Buradasınız
Bilinçli ve Mücadeleci İşçiler Umut Doludur!
İşçi sınıfı olarak çetrefilli, zorlu, kahırlı bir yaşam sürüyoruz. Dünyanın neresine gidersek gidelim, işçilerin kazanılmış hakları saldırı altında. Fransa, Yunanistan, İngiltere, Bangladeş, Kamboçya… Tüm ülkelerden işçiler bu saldırılarla yüz yüze... Kıdem tazminatı yok edilmek isteniyor, iş saatleri uzatılıyor, esnek ve güvencesiz çalışma kural haline getiriliyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Kiralık işçilik ve kölelik büroları yasası Meclis’ten geçti. Bu yasayla aslında işçilerin kıdem tazminatı almaları fiilen engelleniyor. Birlikte hareket etmeleri, örgütlenmeleri, sendikalı olarak çalışmaları engelleniyor. Sefalet koşullarına baş kaldırmaları zorlaştırılıyor. Yani işçi hakları konusunda tablo çok karanlık!
Ama patronlar sınıfının efendi, işçi sınıfının ücretli köle olduğu bu kapitalist sömürü düzeninde sorunlar işçi haklarının gasp edilmesiyle sınırlı değil. Çok daha fazlası var. Öyle ki dört bir yanımız emperyalist savaş kıskacında. Ne yazık ki bu savaşların bir sonucu olarak her geçen gün daha çok insan hayatını kaybediyor, sakat kalıyor. Milyonlarcası doğduğu toprakları ardında bırakıp yollara düşüyor, dillerini bilmedikleri ülkelerde birer mülteci olarak hayatta kalma mücadelesi veriyor. On binlercesi Akdeniz’de, Ege’de sulara gömülüyor, kıyılara vuruyor. Aylan bebeklerin sonu gelmiyor.
İşsizlik, yoksulluk ve savaş kıskacında bunalan emekçiler çürüyen kapitalist düzenin tüm sonuçlarına acı çekerek katlanıyor. Şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, uyuşturucu ve silah ticareti, faşizm, insan kaçakçılığı, ahlâki yozlaşma, yolsuzluk, adaletsizlik, psikolojik çöküntüler… Kapitalist düzende her türlü pislik var!
İşçi ve emekçi yığınlar bu karanlık tablo nedeniyle umutsuzluğun pençesinde kıvranıyor. Hem dünyada hem Türkiye’de milyonlarca insan bu sorunlarla baş edemediği için antidepresan ilaçlar kullanarak ayakta kalmaya çalışıyor. Araştırmalar Türkiye’de son 9 yıl içerisinde antidepresan kullanımının %160 oranında arttığını gösteriyor. Aynı araştırmalara göre her dört kişiden biri depresyonda ve bir yılda kullanılan ilaç sayısı 37 milyon kutuya ulaşmış.
Tablo gerçekten iç karartıcı. Biz işçiler bu tabloyu değiştirmezsek kendiliğinden değişmeyecek. O yüzden önemli olan bizim bu zulüm karşısında ne yaptığımız, nasıl tutum aldığımız ve nasıl karşı koyduğumuzdur. Bu kasvet, bu kötülükler ebedi olmak zorunda değil. Biz değiştirebiliriz. İşçi sınıfı bunu daha önce pek çok kez denedi ve büyük başarılar elde etti. Rusya işçi sınıfının kararlılığı ve örgütlülüğü sayesinde Birinci Dünya Savaşının nasıl sona erdiğini hatırlayalım. Amerikan işçi sınıfının 8 saatlik işgünü talebini nasıl hayata geçirdiğini hatırlayalım. Türkiye işçi sınıfına grev hakkını armağan eden yiğit Kavel işçilerini, 12 Eylül darbesine rağmen grev hakkını sonuna kadar kullanan NETAŞ işçilerini hafızamızda hep diri tutalım. İşçilerin bir araya geldiğinde nasıl devasa bir güç olduğunu bilirsek o zaman önümüzdeki bu karabulutları, umutsuzluğu yırtıp atabileceğimizi de biliriz.
Birlik olmayı başarmış, bilinçli ve mücadeleci işçiler umutlarını asla kaybetmezler. Çünkü çok iyi bilirler ki ellerinde bu sömürü düzenini yerle bir edecek güç vardır. İşçilerin umutsuzluğa düşmesi sadece patronlar sınıfının işine yarar. Çünkü patronlar işçi sınıfının ne kadar güçlü olduğunu bilir ve ondan korkarlar. Eğer biz işçiler umudumuzu kaybedersek patronlar sınıfının insanlığı yok oluşa sürükleyen kapitalist sömürü düzeni asla yıkılmaz. Ama biz işçi sınıfının milyonları olarak sınıfsız, sömürüsüz bir dünyaya duyduğumuz özlemle harekete geçersek o zaman dünya yerinden oynar. Kapitalist barbarlığa inat umudu büyütmek gerek ve umut mücadeleyle büyür. Umutla örgütlenmekten ve mücadeleye atılmaktan korkmayalım, ileri atılalım. Daha güzel bir dünya, daha güzel bir yaşam için…
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
UİD-DER’in Ektiği Tohumları Büyütelim!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...