Buradasınız
Sebahat Tuncel’den Tuzla’daki Blok Bileşenlerine Teşekkür Ziyareti

Birlikte harcanan emeklerin boşa gitmediğini söyleyen Tuncel, burada yaptığı konuşmada duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku olarak sizleri kutlamaya geldik. 40 gün boyunca yoğun bir kampanya yürüttük. Türkiye genelinde iyi bir kazanım gerçekleştirdik. Seçimi kazanan iki parti var. Biri iktidar partisi ama asıl kazanan bizleriz. 13 Hazirandan beri herkes bizi konuşuyor. Kürtleri, işçileri ve emekçileri konuşuyor. Başbakanın milliyetçi politikalarına Kürt halkı cevap vermiştir. Anayasa için bizim önerimiz, meclis içindeki veya dışındaki tüm partilerin hep birlikte toplanması yönündedir. AKP’nin, anayasa değişikliğinde yakasında olacağız. Başbakan balkon konuşmasında, ‘herkesin yanına gideceğim’ dedi. Referandumda da bunu demişti ve yanımıza da geldi. Ama taleplerimizi gerçekleştirmedi. Ama biz bu sefer daha güçlüyüz. Taleplerimizin gerçekleştirilmesini istiyoruz. Bu seçimleri Kürt halkı ve işçi sınıfı birleşerek kazandık. Bizlerin kararlılığı BDP’li adayların da çok yüksek oy almasını sağladı. Biz meclise gittik. Ama diğer parti vekilleri gibi hiç de rahat rahat oturamıyoruz. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku olarak barışı, halkların kardeşliğini sağlamak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Biz buradan daha güçlü çıkmalıyız. Örgütlülüğümüzü daha da güçlendirmeliyiz. Bunun için mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor. Bu kampanyada emeğini, yüreğini ortaya koyan herkese çok teşekkür ediyoruz.”
Tuncel’in konuşmasının ardından halaylar çekildi. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu bu seçimlerden 36 milletvekiliyle başarıyla çıktı. Önümüzdeki dönemde blok adayları siyasal yasakların kaldırılması, demokratik taleplerin anayasaya geçmesi, Kürt halkının taleplerinin karşılanması için mücadele edecekler. Sendikal ve siyasal yasakların son bulması, Kürt halkının haklı taleplerinin karşılanması için mücadeleyi yükseltelim.
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...