Buradasınız
İşçilerin Sordukları/78
UİD-DER Hukuk Bürosu Türkiye’nin çeşitli sanayi merkezlerinden gelen işçi sorularını yanıtlamaya devam ediyor. İşçilerin ilettiği soruların niteliği ve çeşitliliği patronlar sınıfının işçi haklarına yönelik dizginsiz saldırılarını ortaya koyuyor. İşçilerin bilinçlenmesi ve haklarına sahip çıkması büyük önem taşıyor.
Necdet: Özel sektörde döküm fabrikasında radyasyonla çalışan bir teknikerim. Sağlık sektöründe radyasyona maruz kalan işçiler için çalışma saatleri haftada 35 iken daha yüksek radyasyona maruz kalmamıza rağmen bize 45 saat midir gerçekten?
Yanıt: Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde ağır ve tehlikeli işlerin hangileri olduğu belirtilmiştir. Döküm fabrikalarının faaliyet gösterdiği metalürji sektörü ağır ve tehlikeli işkolları içinde yer alır. “Radyasyon yayan her türlü cihazla çalışma” da yönetmeliğin ağır ve tehlikeli işler çizelgesinde yer alır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre yaptığın iş nedeniyle 90 günlük fiili hizmet süresi zammı hakkın da var.
Ancak ne yazık ki sıra çalışma saatlerine geldiğinde kanunda sizin yaptığınız işe ilişkin somut bir sınırlandırma yok. Kanun, maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı ve su altında yapılan işlerde çalışma süresini sınırlandırıyor. Sağlık sektöründe radyasyon tehlikesi altında çalışanlar içinse haftalık çalışma süresi yönetmeliklerle 35 saat olarak sınırlandırılıyor. Ama pek çok işyerinde bu sınırlandırıcı hükümlere uyulmuyor. İşçilerin sağlığı ve canı hiçe sayılıyor.
Çalışma sürelerinin kısaltılması ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi işçilerin en büyük mücadele konusu olmuştur. Bu konudaki her türlü olumlu yasal düzenleme işçilerin mücadeleleriyle sağlanmıştır. Varsa işyerinizde sendikanızla görüşmeniz, benzer şartlarda çalışan arkadaşlarınızı bilinçlendirmeniz, çalışma sürelerinin sınırlandırılması talebinizi birlikte dile getirmeniz yararlı olacaktır. Ayrıca işyerinizdeki iş güvenliği ve işçi sağlığı uzmanına başvurabilir, bu konuda uzmanlaşmış avukatlara danışabilirsiniz. Linkte konuya ilişkin bir makalemiz yer alıyor. Okumanızı ve sitemizi takip etmeyi sürdürmenizi tavsiye ederiz. Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışan İşçilerin Hakları
Göksel: İletişim Fakültesi mezunuyum. İş bulamadığım için bir Vakko mağazasında 1,6 yıl çalıştım. Fakat işyerinde bir arkadaşımla kavga ettik ve ikimize de darp raporu aldıran müdür bizi işten çıkardı. Diğer arkadaşım haklarını almış ama ben hiçbir şey alamadım. İnsan kaynakları ve mağaza müdürü zamanında beni istifaya zorlamıştı, ben de işten çıkınca onları savcılığa verdim. Arabulucuya gittiğimizde “anlaşma yoluna gitmeyeceğiz” dediler, haklarımı vermediler. Suç duyurumu geri çekmem ve tazminatımdan vazgeçmem karşılığında işten çıkarılma nedenimi işsizlik maaşı alabileceğim şekilde düzenleyeceklerini söylediler. Kabul ettim. İkinci arabuluculuk görüşmesinde mağaza müdürü arabulucu parasını verdi ve süreç tamamlandı. Fakat haklarımdan feragat ettiğim halde çıkış nedenime ilişkin düzenleme yapılmadı ve işsizlik maaşı alamadım. Bana meğerse oyun yapıldı. Pişman olarak şu an ne yapacağım diye düşünüyorum. İşyerinden iki arkadaşım mahkemeye gidersem yaşadıklarıma şahit olacaklarını söylediler. Allah rızası için yardımcı olun.
Yanıt: Yasalara göre, işyerinde birbirini darp edecek şekilde iş arkadaşıyla kavga etmek işverene iş akdini haklı fesih hakkı verir. İşyerinde kavga eden işçilere tazminat ödenmemesi yönünde bazı Yargıtay kararları da mevcuttur. Arabuluculuk aşaması anlaşma ile tamamlandığı için dava açma imkânınız yok.
Ne yazık ki işyerinde dayanışma ve birlik içinde hareket etmeniz gereken işçi arkadaşlarınızla kavga etmişsiniz. Mağaza müdürünüz sizi aldatıp işten attırmış ancak siz ona arabuluculuk aşamasında bir kez daha inanmışsınız. Eğitim düzeyi ne olursa olsun, sınıf bilinçsiz işçilerin içine düştüğü tuzaklar benzer oluyor. Bu açıdan genç işçiler için bilinçlenmek, patronlar sınıfını tanımak, haklarını öğrenmek, işçi arkadaşlarıyla dayanışma içinde olmak büyük önem taşıyor. Çalışma hayatında yaşadığın bu haksızlıklar ne yazık ki son olmayacak. Genç bir işçi olarak haklarını öğrenmen, bilinçlenmen, böyle durumlarda alınması gereken tutumlar hakkında fikir sahibi olabilmen için sitemizi yakından takip etmeni öneririz.
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Barış İstemenin Suç Olduğu Yerde İnsanca Yaşam Olur mu?
- Saldırılara Karşı Durmanın Yolu Birlik ve Dayanışmadır
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...