Buradasınız
Ak Saray Milletin Malı mı?

Ak Saray Türkiyeli emekçilerin gündeminden düşmüyor. Erdoğan ise o kadar körleşmiş ki tepkilere anlam veremiyor, pişkince “itibardan tasarruf olmaz” diyor, “Ak Saray milletin malıdır” diyor, işçi ve emekçileri aldatmaya çalışıyor.
Erdoğan’ın söylediğine göre bir sarayımız var ama ne hikmetse biz işçiler daracık beton yığınlarında yaşıyoruz. “Nereden kısarım da kirayı ya da ev kredisinin taksitini tamamlarım” diye kara kara düşünüyoruz. Doğalgaz faturasını bir nebze olsun düşürebilmek için sadece bir odanın peteğini açıp çoluk çocuk tek odaya sıkışıyoruz. Şehir merkezine saatlerce uzaklıkta, doğru düzgün yolu ve altyapısı olmayan semtlerde yaşamaya razı olmak zorunda kalıyoruz. Ay sonu geldiğinde çocuğumuzun beslenmesine koyacak doğru düzgün bir şeyler bulamıyoruz.
Biz bütün bu yoksulluklara katlanıp dişimizi sıkarken bizim olduğu iddia edilen Ak Saray’da her ay 700 asgari ücretlinin gelirine denk elektrik harcaması yapılıyor; bu sayede emekçi halk her gece Ankara’nın her yerinden Ak Saray’ı izliyor. Bu yolla Erdoğan da halka büyüklüğünü ispat etmiş oluyor! Yıkılmaz imajı yaratmaya çalışıyor. Ak Saray’a davet edilen patronlar sınıfından konuklara tanesinin değeri 1000 lirayı geçen altın varaklı kadehlerde su ikram ediliyor. Yani Ak Saray’ı Ak Saray yapan her şey; halılar, perdeler, seramikler, kapılar, merdivenler işçilerin hayal bile edemeyeceği bir lüks içeriyor. “Bir lokma, bir hırka” felsefesinin temsilcisi olduğunu söyleyenler, aslında “1000 oda bana, 1000 dert yoksula” felsefesiyle iktidarın nimetlerini patronlar sınıfıyla paylaşıyorlar.
Erdoğan bu ihtişamlı sarayda başka milletlerden devlet adamlarını, patronlar sınıfının temsilcilerini ağırlıyor. Birlikte, bizim adını bile duymadığımız yiyecekleri yiyip keyif yapıyorlar. Sonra da oturup “biz nasıl daha da zenginleşiriz, bu işçilerin haklarını aramasını nasıl engelleriz, dünyanın kaynaklarını nasıl ranta çeviririz, kendimize yeni pazar alanlarını nasıl açarız hesapları yapıyorlar. Bütün bunların sonunda Suriye’de, Irak’da çocukların kafasına bombalar yağıyor. Ekonomi büyüsün, kârlar artısın diyen AKP ve patronların yüzünden iş cinayetleri durmak bilmiyor. Yalnızca 2014 yılında 1886 işçi iş kazalarında yaşamını kaybetti.
İtibarını yükseltmek için kendisine saraylar yaptıran Erdoğan ne Ermenekli Recep Amca’nın yırtık lastik ayakkabılarından taşan sefaleti ne de Suriye’deki savaştan kaçıp gelen yoksul emekçilerin dilenciliğe mahkûm edilmesini zerre kadar umursuyor. Erdoğan zenginliği de itibarı da sadece patronlar sınıfına layık görüyor. 2 bin muhtarı saraya toplamak, o sarayı turistik gezilere açmak, bahçesinde halka açık camiler yaptırmak o sarayı halkın sarayı yapmaz. Zaten Erdoğan’ın niyeti onu halkın sarayı yapmak değil, gırtlağına bastığı halkın çığlıklarını bastırmaktır. Ak Saray çoluğumuzun çocuğumuzun rızkından kesip ödediğimiz vergilerle yapıldı, Ak Saray’ı yüzlerce işçi gece gündüz çalışarak inşa etti. Ak Saray’ın temeli bir işçi kardeşimizin kanıyla sulandı. Gerçekler ortadayken Erdoğan’ın vaazları Ak Saray’ı bizim yapmıyor.
Ürettiğimiz, emek verdiğimiz, alın terimizi akıttığımız her şeyi bizim yapacak olan şey; umutlarımızı, çocuklarımızın geleceği dâhil her şeyimizi çalan egemenlere karşı vereceğimiz omuz omuza mücadeledir. Hiçbir ayrım gözetmeden bütün işçi emekçi kardeşlerimizle el ele verdiğimizde kendimize Ak bir saray değil; eşit, özgür, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya kurabiliriz. Yeter ki birbirimize güvenelim ve inanalım.
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...