Buradasınız
Bir Deri İşçisi ve Çocuğuyla Okulların Açılması Üzerine Röportaj
UİD-DER: Çocuklarınızın okul masrafları aile bütçenizi nasıl etkiliyor?
Deri işçisi: Bütçemiz iyice daralıyor. 3 çocuğum var, hepsi öğrenci. Ayrıca biri dershaneye gidiyor.
UİD-DER: Eğitim yılı boyunca ailelerden istenen kayıt, karne, sınav, servis paraları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Deri işçisi: Her şeye para veriyoruz. Okulun çamaşır suyuna kadar biz alıyoruz. Çocuklarımızın sınıflarının temizliğine varana kadar biz yapıyoruz.
UİD-DER: Çocuğunuzun iyi bir eğitim aldığını düşünüyor musunuz? Sizce işçi çocuklarıyla patron çocuklarının aldığı eğitim bir midir?
Deri işçisi: Ülkede okullardaki öğretmenler bir de dershanede çalışmak zorunda kalıyorlar, sözleşmeli olarak. İyi bir eğitim kesinlikle alamıyoruz.
UİD-DER: Çocuğunuzun aldığı eğitim sizce onun gelecekte mutlu bir hayat sürmesine yeterli olacak mı?
Deri işçisi: Şu an üniversite mezunu gençler vasıfsız işçi gibi çalışıyor asgari ücretle. Tabii ki inanmıyorum mutlu olacağına.
UİD-DER: Eğitim emekçilerinin verdikleri mücadelelere destek oluyor musun?
Deri işçisi: Tabii ki destekliyorum. Atanmayı bekleyen öğretmenler arasında çöp işinde çalışanlar var. Emekleri karşılık bulmuyor.
UİD-DER: UİD-DER parasız eğitimi savunuyor. Sizce de eğitim parasız olmalı mıdır?
Deri işçisi: Kim istemez ki. Çünkü eğitim ve sağlık parasız olmalı. Aldığımız birçok şeyde eğitime katkı adı altında vergiler var ve bizden ayrıca para alınıyor.
* * *
UİD-DER: Eğitim masraflarını ailen öderken sıkıntı çekiyor musunuz?
8. sınıf öğrencisi: Tabii ki. Ailem sıkıntı çekince ben de sıkıntı çekiyorum. Bir yerine iki şey istiyorlar. Yazıcıya kâğıt. Yazıcı bozuldu falan.
UİD-DER: Aldığın eğitimle geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsun?
8. sınıf öğrencisi: Doktor olmak için 7 yıl okumak gerek. Mühendis olsam yine iş bulma sıkıntım var. Nasıl mutlu olunabilir ki?
UİD-DER: Eğitim emekçilerinin verdikleri mücadelelere destek oluyor musun?
8. sınıf öğrencisi: Haklı buluyorum. Babam işçi olarak nasıl savunuyorsa haklarını, onlar da birlik olup savunmalı. Babam sendikalı olduğu için hakkını daha rahat arayabiliyor.
UİD-DER: Sence eğitim bütün öğrencilere eşit şekilde veriliyor mu?
8. sınıf öğrencisi: Tabii ki hayır. Özel okullara geçsek bile bölge bölge değişiyor. Maddi durumu iyi olmayan öğrenciler kötü şartlarda okuyor.
UİD-DER: UİD-DER parasız eğitimi savunuyor. Sizce de eğitim parasız olmalı mıdır?
8. sınıf öğrencisi: Parasız olmalı. Madem devletin okulu, devlet parasız eğitim vermeli. Her şey için para kesiliyor. Evrak için, masa için, çamaşır suyu için bile…
18 Yaşlarında Gelen Ölümler
Bu Ayın Sonu Nasıl Gelecek?
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...