Buradasınız
Baskılara Boyun Eğmemeliyiz!
Esenyurt’tan bir kadın tekstil işçisi
Merhaba dostlar. Ben bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Her yerde olduğu gibi benim çalıştığım işyerinde de ağır koşullar, yoğun baskılar söz konusu. Çalıştığım firma iki bölümden oluşuyor; penye ve kot bölümü. Bu fabrikada önceden cumartesileri çalışma yokmuş. Şu anda kot bölümünde günde 10 saat çalışma var, cumartesileri de dâhil. Patron, benim çalıştığım penye bölümünde de fazla mesai yapılacak diyerek cumartesileri çalışmamızı istiyor. Aylar önce kot bölümünü, fazla mesai diyerek cumartesileri de çalıştırmaya başlamışlar. Şimdi ise cumartesi mesaileri “normal çalışma” olarak zorunlu hale getirilmiş. Penyedeki işçiler olarak kot bölümündeki arkadaşlar gibi aynı sorunla karşılaşacağımızı düşündüğümüz için, bunu engellemek amacıyla yarım saat iş durdurduk. Yarım saatlik iş durdurma eylemiyle cumartesi çalışmaları engellendi mi? Evet. Bazı işçi arkadaşların “patron pes etmez, bizler pes etmek zorunda kalırız” demesine rağmen patron mesaileri normale döndürmek zorunda kaldı.
Ama işyerinde baskılar ve akşamki fazla mesailer de iyice artı. Patron yarım saatlik iş durdurma eyleminde “bunun hesabını vereceksiniz” demişti. Şimdi yarım saatin hesabını soruyor. Patronlar her dakikanın hesabını yaparken biz işçiler neyi bekliyoruz? Patronlar kârlarına kâr katmak için her an hareket halindeler. Her gün işsizler ordusuna yüzlerce işçi katılıyor. Hayatımızı patronları beslemek için çürütüyoruz. Neredeyse kendi hayatımızın hiç önemi yok. Aldığımız iki kuruş için onların tüm baskılarına buyun eğiyoruz. Oysa onları var eden bizleriz. Üreten ve yaratan biziz, el koyan onlar. Bizler üretmezsek, yaratmazsak onlar hiçbir şey yapamaz. Peki, biz bu kadar güçlüyken neden bizleri istedikleri gibi sömürmelerine izin veriyoruz? Çünkü örgütlenmiyoruz, gücümüze güvenmiyoruz. Oysa bizler bu dünyayı nasırlı ellerimizle var edenleriz. Ve ancak birbirimize güvenip bu nasırlı elleri birleştirdiğimizde patronlar bizlerden korkar. Yarım saat iş durdurmamız bile patronu çileden çıkardı, ama geri adım attı. Şimdi üzerimize saldırıyor. Patronun saldırısını geri püskürtmek için daha fazla birleşmeliyiz. Bu sefer yarım saat değil baskılar son bulana dek üretimi durdurmalıyız.
Bıçak Kemikte
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...