Buradasınız
Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Kuruluyor

İstanbul ve Kocaeli’den sonra Ankara’da da İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi kuruldu. 19 Mayıs günü Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Girişimi “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz” başlığıyla bir panel düzenledi ve kuruluşunu duyurdu. Panele çeşitli sektörlerden işçiler, İSG uzmanları, işyeri hekimleri, avukatlar, sendika ve meslek örgütlerinden, emek örgütlerinden, STK’lardan temsilciler, doktorlar, mühendisler katıldı. Panelde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu pek çok açıdan kapsamlı bir şekilde değerlendirildi, meclisin amaçları, hedefleri ve çalışmaları anlatıldı.
Meclis çağrıcılarından Pınar Abdal toplantının açılışını yaptı ve böyle bir toplantıyı bu kadar kalabalık bir katılımcı grubuyla yapmaktan duyduğu sevinci belirterek tüm katılımcılara teşekkür etti. Son 16 yılda en az 21 bin, 2017’de ise 2006 işçinin iş cinayetlerinde kaybedildiğini, bu cinayetlerin tesadüf olmadığını, neoliberal koşullar altında kaçınılmaz olduğunu belirtti. OHAL koşullarının yarattığı kuralsızlık ve denetimsizliğin iş kazaları ve cinayetlerini daha da arttırdığını vurgulayan Abdal sözlerine şöyle devam etti: “İSİG Meclisi olarak, iş cinayetlerinin sebebinin; işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ile denetim ve yaptırım eksikliğinden kaynaklandığını ve nihayetinde bu denetim ve yaptırım eksikliğinin teknik değil, sınıfsal ve siyasi bir mesele olduğunu savunuyoruz. İş cinayetlerinin taşeronlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma gibi politikalarla doğrudan ilgisi olduğundan hareketle bunlara karşı da mücadele etmeksizin bir işçi sağlığı ve iş güvenliğinin mümkün olmayacağını savunuyoruz.” İş cinayetlerine “fıtrat” ve “kader” diyen anlayışın yanlışlığına değinen Abdal, çözümün işçilerin örgütlenmesinde ve sendikal mücadelede olduğunu söyledi.
Abdal sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ankara İSİG meclisi girişimi olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesini daha da büyütüp ileriye taşıma sorumluluğu ile Meclisimizin iş cinayetlerinin gerçek rakamlarına ışık tutmak hedefinin yanı sıra üretim sürecine odaklanmayı; Ankara’da yaşanan iş cinayetleri, iş kazaları, meslek hastalıkları, emek sömürüsünü kamuoyuna duyurmak ve sürece müdahil olmayı amaçlamaktadır. Emeğe yönelik ağır saldırıların olduğu bir dönemden geçerken işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesi her zaman olduğundan daha fazla birleşik bir mücadeleye ihtiyaç duymaktadır… Bu yüzden de en başta işçi arkadaşlarımızı, sendikaları, meslek odalarını, hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarını, avukatları, işçi ailelerini ve emekten yana tüm kesimleri bu mücadeleyi birlikte yükseltmeye çağırıyoruz. Yolumuz uzun ve zorlu olacaktır. Yolumuz açık olsun!”
Abdal’ın konuşmasının ardından panelistler söz aldı. İlk konuşmayı işsiz bir inşaat işçisi ve İnşaat-İş Sendikası Denetim Kurulu Üyesi Murat Can Çoban aldı. Çoban inşaat işçilerinin çalışma koşullarını ve işverenlerin iş güvenliğine bakış açısını yaşadığı örnekler üzerinden anlattı.
Daha sonra söz alan İş Güvenliği Uzmanı Tülin Yıldırım, iş güvenliği uzmanlarının iş kazasının nasıl olduğunu ve nasıl engellenebileceğini iyi bildiğini fakat yeterince yetkileri olmadığı için yetersiz kaldıklarını belirtti. Sistemin kuruluş biçimi nedeniyle işçisi, İSG uzmanı, hekimi, avukatıyla İSİG’in muhatabı olan kişilerin birbirine düşman olduğunu oysa ortak çalışma yapılması gerektiğini vurguladı. “İş kazalarından iş güvenliği uzmanları değil devlet sorumludur” dedi.
Yıldırım’ın ardından işyeri hekimi A. Kadir Atlı söz aldı. Atlı, işverenlerin işçi sağlığını hiçe sayan yaklaşımlarını, devletin çeşitli mekanizmaları kullanarak meslek hastalığı vakalarını eksik gösterdiğini örnekleriyle anlattı. “İşçiyle birlikte yemek yemeyen, işyerinin havasını solumayan işyeri hekimi olamaz” dedi.
Avukat Murat Kemal Gündüz ise, Davutpaşa, Soma, Ostim-İvedik gibi takip ettiği davalarda yaşadığı süreçleri anlattı. Bu davalarda mahkemelerin işveren yanlısı tutumlarını örnekledi. Savcıların ve bilirkişilerin davaları ağırdan aldıklarını, kamu görevlilerinin sorumlu ve kusurlu kabul edilmediğini, bakanlıkların soruşturma izni vermediğini belirtti. Verdikleri mücadeleler sonucunda kamuoyunda daha fazla farkındalık ve işverenler üzerinde baskı oluşturduklarını vurguladı.
Ostim-İvedik’de yaşanan ve 20 kişinin hayatını kaybettiği cinayette kardeşi Dilek Gürer’i kaybeden Nihat Gürer yaptığı konuşmada hem kazayı hem de dava sürecinde yaşadıklarını anlattı. Böylesi süreçlerde dayanışmanın önemini vurguladı. “Sistem kendini koruyor biz kendimizi koruyamıyoruz” dedi.
Panelistlerin konuşmalarından sonra katılımcıların soru ve görüşleri alındı. Katılımcılar sordukları soruların yanı sıra Ankara’da İSİG Meclisinin faaliyetlere başlayacak olmasından duydukları heyecan ve memnuniyeti dillendirdiler.
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.