Buradasınız
Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
Hamile olduğu için işten çıkarılan bir kadın işçi, durumu kabullenmek yerine hakkının peşine düşerek işverene dava açtı. Yargıtay kararıyla Ağustos ayında kadın işçinin lehine sonuçlanan dava, aynı durumdaki işçiler için emsal oluşturabilecek.
Bir şirkette iş güvenliği uzmanı olarak çalışan kadın işçi, hamile olduğunu işyerine bildirdikten sonra işten çıkarıldı. Kadın işçi, işverenin öne sürdüğü “mesai arkadaşları ile uyumlu olmaması, iletişim sorunları yaşaması, yöneticisi ile saygı çerçevesine uymayan konuşmalar yapması ve görevlerini tamamlamaması” gibi gerekçelerin asılsız olduğunu belirterek işverene dava açtı. İşten atılmasının gerçek sebebinin hamile kalması olduğunu vurgulayan anne adayı işçi, adil davranma ilkesine aykırı davranan işverenden ayrımcılık tazminatı ile ödenmemiş fazla mesai ücreti alacaklarını talep etti.
Davaya bakan 4. İş Mahkemesi, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğinin işçi tarafından ispatlandığına karar verirken, iş sözleşmesinin gerçekte işçinin hamile olması sebebiyle, kötü niyetli olarak feshedildiği iddiasına itibar etmedi. Davacı işçinin şahitleri olayı doğrular şekilde beyanda bulunsa da, mahkeme “konu hakkındaki bilgilerinin davacıdan duyuma dayalı olduğu” kanaatiyle ifadeleri yeterli bulmadı. Bu sonuç karşısında da yılmayan işçi, mahkemenin verdiği kararı temyiz etti.
Bunun üzerine dosyaya bakan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Adil davranma ilkesinin bütün hukuk alanında geçerli olduğuna dikkat çekilen kararda, “İşverenin ayrım yapma yasağı, işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasaklar. Bununla birlikte eşit davranma borcu, tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmeyip, eşit durumdaki işçilerin farklı işleme tâbi tutulmasını önlemeyi amaç edinmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu sistematiğinde, eşit davranma borcu, işverenin genel anlamda borçları arasında yerini almıştır. İşverence, işçiler arasında farklı uygulamaya gidilmesi yönünden objektif sebeplerin varlığı halinde eşit işlem borcuna aykırılıktan söz edilemez. Eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte, işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır” denildi.
Hamile işçinin haksız yere işten atıldığını kanıtlamaya yönelik sunduğu mail yazışmaları gibi delilleri inceleyen Yargıtay; davacı işçinin işyerinde olumsuzluklara neden olan bir davranışının bulunmadığının, aksine yöneticisi tarafından çalışmalarının takdir edildiğinin anlaşıldığını belirtti. Yargıtay kararında, işçinin hastane raporu ile hamileliğini işyerine bildirmesi üzerine bizzat çalışmalarını takdir eden yöneticisi tarafından “verim alınamadığı” gerekçesiyle işten çıkarıldığının anlaşıldığı yer aldı. İşçinin hamile olması nedeniyle ayrımcılık yapılarak işten çıkarıldığını delilleriyle ortaya koyduğunu belirten Yargıtay; “Davalı işveren ise 4857 Sayılı Kanunun 5. maddesinin son fıkrasına göre bir ihlalin mevcut olmadığını kanıtlayamamıştır. Mahkemece davacının çalışma süresi de dikkate alınarak, anılan yasanın 5. maddesi kapsamında ayrımcılık tazminatına hükmedilmesi gerekirken, tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır. Mahkeme kararının oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir” dedi.
İş Mahkemesinin kararını bozan Yargıtay, hamile olduğu için işten çıkarılan işçiye ayrımcılık tazminatı ödenmesine hükmetti. Böylece kadın işçinin hakkı için hukuk alanında verdiği kararlı mücadele, milyonlarca kadın işçiyi doğrudan ilgilendiren bir emsal kararın Yargıtay tarafından verilmesini sağladı.
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...