Buradasınız
Alo 182 mi, Alo Soygun mu?
Sancaktepe’den bir işçi

Hastane randevu hattı olan “Alo 182” birçok kişi tarafından ücretsiz olarak biliniyor. Fakat bu hattı arayanlardan her arama için ortalama 4 liraya yakın bir ücret alındığı ortaya çıktı. Hatırlamak gerekirse, AKP hükümetinin sağlıkta reform yasasıyla tıklım tıklım olan hastanelerde artık hiç sıra beklemeden muayene olunabilinecekti! Fakat bırakalım muayeneyi artık randevu almak için bile para öder hale geldik.
Hastanelerden randevu almak için 182 Hastane Randevu Merkezi’ni, şikâyet bildirmek içinse 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ni arayan kişiden her arama için ücret alınıyor. Çağrı merkezlerini arayarak operatörle görüşme yapanlar her görüşme için ortalama 4 liraya yakın ücret ödemek zorunda kalıyorlar. Arama ücreti kişinin hattından düşülüyor. Üstelik bazen bir defa değil bir kaç kez aramak zorunda kalan hasta ya da hasta yakınları, bu ücretleri faturalarında görünce şaşkına dönüyorlar. Çünkü birçok kişi bu hatların ücretsiz olduğunu sanıyor. Öyle ya, her fırsatta sağlıkta reformlar yaptığını ileri süren hükümet randevu almanın bile ücretli olduğunu nasıl açıklayabilir?
Aslına bakılırsa Sağlık Bakanlığı gelen şikâyetler nedeniyle geçtiğimiz aylarda bununla ilgili bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Bakanlık yaptığı açıklamada ücreti kendilerinin almadığını, Turkcell’in, Vodafone’un, Avea’nın ve diğer operatörlerin aldıklarını belirtti. Bakanlık sorunu çözmek yerine suçu telefon operatörlerine atmayı tercih etmekten öteye geçmiyor. Sağlık hizmeti almak için randevudan başlayarak, muayeneye, reçeteye, ilaca kadar cebimizden bir sürü para çıkıyor.
Hükümetlerin her “reform” ve “müjde” dediğinin altında mutlaka haklarımızı gasp eden bir uygulama geçiyor. Biz işçi sınıfı olarak artık hükümetlerin bizi kandırmalarına izin vermemeliyiz. Biz en temel insani hakkımız olan sağlık hizmetinin ücretsiz ve kaliteli olmasını talep ediyoruz. Bu taleplerimizi de örgütlü mücadelemizle kazanacağız.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...