Buradasınız
Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
Bursa’dan bir metal işçisi
Merhaba ben Bursa’da metal sektöründe çalışan sendikalı bir işçiyim. İşyerimizde EYT’den emekli olmuş onlarca işçi var. EYT yasası üzerinden emekli olan arkadaşlarımız, girdi çıktı yapılarak çalıştırılmaya devam ediyor. Fakat bu işçilere en düşük saat ücreti ödeniyor. Kimi EYT’liler uzun süredir aynı iş yerinde çalışıyor ama farklı herhangi bir fabrikaya da gidip çalışsa yine aynı düşük maaş ile işe başlıyor. Bu nedenle çalıştığımız iş yerinde EYT’liler en düşük saat ücretini kabul etmek zorunda kalıyor. Ben şuan emekli değilim ama emekli olduğumda benzer sorunları yaşayacağımın farkındayım.
Sendikamız ile MESS arasında toplu iş sözleşmesi yapıldı. İmzalanan sözleşmeye göre EYT’liler de kıdem farkından yararlanmaya hak kazandı. EYT’liler de kıdem farkı aldığı için yapılan zamla birlikte ücretleri yükselmiş oldu. İşyerimizdeki EYT’liler ortalama 6 ila 15 yıl arasında çalışan işçiler. Patronlar kıdem farkını ve Mart ayında uygulanacak enflasyon zam farkını ödememek için bu işçileri işten çıkarmaya başladılar. Bu konuda sendikalar maalesef hiçbir çalışma yapmıyor. Çalıştığımız fabrikadaki sendika temsilcilerine bu konu ile ilgili soru sorulduğunda ise işçilere yanıtları: “Sizler emeklisiniz bizim sizler için yasal yollar ile yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur” oluyor. Sözleşme sürecinde bizimle birlikte EYT’li arkadaşlarımız da sendikanın organize ettiği birçok eyleme katıldı. Ama EYT’lilerin bu mağduriyetleriyle ilgili hiçbir çalışma yapılmıyor. Bu süreçte EYT’liler patronların ve sendika bürokratlarının gözünde işçi değil emekli olarak görülüyor.
Fabrikalarda çalışan EYT’lerin yaş ortalaması 40-55 arası. Bu bahsettiğim emekli işçiler diğer işçilerin yaptıkları işi yapıyor ve deneyimli, vasıflı işçiler. Ama işten çıkarıldıkları zaman devletin verdiği 10 bin liraya 11 bin liraya mahkûm ediliyorlar. Herkesin bildiği gibi bu emekli maaşıyla yaşam olamayacağı ortada ve emekliler açıkça açlık sınırının altında bırakıldılar. Bu nedenle emekliler hem yaşamlarını sürdürebilmek için hem de çocuklarının geleceği için maalesef çalışmak zorundalar. Bazı emekli arkadaşlar kıdem farkını almak istemediğini ve emekli olduklarına pişman olduklarını söylüyorlar. Düşünün uzun zamandır emekli olmak için mücadele et ve sonunda emekli ol ama sonra emekli olduğuna pişman ol. İşte bu sistemin işçilere reva gördüğü hayat budur.
Görüyoruz ki bundan sonraki süreç daha zor olacak. İşten çıkarmalar artacak ve patronlar işçi çıkartırken önce çalışan emeklileri çıkaracaklar. Böylece bizleri her seferinde psikolojik baskı altında çalıştıracaklar. Emekliler çift maaş alıyor diyerek, emekli işçilerle diğer işçileri birbirine düşürmeye çalışacaklar. Şimdi bir metal işçisi olarak soruyorum: Sendikaların tepesindekiler bu konuda seslerini bile çıkarmazken, gelecek sözleşmelerde bizim yanımızda duracaklar mı? İşte bunu belirleyecek olan bizim taban örgütlülüğümüzdür. Yani fabrikalarımızda işçiler olarak birbirimize güvenirsek, tek bir yumruk gibi hareket edebilirsek sendikalarımızı mücadeleci bir çizgiye çekebiliriz. İşin özü işçi kardeşlerim, bizler haklarımızı çoğaltmak, ekmeğimizi büyütmek istiyorsak daha fazla birlik olmalı ve sendikalarımıza sahip çıkmalıyız. EYT’liler nasıl uzun bir mücadelenin sonunda taleplerini kabul ettirdilerse, biz de tekrardan birlik olarak bu sorunların üstesinden gelebiliriz.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
- Ödediğimiz Primlerden Payımıza Düşen Ne?
- Sağlık Sorunlarımız Kader Değil, Sınıfsal!
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- “Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Davut Abiyi Misafir Ettik
Son Eklenenler
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...