Buradasınız
“Aynı Gemideyiz” Yalanı Her Yerinden Dökülüyor
Kartal’dan UİD-DER’li bir kadın metal işçisi
Patronların düzeninin yarattığı krizin acı reçetesi, işçilerin yaşamını sefalet düzeyine doğru çekiyor. Ekonomik sıkıntılar artıyor, işçi ve emekçilerin yaşamı alt üst oluyor. Uzayan iş saatleri, düşen ücretler, hayat pahalılığı, işsiz kalma korkusu işçileri mengene gibi sıkıyor. Bir tarafta alacakları bile verilmeden işten çıkarılan, işsizliğe ve açlığa mahkûm edilen işçiler diğer tarafta şatafatın dibine vuran egemenler var. İşte bu gerçekliğin üstünü örtmek ve krizin faturasını emekçilere çıkarmak için egemenler “biz bir aileyiz”, “aynı gemideyiz” diye yalan söylüyorlar. Peki, bu lafların gerçek yaşamda bir karşılığı var mı? Elbette ki hayır! Bunu görmek için, ciddi bir sağlık sorunuyla karşılaşan bir işçinin yaşadıklarıyla egemenlerin emrindeki olanakları karşılaştırmak bile yeterlidir.
Gebze’de metal fabrikasında çalışan binlerce kadın işçiden biri olan Filiz arkadaşımızın yaşadıkları bunu kanıtlıyor. O evin hem kadını hem de erkeğidir. İki çocuğuyla birlikte hayat mücadelesi verir. Fabrikada 7 yıl gece gündüz demeden çalışıp, kirasını ödeyip hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Ta ki kansere yakalanana kadar. Filiz’e meme kanseri tanısı konur ve hemen ameliyat olur. 6 aylık tedavi sürecini kapsayan raporu fabrika yönetimine iletmesinin ardından raporlu iken “küçülme” gerekçesiyle işten çıkarılır. Zor durumda olmasının ve 7 yıl fabrikaya emek vermesinin bir önemi kalmamıştır! Patronun işine yaramıyordur artık! Önemli olan insani değerler değil, sermayenin değerleridir! Sermaye sahipleri için bu kadar gaddarlık bile yeterli gelmez. Filiz’e ihbar tazminatı ödenmediği gibi, kıdem tazminatı da taksite bölünür. Tedavisinin bir kısmını fabrikada toplu sözleşmeyle kazandıkları “tamamlayıcı sağlık sigortası” ile özel hastanede gören Filiz’e yarım kalan tedavisine devlet hastanesinde devam edebileceği söylenir. Yani aslında tedavisizliğe sürüklenir. Sağlık sorunu yaşayan bir işçiye reva görülen buyken “aynı gemide” olduğumuzu iddia eden egemenlerin payına ne düşüyor peki?
Cumhurbaşkanlığı Sarayında 5 kişilik “Acil Tıp Ekibi” var. Bu 5 kişilik ekip sadece olası hastalıklar ya da sağlık sorunları değil, gıda ve beslenme güvenliğinden de sorumlu ve 7/24 saat esasına göre çalışıyor. Cumhurbaşkanının ve aile bireylerinin içtikleri sudan, yediği yemeğe kadar her şey yine Cumhurbaşkanlığı Sarayında kurulan üst düzey analiz cihazlarına sahip laboratuarda inceleniyor. Uluslararası koruma kriterlerine göre yapılan incelemelerde, yiyecek ve içeceklerde radyasyon, kimyasal madde, ağır metal ve bakteri taraması yapılıyor. Yani bir salata malzemesinden eser miktarda tarım ilacı çıksa bile, o ürün Cumhurbaşkanı’nın sofrasına konulmuyor. Ayrıca 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı ödeneği 2.8 milyon liraya çıkartıldı.
Kimisi hayatın zorluklarına göğüs gereyim derken hasta olur, işinden olur, açlığa hatta ölüme itilir. Kimisinin ise hastane ayağına gelir. Kimisi hastalığının tedavisinde kullanacağı ilaca bile ulaşamaz. Kimisi de hastalığın “h’si” olmadan milyonluk bütçelerle önlem alır. Kimisi zenginlik ve lüks içinde yaşar. Kimisi de yoksulluk ve kahır içinde yaşar. Bu iki ayrı yaşam biçimine sahip olanların çıkarları ortak olabilir mi?
Kim Bedavacı?
Süperpak İşçileri Grevi Kazandı
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...