Buradasınız
Bankalardan İşsizlik Sigortası Paketi: Alan Yok mu?
Tuzla’dan bir işçi

Duydunuz mu? Bankalar, işsiz kaldığımızda bize, 6 ay boyunca işsizlik maaşı ödeyecekmiş. “Nasıl olacak bu?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. “Küresel kriz var. Siz de işsiz kalabilirsiniz” diyen bankalar, bize “İşsizlik Maaşı Paketi” satın almayı öneriyorlar.
Banka, 12 ay boyunca kredi kartımızdan belli bir miktar para kesecek. İşsiz kaldığımız durumda, güya İŞKUR gibi, 6 ay işsizlik maaşı verecek. Bu aşamada insanın aklına bir soru takılıyor. Zaten biz işçilerin ücretlerinden kesinti yapılarak oluşturulmuş bir işsizlik fonu var. Neden büyük paraların biriktiği bu fon işsizlerin derdine çözüm olmuyor da bankalar paketleriyle aklımızı çelmeye çalışıyor?
İçinden geçtiğimiz kriz döneminde devlet, bankaları krizden korumak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ama işçileri krizden kurtarmak için kılını bile kımıldatmıyor. Hatta işçilerin ücretleriyle oluşturulmuş fonları patronlara peşkeş çekiyor. Türkiye’de asgari ücret 701 lira olarak belirlendi. 2012’nin daha ilk haftalarında binlerce işçi işsiz kaldı. Devlet, işsizlik aylığından yararlanma süresini maksimum 5 ay ile sınırlamak istiyor. Durum buyken, bankalar “imdadımıza yetişiyor.” Ne kadar da yardım severler!
Bankaların paketleri de kredi kartları da bizim sorunlarımızın çözümü olamaz. Biz işçiler artık gerçekleri görmeliyiz ve taleplerimizi netlikle ortaya koymalıyız.
- İşsizlik fonunda, tüm işsizlere, iş buluncaya kadar geçinebilecekleri bir ücret vermeye yetecek kadar para birikmiş durumda. İşsizlik fonumuzu yağmalayan patronlar sınıfı ve onların devletidir. Bu yağma durdurulmalı ve işsizlik fonundan gerçek sahiplerinin yararlanması sağlanmalıdır. Bu nedenle işsizlik fonu işçilerin denetiminde olmalıdır.
- Bizleri işsiz ve üç kuruş işsizlik aylığına muhtaç bırakan da patronlar sınıfıdır. İş güvencemiz olmadığından işsiz kalma kaygısını her zaman yaşıyoruz. Bu nedenle işsiz kaldığımız durumda bir sigortamız olsun istiyoruz. Ama esas önemli olan herkesin iş güvencesinin olmasıdır. İşten atmalar yasaklanmalıdır. Herkese iş güvencesi sağlanmalıdır.
Sendikaya Neden Üye Olmalıyız?
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
Son Eklenenler
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...