Buradasınız
Asıl Görevimizi Bilelim
Sarıgazi’den bir işçi
Merhaba,
Özel bir bankada 5 yıldır çalışmaktaydım. İşe başladığım günden beri her şeyi öğrenmeye çalıştım ve birçok işlemi de bu sayede öğrendim. Görevlerim çok basit olmasına rağmen kariyer yapma isteği ile bu görevlerimden fazlasını yapıyordum. Şubenin bireysel, ticari ve operasyon olmak üzere her bölümünde çalıştım. Müşteriden kredi başvurusu alma ve gerekli imzaların alınması gibi birçok işlemi yapıyordum. Bankalarda öyle bir sistem var ki içerde işe yeni başlayan personel bir üst yetkilisine soru sormaktan çekiniyor. “Ona iş öğretirsem benim yerimi elimden alır” düşüncesi var. Bu yüzden yeni başlayan personel birçok soruyu bana sorar, ben de bildiğim tüm cevapları verirdim. Daha iyi öğrenmenin yolu daha fazla iş yapmaktı.
Bankacıların bir sözü vardır, “vakit nakittir.” Banka çalışanlarının beynine bu sözü öyle bir işlemişler ki müşteri onlar için sadece bir para kaynağı gibi. Ve hiçbir personelin zaman kaybına tahammülü yok sanki. Çünkü banka daha fazla kâr etmek zorundadır. Bu yüzden personele sürekli baskı uygulanıyor, sürekli tutturulamayacak hedefler veriliyor. Bu baskıyla insanlar daha çok müşteri karşılamak için ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyordu. Hedeflerini tutturamayan personel strese girerek sağlığından oluyordu. Hedef baskısı altındaki personel birçok görevinin yanı sıra görev listesinde olmayan işlemleri de yapmak zorunda bırakılıyordu. Bu işlemleri yapmayan, hedeflerini tutturamayan çalışanlar performans düşüklüğü gerekçesi ile işten çıkartılıyordu.
Buradan da anlaşılacağı üzere bankalar, kâr hırsının verdiği aç gözlülükle müşterileri ayrı, çalışanları ayrı sömürüyorlar. 5 yıl boyunca çalıştığım bankada görev listemin dışında fazla iş yaptığım için tazminatsız olarak işten çıkartıldım. Gözünü para hırsı bürümüş banka bir taraftan baskı yaparken, diğer taraftan da görevimden fazla iş yaptığım için beni işten çıkartmıştı. Saçımızı süpürge edip alın terimizi döktüğümüz banka tıpkı diğer işyerlerinde olduğu gibi emeğimizi bir çırpıda hiçe sayabiliyor.
Çalışmak zorunda olduğumuz bu sömürü sisteminde neyin ne olacağı hiç belli olmuyor. Bu yüzden biz işçiler örgütlenmeli ve örgütlenmeyi kendimize bir görev olarak bilmeliyiz.
Vakit nakit olmasın,
Vakit bizim olsun,
Çünkü toprağı işleyen biziz,
Ekmeğimizle üreten ve maddeye şekle veren yine biziz.
Gemide İş Cinayeti!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...