Buradasınız
Biri “Taşeron Öğretmen” mi Dedi?
İşsiz bir eğitim işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Öğretmenlik denilince hepimizin aklına saygın bir meslek gelir. Öyle ya, senelerce okuyup eğitimci olmak için mesleğe atılmış kişilerdir onlar. Fakat dostlar, pek çok işkolunda olduğu gibi eğitimin de taşeron boyutu var maalesef.
Ücretli öğretmenler de, taşeronluğun her türlü eziyetinden nasibini alır. Günlerce Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gider gelirsiniz ve sonra “bir okul çıksa da çalışsam” diye telefon beklemeye başlarsınız. Haftada otuz saati dolduracağım diye bazen iki okulda birden çalışırsınız. Daha da kötüsü kendi branşınızda otuz saat dolmuyorsa, “resim, müzik, hangi ders varsa veririm. Onları da yazın Müdür Bey” dersiniz. Hangi dersin öğretmeni olduğunuzu bir süre sonra siz de unutursunuz. Sanki sizi bu meslekten soğutmak için her şey yapılmıştır. Hâlbuki binlerce kişi KPSS sınavlarında ter dökmüş, kadrolu olmak için elde avuçta olanı dershanelere akıtmış, bir umut, atama beklemektedir. Sizse, bu atama boşluklarını dolduran taşeronlar olarak sömürünün diğer ayağında ezilip durursunuz. Çalışmaya başlasanız bile ertesi gün işten çıkarılmayacağınızın garantisi yoktur. Diken üstünde derslere girer, “aman bir şey çıkmasın da bu yıl işsiz kalmayayım” deyip durursunuz. Ama maalesef çoğu kez böyle olmaz.
Ben de bir süredir bu işi yapıyordum. Diğer birçok ücretli öğretmen gibi, bana ihtiyaçları bitince işsiz kaldım. Oysa çalışırken, girdiğim ders başına ücret almam gerekirken, işten atılmakla tehdit edilip, veli toplantılarında, diğer boş derslerde vs. görevlendiriliyordum. Bunların hiç biri için beş kuruş alamıyordum tabii. Sigorta deseniz hak getire. Sözleşmeniz Milli Eğitim ile fakat “okul müdürü ne derse o” sistemi işler okulda. İtiraz ettiğinizde ise karşınıza müdürün asık suratı ve tek cevap çıkıyor: “Ama siz öğretmensiniz. Özverili olmalısınız.” Yani aslında çaktırmadan “işinize gelirse” diyorlar. Özveri dedikleri şey açıkça “bedavadan çalış ve sesini çıkarma”dır.
Hayır. Sesimizi çıkarmalıyız elbette. Bu sorunları yaşayanlar sadece biz değiliz. Milyonlarca işçi farklı işlerde çalışsalar da her gün benzer sorunları yaşıyor. Birlikte yaşadığımız sorunların üstesinden gelmek için birlikte sesimizi yükseltmeliyiz.
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.