Buradasınız
Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
Mersin’den bir grup genç

Üniversiteli gençlerin barınma problemi devam ediyor. Kira artışlarından etkilenen on binlerce emekçi çocuğu var. Pek çok ilde ev bulamadıkları için parklarda yatan gençler oldu. Mersin’de çevremizde bu sorundan mustarip olan üniversiteli arkadaşlarla sohbet ettik ve sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Şerif: Elektrik-elektronik bölümündeyim, son sınıftayım. Bazı dönemler çalışmak zorunda olduğum için okulu birkaç yıl uzattım. Okulun açılmasına yakın geldim, geldiğimden beridir ev arıyorum. On-on beş gün bir arkadaşta kaldım sonra oradan çıkıp başka bir arkadaşta misafir kaldım, ev aradım, yok. Uygun ev yok. Valla neresi olursa olsun yurtdışına gitmeye çalışıyorum ben. Yasal bir yolunu arıyorum çünkü kaçak gitsem sürünürüm elbet, farkındayım. Zamlardır, odur budur çevremde çoğu arkadaşım bu psikolojide. Ben şimdilik bölümümü bırakacağım, Mardin’e, eve döneceğim. Evdekilerden de para isteyemem onların da durumu belli. Burada çalışayım diyorum yine, günlük belki 100-110 liraya işler bulurum da bir ayımı geçindirmeye yetmez. İki kişiyle çıkmayı da hesapladım, yine yetmiyor. İki kişiyle çıktığım zaman bana aylık minimum bin iki yüz lira gelmesi lazım ki sadece ev masraflarım karşılanabilsin. Geçinebilmek için 1+1 eve dört kişi çıkan arkadaşlarım var şu an. Misafir kaldığım yerde sağ olsun arkadaşlarım hiç laf etmediler ama rahat hissetmiyorum yine de kendimi. Kendi yerim değil, kendi yatacak yerim değil. Acıktığında kalkıp bir şeyler hazırlamak istiyorsun ama olmuyor, senin yerin değil.
Nevzat: Ben de birkaç aydır buradayım. Ben de bulamadım daha. Halamda kalıyorum ve kendimi hiç rahat hissedemiyorum. Bir yandan devlet hastanesinde çalışıyorum öte yandan şimdi ikinci bölüm olarak sanat tarihini okuyorum. Çalışmama rağmen bütçeme uygun ev yok. Ne için yaşıyoruz? Hiç bilemiyorum. Hobi edinemiyorsun zaten. Arkadaşlarınla çıkıp bir yerde rahat rahat dolaşamıyorsun, çay-kahve içemiyorsun. Çalışmama rağmen zar zor idare ediyorum. E, ben hiç mi dışarı çıkmayacağım? Hiç mi üst baş almayacağım? Hiç mi yemek yemeyeceğim?
Fatma: Ben şu an KYK’dayım. Çıkmasa ne yapardım? Onu düşünüyorum ben de. Buradaki koşullar da eskiye nazaran çok iyi değil fakat yine de yurda yerleşemeyen sizlerin mağduriyeti çok çok daha fazla. Benim derdim de aynı, işsiz kalacağımı bile bile üniversiteye geldim. Üniversite sonrasını düşünemiyorum ben de… Bir arkadaşım da ilk üç hafta Hatay’dan buraya gelemedi. “Gelsem nerede kalacağım sanki” diyordu. Başka bölümlerden de duyduğum pek çok insan var bölümünü dondurup memleketine, aile evine geri dönen. Nasıl dondurmasınlar ki, ne yapacaklar? Çaresizler şu an. Zaten o da pandemi döneminde çalıştığı için çoğu online derslerine giremeyip, bölümünü uzatmıştı.
Sarya: Herkes yurt dışına gitmekten bahsediyor. Burada koşullarımız elbet çok daha kötü ama yasal olarak yurt dışına gidebilsen de aslında çok da güzel koşullar karşılamıyor seni orada da. Bunları hesaba kattığında gitmek kurtuluş değil.
Baran: Ben de anlatayım durumumu. İlk defa bu şehre geliyorum. Gelirken çok tedirgin, kaygılı geldim. Yurt sırası 2500’lerdeydi. Yurt mevcudu ise 800-1000 arası bir şey. Üç-dört defa yurt dolup boşalacak ki sıra bana gelebilsin. İlk geldiğim zaman nerede kalacağım muallaktı. Yani UİD-DER’li dostlar olmasa açıkta kalacaktım, evsiz kalacaktım. Muhtemelen ben de geri dönerdim. Okulu da ya dondururdum ya da bırakırdım. Sonrasında özel yurt yeri bulabildim. Bu durumlar, bu süreçler biz gençleri gerçekten çok yıpratıyor.
Gençliğin üzerine karabasan gibi çökmeye devam ediyor kapitalist düzen. Aydınlık yüzlerin üzerine karamsar bulutların çökmesine neden oluyor. Bütün dinamizmi çürütüp genç bedenleri yaşlı ruhlara çeviriyor. Bütün bunların sorumlusu kapitalist sömürü düzenidir. Bu düzenin biz gençlere verebileceği bir güzellik yok! Güzel günlerin başlangıcı kapitalist düzeni yıkmayı düşlemekten geçiyor!
“Belki Ben, Belki Sen”
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...