Buradasınız
Brillant’ta Saldırılar Devam Ediyor
Kıraç’tan bir işçi
Yaşanan büyük ekonomik krizle birlikte, tüm patronlar gibi BRİLLANT patronu da krizin faturasını kendi işçisinin sırtına yıkıyor. Zaten asgari ücret uygulanan bu işyerinde neredeyse 3 aydır ücretler ödenmemekte. Mayıs ayının ücretinin ise 3 parça halinde ödeneceği duyuruldu. Üretimde hiçbir aksama olmamasına rağmen, hatta fazla mesailer, artı 12-16 saat çalışmalar hız kazanmasına rağmen işçilere ödeme yapılmıyor.
Bahane ise “kriz var”. Oysa kriz yokken de bu işyerinde işçilere doğru düzgün para ödenmiyordu.
Vardiyalı ve uzun saatler çalışmanın olduğu bu işyerinde iş kazaları ve işten çıkarmalar neredeyse normal hale geldi. Daha bir hafta önce bir kadın işçi makinaya parmağını kaptırdı ve parmağı eklem yerinden koptu. 30 dakika aranan parmak makinenin içinde bulundu.
Sorunlar o kadar üst üste binmiş ki, özellikle gece yemeklerinden sonra işçilerde mide bulantısı, kusma çok sık görülen olaylardan. Krizi bahane eden BRİLLANT patronu işçileri iliklerine kadar sömürmeye devam ediyor. Bu koşullardan rahatsız olan işçiler çözümü işi değiştirmekte bulduğu için genellikle işçiler kısa süreli olarak çalışıyor. Bunu da fırsata dönüştürmüş patronlar. Çünkü bir süre sonra işyerinden ayrılan işçilerin çoğu parasını alamıyor.
Uzun çalışma saatleriyle, yemeklerin bozuk olmasıyla, ücretlerin az ve geç verilmesiyle, cellât gibi şef ve postabaşıların baskılarıyla işçileri bıktıran patronlar, işçilere huzur vermeyerek, eski olsun yeni olsun işçilerin işi bırakıp gitmesine yol açmaktalar. Özellikle böyle yaparak eski işçilerin tazminatsız gitmesini istiyorlar, açıkçası başarılı da oluyorlar. Anlaşılacağı gibi bu kriz BRİLLANT işçisini derinden sarsıyor.
Şöyle bir gerçek var ki, BRİLLANT işçisi insan gibi yaşamak istiyorsa eğer, bunu işten çıkarak değil, adam gibi mücadele ederek başaracaktır. Çalışma koşullarının iyileşmesi için BRİLLANT işçisi el ele verip ortak bir mücadele vermek, önündeki sorunları ciddiye almak zorundadır. İşçiler saldırılara boyun eğdikleri sürece her yerde kaybetmeye mahkûmdur.
Kahrolsun patronların sömürü düzeni!
“Dumansız Hava Sahası”
Deri-İş’ten Basın Açıklaması
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...