Buradasınız
AKP Hükümeti Zorbalıkta Sınır Tanımıyor, Direniş Büyüyor!

Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası ve alışveriş merkezi yapma kararına karşı başlayan gösteriler beşinci gününe girdi. Cuma günü kitleselleşen ve şu an itibariyle onlarca kente yayılan gösteriler sürüyor. Saatlerce süren direniş sonrasında AKP geri adım atarak polisi geri çekmek zorunda kaldı. Ancak polis intikam alırcasına, Taksim Meydanı’na giren binlerce kişinin üzerine gaz ve su sıkmaktan geri durmadı. Şurası açık ki, Gezi Parkı’na AVM yapılmasına karşı başlayan gösteriler, devlet terörüne ve AKP hükümetin otoriter kibirci tutumuna karşı bir öfkeye dönüşmüş durumda.
Uzun bir süredir AKP hükümeti otoriterleşen bir çizgide ilerliyor. Devletin dümenine oturduktan sonra, bir dönem dilinden düşürmediği sözde demokratlığı söylem düzeyinde de terk etti ve gerçek yüzü açığa çıktı. Polis devleti uygulamaları her geçen gün kendini daha fazla gösteriyor. AKP hükümeti, kadir-i mutlak edasıyla canının her istediğini yapabileceğini zannediyor. Bir taraftan baskıyla, öte taraftan ise kitleleri çeşitli
biçimde kandırarak “itaatkâr ve kanaatkâr” bir toplum yaratmaya çalışıyor. İşçilerin tüm haklarını ortadan kaldırmak için yasalar hazırlıyor, sendikaları işlevsiz kılmaya çalışıyor, THY grevi örneğinde görüldüğü üzere işçilerin grevini kırmak için yapmadığını bırakmıyor. Taksim’i 1 Mayıs’a kapatarak emekçilerin gösterilerini kent merkezlerinden ve toplumdan soyutlamak istiyor. Taksim’e yapılacak AVM’lerle ve kentsel dönüşümlerle emekçilerin buralara girmesine izin verilmek istenmiyor.1 Mayıs’ta dizginlerinden boşalan devlet terörü, daha sonraki günlerde de aralıksız devam etmiş ve Gezi Parkı gösterilerinde doruğuna ulaşmıştır. Gezi Parkı’nda nöbet tutan insanların çadırlarının ateşe verilmesiyle başlayan coplu, gazlı ve sulu devlet terörü aralıksız devam ediyor. Şu ana kadar yüzlerce insan yaralandı ve birçoğunun durumu ağır.
Toplumu yasaklarla terbiye etmeye çalışan AKP hükümeti, karşısında hiçbir muhalefetin olmamasını, kimsenin hakkını aramamasını ve lütuf dilenmesini istemektedir. Şu anda Taksim civarında ve onlarca kentte süren gösteriler, hotzotçu ve otoriter, kendini mutlak sanan AKP iktidarına karşı biriken öfkenin dışa vurumudur. Çevrecilerden sanatçılara, mimarlardan aydınlara, sosyalist çevrelerden muhalefet partilerine kadar geniş bir kesim eylemlerde yerini almış durumda. Bugüne kadar burnundan kıl aldırmayan Başbakan Erdoğan, bir taraftan kuyruğu dik tutmaya çalışırken, “eylemcilerden rica ediyorum” sözleriyle, “polis abartılı güç kullandı” sözleriyle savunma da olduğunu saklayamamıştır. AKP ve Erdoğan, bu durumu tersine çevirmek için bir kez daha mağdur edebiyatına sarılmış durumda. İçişleri Bakanlığı ise, utanmadan orantısız güç kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek için görüntülerin inceleneceğini açıklıyor. Egemenler “orantılı şiddet” diyerek şiddetti haklı ve meşru göstermeye çalışıyorlar. Orantılı orantısız bu şiddet emrini veren AKP hükümeti, devlet ve İçişleri Bakanlığı’dır. Şimdi ise, gelen tepkiler karşısında halkı uyutmaya çalışıyorlar.Bu eylemler hiçbir şekilde şaşırtıcı değildir. Toplumun birçok kesiminde ve elbette işçi sınıfında hoşnutsuzluk giderek artmaktadır. Taşeronluk sistemi, güvencesiz çalışma, düşük ücretler, uzayan iş saatleri, durmayan iş kazaları işçi kitleleri arasında büyük bir hoşnutsuzluk biriktirmektedir. İşçilerin kahretmesi, küfür etmesi hep bu hoşnutsuzluğun bir ifade biçimidir. Ne var ki, bu hoşnutsuzluk henüz örgütlü ve bilinçli bir mücadeleye dönüşmüş değildir. İşte bugünkü eylemlerde eksik olan da budur. İşçi sınıfı örgütlü ve bilinçli bir şekilde, kendi bağımsız sınıf çizgisiyle eylem alanında yerini aldığında, durum bambaşka olacaktır. İşte o zaman AKP’nin ve kapitalist düzenin zorbalığı işe yaramayacaktır.
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
Son Eklenenler
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...