da kendileriyle aynı kaderi paylaşmalarını istemeyen sınıf kardeşlerimizin diğer işçi sınıfı kardeşleriyle dayanıştığında patronların nasıl geri adım atmak zorunda kaldığını gösteren güzel bir örnekti UPS direnişi. Fakat panelde sadece sinevizyon gösterisi değil, arada değerli tespit ve yorumlarıyla konuya ne kadar hâkim olduğunu gösteren sunumcu arkadaş ve gitarıyla panele renk katan arkadaş da beni etkiledi. Benim için uzun bir aradan sonra izlediğim en emek verilerek yapılmış etkinlikti bu seminer. Bunun yanında misafirperverliğiyle de ev sahibi görevini yapan arkadaşlar gerçekten beni heyecanlandırdı. Sonuçta, demek ki istenilince bu kadar güzel ve yararlı bir seminer de yapılabiliyormuş düşüncesiyle ayrıldım oradan.
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.