Buradasınız
Arabuluculuk Sisteminde İşçilerin Sordukları/I

Arabuluculuk sistemi nedir, nasıl işleyecek?
Daha önce işçiler, işten atıldıklarında doğrudan iş mahkemesine başvurup işe iade davası ya da kıdem tazminatı davası açabiliyorlardı. Ocak 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya geçecek olan zorunlu arabuluculuk sistemiyle birlikte, arabulucuya başvurma dava şartı olarak aranacak. Yani işçiler iş mahkemesine gidip dava açmadan önce arabulucuya başvuru yapacaklar, arabulucuda anlaşma sağlanamaması halinde dava açabilecekler. Arabulucuda sorun çözümlenip anlaşma sağlanamazsa, işçi, işe iade davaları için 1 ay içinde; diğer alacak ve tazminatlar için ise zamanaşımı süresi dolmadan dava açabilecek. İşçi dava açmadan önce arabulucuda anlaşma sağlanamadığına dair tutanağı dava dilekçesine eklemek zorunda. Eğer sonuç tutanağı eklenmezse “dava şartı yoksunluğu” nedeniyle dava reddedilecek.
Arabuluculuk sistemi neden getirildi, işçilerin yararına mıdır?
Arabuluculuk sistemi, “mahkemeler uzun sürüyor, bitmesi gereken sürede bitmiyor, dava dosyalarının sayısı çok fazla, işçiler mağdur oluyor…” gibi gerekçelerle getirildi. Fakat asıl amaç işçilerin yasal olarak haklarını aramalarının önüne geçmek, patronların ceplerinden daha az para çıkmasını sağlamaktır.
Arabuluculuk sistemi işçiyi “hak edişlerinden daha azına razı etme” üzerine kurulmuştur ve işçinin yararına değildir. İşçiler dava açtıklarında tazminat ve diğer işçilik alacaklarını yasanın belirlediği yöntemlere göre hesaplayıp alabiliyordu. Bundan önce işe iade davalarında işe iadesine karar verilen işçinin boşta geçen 4 aylık ücretinin ödenmesine, eğer işe başlatılmazsa ayrıca 4 ilâ 8 ay arasında değişen bir işe başlatmama tazminatının ödenmesi gerektiğine karar veriyordu mahkemeler. Artık bu 4 ya da 8 aylık ücret gibi hak edişler miktar olarak belirtilecek. Yani 4 aylık ücret tutarı şu kadar, ya da mesela 6 aylık brüt işe başlatmama tazminatı şu kadar denebilecek. Arabuluculuk tarafların pazarlıklarına, anlaşmalarına bağlıdır. Örneğin bir işçinin 10 yıllık çalışmasına karşılık iş kanununa göre 50 bin lira alacağı varken arabuluculukta bu miktar yarı yarıya düşürülebilir. Anlaşmanın bu şekilde sonuçlanması durumunda, patrona neden işçiye hak ettiğinden daha azını verdiğini soran olmayacak. İşçi ise dava açarak anlaşmayı bozamayacak, üzerinde anlaşılan rakama itiraz edemeyecek. Bu nedenle işçi arabulucuya gitmeden önce alacaklarını bilmeli ve daha azına razı olmayı reddetmelidir.
Hangi tazminat ve alacaklar için başvuru yapılabilecek, zaman aşımı var mı?
İşçilerin; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşitliğe aykırılık tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri işçilik alacakları için arabulucuya gitmeleri gerekecek. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları kapsam dışıdır. Yani işçiler arabulucuya gitmeden doğrudan dava açabilecekler. Ayrıca, hizmet tespiti, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti gibi SGK uyuşmazlıkları da zorunlu arabuluculuk kapsamı dışındadır.
Ne zaman, nasıl başvuru yapılmalıdır ve arabulucu nasıl belirlenecek?
İşe iade davalarında 1 ay içinde, diğer alacak ve tazminatlar için zamanaşımı süresi dolmadan arabulucuya başvurulmalıdır. Örneğin zaman aşım süresi 5 yıl olan kıdem tazminatı alacağı için işçi bu süre içerisinde arabulucuya başvurabilir. İşçi ya işverenin ikametgâh adresinin bulunduğu yerdeki ya da işin yapıldığı yerdeki adliyeye arabulucu için başvurmalıdır. Başvurunun ardından arabuluculuk bürosu bir arabulucu atar. Taraflar ayrıca anlaşarak adliyede yer alan arabulucu listesindeki bir arabulucuyu seçebilir.
Arabulucuyu doğru yönlendirmek için başvuru esnasında verilecek dilekçenin ayrıntılı ve doğru bir şekilde hazırlanması gerekir. Bu dilekçede şu bilgiler eksiksiz yer almalıdır: İşçinin kimlik ve iletişim bilgileri, işverenin unvan, adres ve iletişim bilgileri, hangi hakların talep edildiği, bunların yasal dayanağı ve kanıtlayıcı evraklar.
Dolar Kendiliğinden mi İnip Çıkıyor?
Uyku İlacı İle Çocukları Uyutmak
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...