Buradasınız
Ramazanda 500 Liralık Sus Payına Kanmadık
GOSB’dan bir kadın metal işçisi
Ramazan telaşı başladı. Sahur, iftar sofraları için alışveriş şart. Tabi benim çalıştığım fabrikada ne yazık ki işler hiç de öyle olmadı. Normal şartlarda ayın on beşinde yatması gereken maaşlarımız hiç zamanında yatmaz, uzadıkça uzardı. Ama “bizim patron da Müslüman canım, Ramazan geldi, alışveriş yapmamız lazım. Bu sefer kesin gününde yatırır” diyorduk. Ayın on beşi oldu para yok. Herkesin yüzünden düşen bin parça. Ramazan dedik, Müslüman dedik ama bu patron milletinin ne Müslümanlıktan haberi var, ne Ramazandan.
On altısında sabah vardiyası olarak işbaşı yaptık ama hem orucun hem cepte beş kuruşsuz kalmanın etkisiyle kimsenin içinden çalışmak gelmiyordu. İşe yeni başlamış gençten bir arkadaş da bize uydu, tam birliği sağladık, canımız isterse saatte üç beş baskı yapıyorduk. Aradan çok zaman geçmedi patronun gardiyanı olan insan kaynakları yetkilisi üretime inip üzerimizde psikolojik baskı kurmaya çalıştı. Dişini bize geçiremeyince yeni olan genç arkadaşa hesap sormaya kalktı ama gereken cevabı alınca gerisin geri gitti. Ama bu yaptığı şey bizi daha çok öfkelendirmişti. Korkutmaya çalıştığı genç arkadaş kirasını ödeyemediği için kaldığı pansiyondan atılmak üzere olan ve cebinde kuruş parası kalmadığı için gece sahurda yiyecek bir şeyi olmayan biriydi. Biz de kendimizden utandık. Bu durumu öğrendiğimizde hemen elimizden geleni yaptık, cebimizde kalan son harçlığımızı paylaştık, başka bir arkadaş evini açtı, tek başına bırakmadık arkadaşımızı. Neyse iş yavaşlatma eylemimizi pek ciddiye almadılar. Onlara göre nasıl olsa bizler birer robottuk ve elimiz kolumuz aynı hareketleri yapmaya alışkındı, çok dayanamaz zaten çalışmaya başlardık. Ama hiç de öyle olmadı. Çay molasında ortak bir karar aldık ve üretimin ortasında toplanıp alkışlarla bütün fabrikayı dolanıp dışarı çıktık. Koltuğundan kalkıp aşağı inmeye tenezzül etmeyen müdür adeta uçarak yanımıza indi. Yanımıza gelirken de patronu arayıp “Vahit bey, küçük bir sorunumuz var. Acilen paraları yatırmanız lazım. Kimse çalışmıyor, şimdi de hep birlikte dışarı çıkıyorlar. Sorun büyüyor” demiş.
Kendinden emin müdürümüz yanımıza geldiğinde çocukça hareketlerle bizim protestomuzu alkışlayarak takılmış plak gibi “bravo, çok güzel, bravo çok güzel” sözlerini yineliyordu. Amacı bizleri korkutup dağılmamızı sağlamaktı. Ama yine tutmadı, tekrar alkışları başlatarak “alkışlar size, size bravo” dediğimizde yanındaki gardiyanı da alıp hızlıca uzaklaştı. Akşama doğru herkese 500 lira sus payı yatırıldı. Ama hesaplarımızda maaş yerine 500 lirayı görünce daha fazla öfkelendik ve akşam çıkışında alkışlara ek ıslıklarla selamladık patronun vekilini. Daha düne kadar sesini çıkaramayan işçiler tepki gösteriyordu, üretimi yavaşlatıyor, gücünü yanında güven duyduğu arkadaşından alıyordu. Korku nasıl bulaşıcıysa cesaret de bulaşıcıdır. Ve artık karşılarında korkan değil dimdik duran işçiler vardı. Ertesi gün herkesin maaşını tastamam yatırdılar. Bizlere de artık maaşların zamanında yatırılacağının sözünü verdiler. Açıkçası verdikleri söze inanmadık, eğer yine aynısını yaparlarsa biz ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Onlar da neler yapacağımızı biliyorlar. Sessizce oturup beklemektense harekette bereket vardır diyerek hep birlikte sorunlarımıza çözüm aramamız gerektiğini anladık. Üç beş kişi tepki gösterdiğimizde günlerce hatta haftalarca geciken maaşımız hep birlikte tepki gösterdiğimizde bir anda yatıverdi. Anladık ki mesele birlik olmakta, mesele örgütlü mücadele edebilmekte.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...