Buradasınız
Avcılar Belediyesi’nden Bir İşçi Çocuğunun Duyguları
Bir direnişçi işçi çocuğu
Avcılar belediyesi taşeron işçileri düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına, hak gasplarına karşı uzun süredir mücadele ediyorlar. Patronların saldırılarına ancak örgütlü bir güçle cevap verilebileceğini bilen işçiler, anayasal haklarını kullanarak önce sendikalı oldular. Taşeron patronu ile elbirliği yapan belediye yönetimi ne hak tanıdı ne hukuk, korkunç bir işçi kıyımına girişerek toplamda 400 işçiyi kapı önüne koydu. Dile kolay 400 işçi ailesi… İşten atma saldırısına boyun eğmeyen işçiler, 200 günü aşkın bir süre direndiler. Eylemler yaptılar, yürüyüşler düzenlediler. “İşimizi geri istiyoruz” dediler. “Sendikalı çalışmak istiyoruz, bu bizim hakkımız” dediler. Bu yedi aylık direniş sürecinde aileleri ve işçi dostları onları hiç yalnız bırakmadı. Verilen mücadelenin ve sınıf dayanışmasının sonucunda belediye geri adım attı ve işçiler işbaşı yaptılar. Ancak işçilerin sendikalı olmasını hazmedemeyen Avcılar Belediyesi, “kaynağımız yok” diyerek işçi ücretlerini ödemiyor. Buna cevap olarak işçiler de “mücadeleye devam” diyorlar ve iş durdurarak ödenmemiş ücretlerini talep ediyorlar. Avcılar Belediyesinden bir direnişçi işçi çocuğunun duygularını sizlerle paylaşıyoruz. Liseye yeni başlayan kardeşimiz, ilk akrostiş şiiriyle patronlara sesleniyor, ikincisiyle de UİD-DER’e…
Şiir-1
Unutmaz işçi yapılanı
İşçinin saygıdır hakkı
Değer miydi işçiyi kırmaya
Değer miydi insanları yormaya
Emekleri çalmaya
Rahatları bozmaya
Şiir-2
Uluslararası yardımlaşmanın sesi
İstikrarlı işçi sevgisi
Dayanışmanın tek adresi
Direnişin simgesi
Emeğin temsilcisi
Rengârenk işçi evi
Gölge
5 Milyon Euro Kaç Asgari Ücret Eder?
- Gazze
- Hayaller, Bıçaklar, Abdullah El Hamuud
- Unutma
- Sevdayı Taşımak
- Haydi, Sen de Gel!
- Küfe
- Yüreğim
- O Gün
- Ayağa Kalkacağım!
- Yıkılmalı Bu Düzen
- Umut Vardiyası
- Bir Gün, o da Bugün
- Ver Elini
- Mücadele Etmek Gerek
- Prometheus’un Ateşi Sönmeyecek
- Helallik
- Tarihin Evlatları
- 1 Mayıs’ta Yapı Bizim Olmuş Gibidir
- Dayanacağım!
- Ama Her Şeye Rağmen
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...