Buradasınız
“Ben Sana Demedim mi Su İsteme Diye!”
Gebze’den bir kadın işçi

Çalıştığım metal fabrikasında iş ayakkabısının olmaması ile başladı sorunlar. İlk işe başladığımda haliyle birikmiş olan borçlarım ve çalışma zorunluluğum vardı. Bundan dolayı iş ayakkabısı vermemelerine ses çıkaramadım. Zaten hep böyle bağlamazlar mı elimizi kolumuzu. Aradan aylar geçmesine rağmen hâlâ uygun ayakkabı vermemişlerdi ve ben idareten bir numara küçük, giyilmiş bir ayakkabıyı giymeye devam ediyordum. Hem ayakkabıdan bulaşan mikrop yüzünden ayağımda mantar oluştu hem de topuğuna basarak giydiğimden birkaç kez iş kazası riski atlattım. Bu durumu vardiya ustasına söylememe rağmen her defasında görmezden geldiler ve ben tek başıma şikâyet etmeye devam ettikçe gözlerine batmaya başladım.
Sıkıntılar saymakla bitmez bir hale gelmeye başlamıştı. Kullandığımız kimyasallardan dolayı ellerimiz yara bere içinde kalıyordu. Uygun olmayan eldivenlerden dolayı iş kazaları geçirenler oldu. Bir arkadaş elini makineye kaptırdı ve bir ay işe gelemedi. Arkasından “işe gelmemek için yalandan rapor aldı” diye laf yaydılar aramızda. Başka bir arkadaşımız omzuna düşen palet yüzünden eskisi gibi çalışamıyordu, sonra da sürekli psikolojik baskı nedeniyle daha fazla tahammül edemedi ve işten ayrıldı. Üretim adetlerini sürekli yükselttikçe çalışma arkadaşlarımızla birbirimize girer olmuştuk. Biri lavaboya gitse diğerlerinin gözüne batar olmaya başladı ve üretim sayısının düşük çıkmasının sebebi o kişi olarak gösteriliyordu. Çay saatlerinde insan gibi çay içmek isterken karşımıza sadece zift gibi dem çıkıyordu. Bir gün midemin ağrısı nedeniyle tahammül edemedim ve çayın yanında suyunu da getirmelerini rica ettim. Fabrikada adım dedikoducuya çıkartıldı patron sever birkaç kişi tarafından. Hatta yetinmediler, diğer arkadaşlarımı bana karşı kışkırtmak için toplantı yaptılar. “Herkes halinden memnun sana ne oluyor da orada burada dedikodu yapıyorsun?” diyerek arkadaşlarıma karşı öcüymüşüm gibi göstermek istediler beni. Bu arada hâlâ uygun iş ayakkabısı vermemişlerdi ve ben topuğuna basarak giymeye devam ediyordum. Sanki bu durum benim keyfi bir davranışımmış gibi üst üste tutanak tuttular ve nasıl bir korkuya kapılmışlarsa beni yaka paça darp ederek işten attılar. İşten atıldığım gün bir arkadaşım arayıp “ben sana demedim mi su isteme diye” diyerek sağ olsun “destekte” bulundu.
Geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, işsizlik korkusu, ev kiraları, maaşlarımız hariç aralıksız yağan zamlar, baskılar gözümüzü görmez, kulağımızı duymaz, ruhumuzu hissetmez bir hale getiriyor. Bu sorunların hiç biri benim tek başıma yaşadığım sorunlar değil, hepimizin, işçi sınıfının sorunlarıdır. Ben bunun ardından yapmam gerekeni yaptım, işe iade davamı başlattım. Ben bunu yapan son örneklerden biri olacağım. Çünkü arabuluculuk yasası ile birlikte doğrudan mahkemeye giderek işe iade davası açmanın önünü kapattılar. Gün gelecek işçi sınıfı, bize bir bardak suyu bile çok gören patronlar sınıfından her şeyin hesabını soracaktır. Buna inanıyorum.
Umudun Şiirleri
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
Son Eklenenler
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...