Buradasınız
Benim Bu Düzeni Değiştireceğimize Dair İnancım Var!
Gebze’den lise öğrencisi

Bu satırları Gebze’den bir işçi çocuğu ve aynı zamanda üniversite sınavına hazırlanan bir genç olarak yazıyorum. Geçtiğimiz şubat ayında UİD-DER’in gençlik etkinliğine katıldım. Fakat bu benim UİD-DER ile ilk tanışmam değildi. Tam yaşımı hatırlayamasam da oldukça küçüktüm derneğe ilk gittiğimde. Tabi o zaman olup bitenin pek de bilincinde değildim. Ama etkinlikleri, okunan şiirleri, söylenen şarkıları ve büyüklerimi can kulağıyla dinlerdim. Şimdiyse büyüdüm, düşüncelerim değişti, bu sisteme ve parçası olduğum dünyaya karşı düşüncelerim değişti. Ama o etkinliklere katıldığımda şarkıları ve şiirleri duyduğumda, büyüklerimle konuştuğumda hissettiklerim hiçbir zaman değişmedi. Umut, birlik ve beraberlik…
Kendimizi o kadar kaptırmışız ki hayata, çevremizde ne olup bittiğini göremiyoruz. Bu kasvetli ve zorlu günlerden geçerken, yaşam standartlarının gitgide düştüğü ve milyonların açlık sınırında yaşamaya çalıştığı bir dönemde bunu fark edip de konuşamayacak kadar körleşiyoruz. Uzak bir köşeden izliyoruz olup bitenleri. Fırsatını bulduğumuzda da eşyalarımızı toplayıp ülkeyi terk etmek istiyoruz. Oysa hepimiz şikâyetçiyiz bize dayatılan bu hayat koşullarından. Hepimiz farkındayız yapılan haksızlıkların ve “bu adil değil” diyebiliyoruz. Senelerce harıl harıl ders çalışıyoruz, gençliğimizi bir masa başında çürütüp sonunda da işsizliğin içinde kayboluyoruz. Saatlerce fabrikalarda kötü şartlar altında açgözlü patronları doyurmak için çalışıp ay sonunu bile getirmekte güçlük çekiyoruz. Uyandığımız her yeni gün bir öncekinden de kötüleşiyor. Artan market fiyatları, gelen faturalar, kiralar dudak uçuklatıyor. Ve her birimiz yine günün sonunda “bu adil değil” diyebiliyoruz.
Fakat bunu düzeltmek için neden adım atmıyoruz? Neden ilk fırsatta kaçıp gitmeyi istiyoruz? Sen ve ben aynı sistemin içinde yaşıyorsak, hatta bu sistem bizim sayemizde dönüyorsa o halde neden değiştirme gücümüzün de olduğunun farkında değiliz? Yalnızız zannediyoruz. Çünkü yalnızlaştırıldık ve bastırıldık. Hatta bu ömrümüzü çürüttüğümüz okul sıralarında başladı ilk. Sorgulayıp sorular sormanla başladı. Ardı ise belli belirsiz cevaplar ve susturulmanla devam etti. Sonra iş hayatına sıçradı bu. Sana dayatılan çalışma koşullarında senden ne istenirse yapman beklendi. Ne kadar yalnız olursan, ne kadar düşünmeden ve yapabileceklerinin bilincinde olmadan senden istenileni yerine getirirsen o kadar da iyisindir bu sistemde. Yıllardır yalnızlaştırılıyoruz ve bunu fark edemiyoruz.
Hepimiz üzerimizdeki kara bulutların bilincindeyiz aslında. Ben de bilincindeyim. Bunun böyle devam edemeyeceğinin de farkındayım. Ama ben o kara bulutları gördüm diye kaçıp gitmek istemiyorum. Çünkü hepimizin sorunları ortak. O halde çözümlerimiz de ortak olmalıdır. Çünkü o kara bulutlarda gördüğüm tek şey karanlık değil benim. İnancım var. Önce zihnimize dolanmış zincirleri, ardından da dönüp duran bozuk sistemin çarklarını kıracağımıza dair inancım var. UİD-DER ile tanıştığım günden beri bunu biliyorum ve UİD-DER ile tanıştığımdan beri biliyorum ki yalnız değilim. Umutsuzluğun kol gezdiği, karanlığa boğulmaya itildiğimiz bu dönemin aksine benim gördüğüm ışık, UİD-DER’in bana ve milyonlarca insana örgütlülüğü ve beraberliğiyle verdiği ışıktır.
- Üç Üzüm Tanesi
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Beklemek Fayda Etmez, Godot Gelmeyecek!
- Depresyona Karşı Özgürlük Mücadelesine!
- Emekçi Gençliğin Uyuşturulmasına HAYIR!
- Fala İnanma, Mücadelesiz Kalma!
- Halk Ozanı Mahzuni
- UİD-DER İle Sınıfımızın Siyasetini Öğreniyoruz
- Mutsuzluğumuzun Nedeni Kapitalizmdir
- “Prestijli” Katar Yoksulluğa Duvar Ördü
- Esirler Dünyası Uyanmalı!
- Okullardan Mücadele Alanlarına
- Genç Kuşakları Çürüten Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
- Bu İşi Nasıl Beğeneyim?
- Kavanozu Sallayanın Kim Olduğunu Öğreniyoruz!
- Her Zaman Tek Yürek...
- Küçülmeye Giden İşyeri
- Çalışanlar İçin Mağazalar Hapishaneden Farksız
- Üniversiteler, İşsizlik ve Geleceksizlik: Sorun Nerede?
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...