Buradasınız
Asgari Ücret Yükselirse Enflasyon Yükselir Mavalı
İstanbul/Sancaktepe’den bir kadın işçi
Reel ücretler eriyor, milyonlarca insan hayat pahalılığı altında eziliyor. Asgari ücret ortalama ücret haline gelmiş durumda. Emekçilerin alım gücü düşerken patronlar kâr rekorları kırıyorlar. Ama gelin görün ki özellikle son iki yıldır aynı teraneleri dinliyoruz: Asgari ücrete yüksek zam yapılırsa şirketler zarar eder, işten çıkarmalar artar, enflasyon yükselir! Ekonomik terimler havada uçuşuyor, profesörler, uzmanlar sosyal medyada, televizyonlarda boy gösteriyorlar. Sıradan bir insanın anlayamayacağı konuşmaların ardından şu sonucu çıkarmamızı sağlıyorlar: Aman ücretlere fazla zam yapılmasın! Milyonlarca işçinin, emeklinin hayatını nasıl sürdüreceği, ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı, nasıl barınacağı umurlarında değil. Tek dertleri şirketlerin kârını ve kapitalizmi korumak!
Geçen yılın başında asgari ücret 4 bin liranın üzerine çıktığında da kıyameti koparmışlardı. Gelin görün ki daha işçiler zamlı ücretlerini almadan enflasyon yükselmiş, asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştı. Daha elimize geçmeden açlık sınırının altına düşen ücretler mi enflasyonu yükseltti? Üstelik istatistikler bu “saygın” ekonomistleri hiç de doğrulamıyor. 2016 yılında şirketlerdeki “çalışan maliyeti” yüzde 16 iken bu yıl yüzde 10’a gerilemiş. Sadece bu da değil, son dört yılda işçilerin milli gelirden aldığı payda da büyük bir düşüş var. 2019’un üçüncü çeyreğinde (Temmuz-Ağustos-Eylül) yüzde 33,3 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 26,3’e gerilemiş. Patronların payı ise yüzde 50’den yüzde 54,8’e yükselmiş! Yani dört yılda ekmeğimizden, etimizden, peynirimizden alıp patronların kasasına aktarmışlar. Buna rağmen utanmadan patronlar kârlarından taviz vermesin, yaşam derdiyle boğuşan emekçiler yoksulluk çukurunun en dibine yuvarlanmaya razı gelsin istiyorlar.
Bize maval okumayı bıraksınlar. Enflasyonun sebebi iktidarın ekonomi politikalarıdır, liranın dolar karşısında değersizleşmesidir. Bu politikaların bedelini biz ödemek istemiyoruz. Biz geçinebileceğimiz bir ücret istiyoruz, sefalet ücreti değil.
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...