Buradasınız
Biz İşçi Aileleri Haksız ve Kirli Savaşı İstemiyoruz!
Gebze’den bir işçi ailesi
Seçim sonuçlarından sonra, malum, birilerinin planları fena bozulmuş ki gözleri kandan başka bir şey görmüyor. Şöyle; 7 Haziran 2015 seçimlerinin öncesine bir gidelim. Hükümet ve sözcüleri medyada bol bol boy gösterdiler. “İstikrar var, her şey yolunda gidiyor, biz iktidardayken herkes huzurlu” gibi ifadeleri sıkça duyduk değil mi? Peki seçimden sonra ne oldu da ortalık bu kadar karıştı? Olanlar şunlar: HDP barajı aştı, AKP tek başına iktidar olamadı, başkanlık sistemi suya düştü, 2023 hedefleri askıya alındı.
Suruç’ta bombanın patlatılması, 32 gencin canının vahşice alınması, bu savaş çığırtkanlarının savaşa fiilen başlamasına vesile edildi. Suruç’ta bu hunhar saldırı başlı başına çelişkilerle doluydu. Ve ne hikmetse bu kahpe katliam sonrasında peş peşe operasyonlar, baskınlar gerçekleştirildi. Artık Suruç’ta yapılan katliamın kimler tarafından ne amaçla yapıldığı unutturuldu, hedef başka bir noktaya taşındı. Ardından birçok insan tutuklandı, ne hikmetse bu insanların çoğunluğu AKP hükümetine muhalif olanlardı.
Savaş arzusu olanlar tabi ki Suruç katliamıyla yetinmeyeceklerdi! Ardı arkası kesilmeyen bir kargaşa peş peşe geldi. Gencecik emekçi çocuklarının cenazeleri evlere gelmeye başladı. Bu alçak senaryoyu yıllar içinde emekçi aileleri olarak defalarca yaşadık. Ne hikmetse, madenlerde, iş kazalarında ve savaşlarda hep cenazeler biz işçilerin mahallelerine geliyor. Bursa’da, Soma’da, Zonguldak’ta, Kırıkkale’de, Bingöl’de, Kastamonu ve diğer yerlerde hep aynı acı. Analar körelmiş gözlere, sağır kulaklara seslenerek “Erdoğan oğlunu askere yolla” diye haykırıyorlar. “Neden villalara, zengin muhitlerine bir tane asker cenazesi gitmiyor?”, “fabrikalarda tükeninceye kadar çalışan, yoksulluk içinde yaşayan savaşlarda ölen neden hep bizim çocuklarımız?” diye soruyorlar. Canlarını yitiren güzel analarımız; evet doğru diyorsunuz. Sözde vatana sahip çıkmaya gelince en önde olan bu zalimler, kendi çocuklarını askere göndermemek için kırk takla atarlar. Biz işçilerin çocuklarının cenazeleri geldiğinde timsah gözyaşları dökerek “vatan sağ olsun” derler.
Tehlikeli bir dönemeçteyiz. İşçiler, emekçiler olarak patronların yalanlarına kanıp onların çıkarları etrafında kutuplaştıkça bizleri istedikleri gibi yönetiyorlar. Milliyetçilik zehrini verdiklerinde bizlere, istemediğimiz şeyleri yaptırıyorlar. Bu acıları yaşayan hiç kimse başkasına da bu acıları yaşatmak istemez. Ancak savaş çığırtkanlığı yapanlar bu acıları yaşamadıkları için bu ölümler onlar için sıradan oluyor.
Biz işçiler bu oyunlara gelmemeliyiz. Savaş isteyenler gitsinler kendi çocuklarıyla kendi aralarında savaşsınlar. Biz işçi ailelerini bu kirli oyunlarına alet etmesinler. Artık bir can daha verecek durumda değiliz. İşçi aileleri olarak bu haksız ve kirli savaşı is-te-mi-yo-ruz!
Zengini Zengin Eden Sistem!
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...